Anayasa Mahkemesi, on binlerce insanın hayatını karartan, büyük mağduriyetlere ve keyfi uygulamalara yol açan memuriyete girişte güvenlik soruşturması şartını Anayasaya aykırı bularak iptal etti. Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği diğer bir madde de terör soruşturması geçiren avukatların görevden men edilmesi kanunu oldu. Anayasa Mahkemesi, terör soruşturması geçiren avukatın, yine aynı suçlardan soruşturma geçirenlere avukatlık yapamayacağı yönündeki maddeyi iptal etti. Büyük mağduriyetlere yol açan güvenlik soruşturmalarının iptal edilmesini sevindirici bir gelişme olarak değerlendiren Batman Hukuk ve Adalet Derneği Başkanı Yusuf Tanrıseven, iptal kararından sonra daha önce güvenlik soruşturmaları olumsuz bulunduğu için kamuya giremeyen kişilerin, kanunda belirtilen diğer şartları taşıdıkları takdirde memuriyete girebileceklerini ifade etti.
"BÜYÜK BİR MAĞDURİYETTİ"
Mağduriyetlere yol açan bu kanunların 15 Temmuz sonrası yürürlüğe girdiğini anımsatan Tanrıseven, "15 Temmuz 2016 tarihindeki FETÖ darbe girişimi sonrasında, kamuya girişlerde güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılması zorunluluğu getirilmişti. Memuriyete girişlerde güvenlik soruşturmasının yapılması ise 657 sayılı Kanunun 48. maddesine eklenen düzenlemeyle olmuştur. Ancak yapılan bu düzenleme sonrasında sadece mahkeme kararlarına dayalı bilgiler değil bir kısmı terör örgütü üyeliğinden dolayı kamudan ihraç edilmiş istihbarat birimlerinde çalışanların tuttuğu, çoğu aile fertleriyle ilgili olan ve yalan yanlış birçok bilgi barındıran sicil fişleri kayıtlarından dolayı binlerce aday elenmiş, bu nedenle de ortaya büyük bir mağduriyet çıkmıştı." diye konuştu.
“KARAR ÇOK ÖNEMLİ”
Tanrıseven, açıklamasında son olarak şunları kaydetti: Anayasa Mahkemesi, avukatın, müdafilik görevini üstlendiği kişinin işlediği ileri sürülen suçla herhangi bir bağlantısı bulunmaksızın veya müdafilik görevini kötüye kullandığına ilişkin herhangi bir olgu mevcut olmaksızın basit bir suç şüphesi nedeniyle müdafilik görevinden yasaklanmasına imkân tanıyan kuralların, müdafi yardımından yararlanma ve çalışma hakkı bağlamında bireyi olağan dışı ve aşırı bir yük altına soktuğuna; dolayısıyla müdafi yardımından yararlanma ve çalışma hakkına orantısız bir sınırlama getirdiğine ve hukuk devletinin adalet ve hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşmadığına karar vererek söz konusu hükmü iptal etmiştir” dedi. (Mehmet İslamoğlu)