Sunuculuğunu İslami İlimler bölümü öğrencisi Abdusselam Demir’in yaptığı etkinlik, İslami İlimler öğrencisi Abdurrahman Kılıç’ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Peygamber Sevdalıları Platformu erkek ve kız çocuk ilahi grupları, Hazreti Muhammed (sav) üzerine bestelenen ilahileri seslendirdi.
Seslendirilen ilahiler sonrası Batman Üniversitesi İslami İlimler Bölümü öğrencilerinden Ebubekir Basut ile Koçali Baturalp, Mevlid-i Şerif okudu.
Programda bir konuşma yapan Araştırmacı-Yazar Mehmet Zülküf Yel, peygamberlerin Allah-u Teâlâ’nın insanoğluna lütfetmiş olduğu en kıymetli ikramlar olduğunu söyledi.
“PEYGAMBERLER KENDİ YAŞANTILARIYLA İNSANLARA ÖRNEK OLMUŞLARDIR”
Yel, “Allah-u Teâlâ, biz insanoğlunu yarattıktan sonra sayısız nimetlerle donattı. Biz O'na kulluk edelim diye bize bir yol haritası gösterdi. Biz iman ve hidayetle buluşalım diye bize kitaplar gönderdi. Bize akıl, şuur ve idrak nasip etti. Daha sonra biz yolumuzu tamamen bulalım diye bize peygamberleri gönderdi. İnsanlara önder olsunlar, tebliğci olsunlar ve rehber olsunlar diye peygamberleri gönderdi. Peygamberler bir yandan Allah’ın dinini insanlara anlatırken diğer taraftan da kendi yaşantılarıyla insanlara örnek olmuşlardır.” dedi.
“PEYGAMBERLER ALLAH-U TEÂLÂ’NIN İNSANOĞLUNA LÜTFETMİŞ OLDUĞU EN KIYMETLİ İKRAMLARDIR”
Hiç kimsenin peygamberleri mertebelerle sınırlandırmaması gerektiğini ifade eden Yel, “Allah-u Teâlâ bizden neyi istiyor. Bu din nasıl yaşanmalı, karanlıklardan hidayete nasıl çıkabiliriz. Şu karanlıklar denizinden insanlık hidayet sahiline nasıl çıkarız, bize göstermek üzere, insanlığa peygamberler gönderilmiştir. Yani risalet ve peygamberler Allah-u Teâlâ’nın insanoğluna lütfetmiş olduğu en kıymetli ikramlardır. Hiç kimse risaleti, sünneti, peygamberi mertebelerle sınırlandırmasın. Kimsenin ulaşamadığı, erişemediği, kimsenin onları taklit edemeyeceği, örnek alamayacağı insanlar olarak takdim etmesin. Öyle olsaydı Allah-u Teâlâ melekleri gönderirdi. Niye insanları göndersin? Biz onları örnek alalım diye onlar da bize rehber olsunlar diye peygamberler insan olarak gönderilmiştir.” diye belirtti.
“İNSANLAR MUTLAKA PEYGAMBER EFENDİMİZİN DAVETİNİ İYİ ANLAMAK ZORUNDADIRLAR”
Peygamber Efendimizin davetini iyi anlamamız gerektiğine dikkat çeken Yel, “Biz peygamberleri hayal dünyamıza hapsetmeyelim. Tam tersine onları sokaklarımıza indirelim. Peygamberimizi sokaklarımıza, caddelerimize, evlerimize, okullarımıza ve benlik dünyamıza misafir edelim. İşte o zaman risalet anlamını bulur. O zaman sünneti anlamış oluruz. Yok, şayet eğer sünnet hayatımızı biçimlendirmeyecek olursa, Kur’an-ı Kerim’in pratik tezahürü olmayacak olursa bu sünnetin ne ehemmiyeti vardır. O halde biz diyoruz ki; muhakkak surette eğer insanlık bir yol arayışındaysa ki öyledir, mutlaka Peygamber (sav) Efendimizin mücadelesini, davetini iyi anlamak zorundadırlar.” diye ifade etti.
“SÜNNET RABBANİ BİR ZEMİNDE İNSANLARIN DEĞİŞİMİ VE DÖNÜŞÜMÜ DEMEKTİR”
Peygamber Efendimizin son derece zor ve zahmetli bir hayat yaşadığını ifade eden Yel, “O Hatem-ül Enbiya olduğu halde sırf bu davayı, bu dini yaşamak için ve zalimlere karşı mücadele etmek için bedel ödedi. Kendisine suikastlar düzenlendi. İtibar suikastları düzenlendi. Son derece zor ve zahmetli bir hayat yaşadı. O halde diyoruz ki; biz eğer ki felaha ve kurtuluşa ermek istiyorsak ferdi ve toplumsal anlamda muhakkak ki risaleti iyi bir şekilde anlamalıyız. Biz diyoruz ki; Peygamber (sav) Efendimiz sünneti bizim için şunu ifade etmelidir; sünnet ve siyer insanlığın vahye uydurulması projesidir. Rabbani bir zeminde insanların değişimi ve dönüşümü demektir.” şeklinde konuştu.
“BU DAVA, BU DİN SİZİN HİZMETİNİZİ BEKLİYOR”
Konuşmasının sonunda Batmanlı gençlere seslenen Yel, “Ey aziz Batman’ın aziz gençleri! Ey Batman’ın Hamzaları, Alileri, Musapları, Usameleri… İşte bu dava, bu din sizin hizmetinizi bekliyor. Siz çalışmazsanız, siz bu davanın hamisi olmazsanız insanlar bunu duymazlar. O halde diyoruz ki; başta üniversitelerimiz olmak üzere bütün halkımıza bütün dünyayı ve insanlığı kucaklayan bu yüce davamızı anlatalım. Geçmişte nasıl ki mazlumlar bu din ile aziz oldularsa yine aynı şekilde bu çağda bu din ile aziz olabileceğimizi herkese anlatalım.” ifadelerini kullandı. Yapılan konuşmanın ardından Rehber İlahi Grubu sanatçılarından Ömer Güneş ile Abdullah Olam Hz. Muhammed (sav) üzerine bestelenen ilahileri seslendirdi. Etkinlik İslami İlimler Bölümü öğrencilerinden Hüseyin Ertaş’ın yaptığı dua ile son buldu. (İLKHA)