Bağımsız aday Aydın Gök'ün çarşı seçim lokalinin açılış programına; Aydın Gök’ün yanı sıra, HÜDA PAR İl Başkanı Davut Şahin, İttihad-ul Ulema üyeleri, âlimler, STK temsilcileri, partililerin yanı sıra kalabalık bir kitle katıldı.
Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Gök, kavgaya, savaşa değil seçime girdiklerini belirterek, “İnşallah halkımız kendine gerçek anlamda vekillik edecek Batman adayını seçecektir. İstiyoruz ki halkımız bizi meclise göndersin ve biz de inşallah mecliste gerçek manada Batman’ın vekili olalım. Rahmetli babam Salih Gök’ün yarım bıraktığı hizmetleri tamamlamak için halkımızın hizmetine talibiz.” dedi.
Seçimleri basit görmemek gerektiğini vurgulayan Gök, “Biz evimize bir kilo domates götürmek için dahi poşetimize bir tek çürük domates girmesin diye itinayla seçmeye çalışıyoruz, hatta tablacı kardeşlerimizle kavgaya tutuşuyoruz. Peki, neslimizin, Batman’ımızın, ülkemizin geleceği için ve belki de ümmetin geleceği için seçeceğimiz insanları seçerken bir kilo domates veya patates kadar da buna ehemmiyet göstermeyecek miyiz?” diye sordu.
“DOĞRULARIMIZI, İDEOLOJİMİZİ DAYATMAK İÇİN HALKI KAMPLARA BÖLDÜK”
Yıllarca ülkede sağcı-solcu, Türk-Kürt diyerek Müslümanları bölmeye çalışıldığını aktaran Gök, “Bundan dolayı acınacak duruma gelmişiz. Sırf bu yüzden biz kendi doğrularımızı, ideolojimizi dayatmak için halkı kamplara böldük. Emperyalistlerin bizleri bölmeye çalıştığı yetmiyormuş gibi biz de burada birbirimizi kamplara bölmeye çalıştık. Netice belli. Bakın Suriye ne halde. Suriye virane bir memlekete dönüştü. Milyonlarca insanımız katledildi, muhacir oldu. Biz buna yeter diyoruz ve emin olun bunun reçetesi çok basittir. Tarih boyunca hangi ırk İslam’a sarıldı Allah onları aziz kıldı, hangi millet, ırk İslam’dan uzaklaştıysalar rezil oldular.” ifadelerini kullandı.
“İNGİLİZCEYE VERDİĞİNİZ KIYMETİN DAHA BÜYÜĞÜNÜ KÜRT DİLİNE VERMENİZ LAZIMDI”
Kürt meselesine de değinen Gök, konuşmasına şöyle devam etti: “Kürt meselesi şayet İslami değerlerimizle, adalet temelinde çözülmüş olsaydı bugünlere gelmesine gerek kalmazdı. 24 Haziran sonrasında gelecek iktidara şimdiden sesleniyorum; Allah kısmet ederse ve halkımız bizi meclise gönderirse yine de bunun takipçisi olacağız. Sadece anadilde eğitim hakkını bile versek emin olun bu toplum rahatlar. Bu haklı, masum bir taleptir. Bu ülkeyi parçalamaya, ayırmaya yönelik bir talep değildir. Her insanın anadili ana sütü gibi helaldir. O yüzden siz de bismillah deyin ve gelin buradan başlayalım. Siz İngilizceye, Fransızcaya, Almancaya vermiş olduğunuz kıymetin çok daha büyüğünü Kürtçeye, Kürt diline vermeniz lazımdı. 15-20 milyon vatandaşınızın dili olan bu dili eğitim dili yapmak zorundasınız.” (İLKHA)