UYUŞTURUCU BAĞIMLILIĞI

Malum olduğu gibi günümüzde, hassaten genç kesiminde uyuşturucu bağımlılığı tavandadır ve bu felakete karşı alınan beşeri önlemlerin akım ve yetersiz olduğu aşikârdır. Hakiki önlemin İslami hükümler içinde düşünüp yürürlüğe koymak gerekir, beşeri önlem ve tedbirlerin hiçbir zaman tam yarar sağlamayacağını tebliğ ediyoruz. Bu iki tedbirin birincisi şu:  Bu gençliğe itikadı amilleri öğretmek, iman esaslarını kalplarına aşılamaktır. Genç, içki ve uyuşturucunun haram ve Allah katında büyük suç olduğunu bilecek hem dünya hem ahiret azabına maruz kalacağını öğrenecek ve bu tehlikeden elini çekecektir. İsterseniz deneyelim, şöyle:  İtikadı, inancı sağlam, namazında niyazında olan, haram ve günahın Allah katında ne gibi cezaları mucip olduğunu bilen ve inanan bir gencin bu tehlikeye bulaştığını göremezsiniz. Ancak bu hatalı yola saplanan, itikadı bozuk, imanı zayıf, ibadetten, camiden kurandan yoksun, başıboş, sahipsiz,  sokak avaralarıdır.

İkinci önlem şu: Cezayı müeyyideleri yürürlüğe koymaktır. Yani içki içip sarhoş olana devlet eliyle 80( seksen değnek) vurmak, sarhoş etmeyip aklı karıştıran uyuşturucuları kullananların, devlet eliyle tazir cezasını infaz etmektir. Evet, İslam hukukuna göre sarhoş etmeyip sadece aklı karıştıran, uyuşturan maddeyi kullanan kişi değnekle değil devlet eliyle tazir cezasıyla tecziye edilecek.  Devlet, uyuşturucu Kullanan, üreten, satan kişiyi caydırıcı şekilde tazir edecek caydırıcı bir ceza ile tecziye edecek, af etmeyecektir.

Bu cezaların benzeri kanunda da mevcuttur.

Evet, Uyuşturucuyu satan, kullanan kişilerin kanun hükmünde 2 yıl, hatta 5 yıl hapisle tecziye edilmesi söz konusudur.  Şunu da bilelim ki dini ve kanuni cezalar hemen infaz edilmeyecek, belki kişi önce eğitilecek, tövbeye davet edilecek, bir zaman mühlet verilecek, bu hatalı yoldan dönmediği takdirde infaza geçilecektir. Ben bu hatalı yola saplanan çok genci yanıma alıp nasihatlerde bulundum, çok kısa zamanda temize çıktıklarını ve kirli mazilerini telin ettiklerini gördüm…El-hamdü lillah.

Babnirli M. Abdullah