İlimizde Zorköy ve Segırka köylerinde uzun yıllardan beridir devam eden seracılığa Doğankavak (Hathatke) köyü sakinleri de katılmaya başladı. İlk serayı üç yıl önce köyde kuran Mustafa Sarıkaya, 5 dönümlük serasından her yıl düzenli olarak mahsul almaya devam ederken, Sarıkaya’nın ardından 4 dönümlük sera geçtiğimiz yıl ve bu sezon da İstanbul’dan memleketine dönüş yaptıktan sonra arabasını satan Murat Tunç, 3,5 dönümlük arsasını seraya çevirdi. Domates ve salatalık başta olmak üzere mahsullerini eken Doğankavak’ın ilk seracılar iki ay içerisinde toplama işlemine başlayacaklar.
İSTANBUL’DAN KESİN DÖNÜŞ YAPTI, ARABASINI SATTI
Uzun süredir İstanbul’da ikamet ettiğini ve seracılık işi için yeniden köyüne dönüş yaptığını belirten 29 yaşındaki genç çiftçi Murat Tunç; “Köye ilk seracılığı getiren Mustafa ağabey teknik olarak destek alarak sera kurulumunu yaptık. Bir hafta içerisinde mahsullerimizi ekeceğiz. Seracılığın bölgemizde yaygın olan mısır ve buğdaydan daha karlı ve çok daha küçük alanlarda yapılabiliyor. Köy içerisindeki 3,5 dönümlük bir arsamı böyle değerlendirmeye karar verdim. İstanbul’dan döndüm, bu işe girmek için de arabamı sattım. İnşallah bizim için hayırlı olacak.”
YILDA 40-50 TON MAHSUL ALIYORUM
Doğankavak köyünde ilk seracılığı başlatan Mustafa Tunç ise; “3 yıldır sera işiyle ilgileniyorum. 5 dönümlük arazimde domates, salatalık, biber ve patlıcan gibi sebzeler yetiştiriyorum. Yılda ortalama 40-50 ton mahsul alıyoruz. Ciddi bir emek isteyen bir iş ama şükürler olsun, mısır ve buğdaya oranla kazancı daha iyi diyebiliriz. Ancak fide ve malzeme artışı bizi de olumsuz yönde etkilemektedir.”
DEVLET DESTEĞİNE İHTİYACIMIZ VAR
Seranın kurulum aşaması, fide fiyatları ve gübredeki artışlara dikkat çeken Tunç ve Sarıkaya; “3,5 dönüm üzerine yaptığımız son seranın maliyeti yaklaşık 150 bin TL’yi buldu. İlk aşamada devletimizin naylon bazında küçük bir desteği oldu ama bu çok yetersiz kaldı. Bütçe yetersizliğinden dolayı da demir çubukları ikinci el olarak almak durumda kaldık. Fideleri ise Mersin’den alıyoruz ve şuan sadece bir tanesi 1 lira 35 kuruş. Sadece kullandığımız naylonun fiyatı 20 bin TL’yi aşıyor ve bunun üç yılda bir değişmesi gerekiyor. Bu kapsamda devletimizden ve seracılığa büyük önem veren valimizin biz ve bizim yeni çiftçilere destek sunmalarını bekliyoruz” dediler. (Murat Ezgin)