Bir kafede sergilenen ve aralarında yaklaşık 80 yıllıkların da olduğu antika eşyalar, ziyaretçilerini adeta tarihi bir yolculuğa çıkarıyor. GAP Mahallesinde Ahmet Çelik tarafından açılan ‘antika kafe’ bilinenin dışında farklı bir konseptle hizmet sunuyor. İşletmeci Çelik’in 8 yılda topladığı yaklaşık 5 bin 200 parça antika eşya kafede sergileniyor. Birbirinden farklı çok sayıdaki antika eserler kafeye gelenler tarafından büyük bir ilgi görüyor. Kafe, ziyaretçilerini adeta tarihi bir yolculuğa çıkarıyor. Kafede; antika televizyondan, radyoya, kameradan, müzik aletlerine, paradan, lambaya, silahtan, kasete, plaktan, çanak çömleğe hemen hemen her şeyi bulmak mümkün. Alışılagelenin dışında farklılığıyla dikkat çeken kafeyi ziyaret eden vatandaşlar antika eşyalar arasında çay, kahve içme fırsatı buluyor. Aynı zamanda yüzlerce kitabın da bulunduğu kafede dileyen herkes kitap ve antika eşyaların kokusu altında kitap okuma fırsatı bulabiliyor. Kafe işletmecisi Ahmet Çelik çocukluğundan bu yana tarihi eşyalara merakının olduğunu, bu yüzden imkânı ölçüsünde biriktirdiği binlerce antika eşyayı sergilediğini söyledi. Ayrıca yaklaşık bin 200 yıllık tarihi bir fosili de kafesinde sergileyen Çelik, hedefinin en az 15 bin antika eşyayı toplamak olduğunu belirtti.
“5 BİN 200 PARÇA MEVCUT”
Vatandaşların antika eşyalara ilgisinin olduğunu aktaran Çelik, “Burayı yaklaşık 2 sene evvel açtım. Ama bunun bir ön hazırlığı var, 8 yıla dayanan bir süreç… Burada tiyatro oyunlarımız, dengbej programlarımız oluyor. Kültürel etkinliklerimizi de gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Burada toplam 8 yıllık bir süreç içerisinde toplanmış 5 bin 200 parça eşya var. Misafirlerimizin beğenisine sunuyoruz. Bunların en eskisi, bin 200 yıllık mercan fosilidir. 1940’lardan, 50’lerden, 60’lardan tüfekler, bakır sürahiler, plakalar, radyolar ve ismini sayamadığım bir sürü antika eşya var.” dedi.
“MÜŞTERİLERİMİZ MUTLULUK DUYUYOR”
Kafeyi ziyaret edenlerin geçmişe adeta bir yolculuk yaptığını dile getiren Çelik, “Misafirlerimiz burada hem kahvelerini içip hem de dedelerinin, ninelerinin yaşamış olduğu dönemlerden kalma eşyaları bire bir görme şansı yakalıyorlar. Müşterilerimiz bundan mutluluk duyuyor. Yaklaşık bin 500-bin 600 kitabımız da var. Aslında kitaplarımızın çoğuna eski, antika diyebiliriz. Ziyaretçilerimiz burada kitaplarını da okuyabiliyorlar.” diye konuştu.
“HEDEFİM SİVİL BİR MÜZE OLUŞTURMAK”
Antika eşya merakıyla böylesi bir yer açtığını kaydeden Çelik şöyle devam etti: “Çocukken vefat eden ninemden kalan eşyaları saklamaya başladım. O eşyalardan ninemin kokusu geliyordu. Ayrıca annemin yanındaki bakraç, seccadeleri saklama ihtiyacı duydum. Bu sefer bu davranışım antikaya olan merakımı artırdı. İki farklı dizide oyunculuk yapıyorum. Böylece antika eşya alma şansım oluyor. Oradan gelen tüm parayı antika eşyalara harcadım. 8 yıl içerisinde çok sayıda antika eşyam oldu. Fakat bunları sergileyeceğim ve benim gibi antikaya hasret ve özlem duyan insanların gelip görebileceği bir galeriye ihtiyacın olduğunu düşündüm ve böyle bir yer açtım” dedi. 8 yılda toplam 5 bin 200 antika eşya topladığını, hedefinin ise 15 bin antika eşya toplamak olduğunu aktaran Çelik, 2-3 katlı sanat okulu ve sivil bir müze oluşturmak istediğini kaydetti.
“ESKİYE ÖZLEM VAR”
Böylesi bir ortamda kitap okumanın kendisini mutlu hissettirdiğini söyleyen kafe müşterilerinden Nevzat Ayan, “Buradaki eserler 1940’lardan kalan eserlerdir. Burada yelpaze çok geniş… Eski insanların nasıl merhalelerden, zorluklardan geçtiğini burada görüyoruz. Güzel bir ortam… Kitabı da tarihi bir yerde okumak daha da heyecan verici oluyor. Burada kitap okumak güzel bir hava veriyor. Günümüz insanlarının çoğunda eskiye bir özlem var” ifadelerini kullandı.