Pandemi sürecinde eğitimle ilgili yaşanan sorun ve taleplerin dile getirildiği raporda, öğrenme kayıplarının tespit edilip öğrencilerin bilgi ve beceri durumlarına uygun telafi eğitimi programının uygulanması gerektiğine vurgu yapıldı. Raporda, “Öğrencilerin önemli bir kısmının canlı derslere katılmadığı dikkate alındığında, öğrenme kayıpları hem okullara göre hem de aynı okul içinde farklılaşmaktadır. Bazı öğrencilerin hiç, bazı öğrencilerin oldukça az, uzaktan derslere katıldığı dikkate alınarak öncelikli olarak öğrencilerin bilgi ve beceri düzeyi tespit edilmelidir. Öğrencilerin bilgi ve beceri düzeyine uygun olarak telafi eğitimi programı hazırlanmalıdır. Ülke genelinde herkesin takip edeceği ortak telafi eğitimi programı yerine öğrenci seviyesini dikkate alan okul bazlı telafi eğitim programları hazırlanmalıdır.” denildi.
“AİLELERE SORUMLULUK DÜŞÜYOR”
Öğretmenlerin öğrencileri ile canlı dersler yapması konusunda motive edilip desteklenmesi gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, “Uzaktan eğitime bir süre daha devam edileceği dikkate alındığında, öğretmenlere yönelik uzaktan eğitimde etkin öğretim yapmaya yönelik destekleyici çalışmalar yapılmalıdır. Buna ilaveten, öğretmenlerin öğrencileri ile canlı dersler yapması teşvik edilmeli ve desteklenmelidir. Öğrenciler canlı derslere katılım konusunda motive edilmeli ve desteklenmelidir. Öğrencilerin birçoğunun uzaktan eğitimdeki canlı derslere katılmadığı ve uzaktan eğitimin bir süre devam edeceği dikkate alınarak öğrencilerin canlı derslere katılımı konusunda ailelerin çocuklarını motive etmesi ve teşvik etmesi gerekmektedir. Bunun için öğretmenler ve aileler arasında etkin bir iletişim kurulmalı, çocuklarını derslere yönlendirme konusunda desteklenmelidirler” ifadelerine yer verildi.
BİR ÇOK KİŞİ İNTERNET VE BİLGİSAYARDAN UZAK
Öğrencilerin uzaktan eğitime daha etkin bir şekilde katılımını sağlamak için ihtiyaç sahibi öğrencilere tablet ve bilgisayar gibi gerekli dijital araçlar ile internet bağlantısının sağlanması gerektiği belirtilen rapora şöyle devam edildi: “Okulların açılma sürecinde sağlık ve güvenlik konusunda gerekli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Öğretmenler ve veliler haklı olarak okulların açılması ile birlikte virüsün bulaşması konusunda kaygılıdırlar. Burada yapılması gereken, kaygı nedeniyle okulların kapalı kalması değil, virüsün yayılımını engelleyici önlemlerin katı bir şekilde alınmasıdır. Bunun için öncelikli olarak okulların ihtiyaç duyduğu hijyen malzemeleri ve ek temizlik personeli okullara sağlanmalıdır. Buna ek olarak, okulların fiziki mesafe kurallarını dikkate alarak sınıf mevcutları kalabalık okulların sosyal mesafeye uygun olarak okul ve sınıf ortamlarını azaltmak için gerekli önlemleri alması gerekmektedir. Dahası, alınan tüm önlemler konusunda veliler ve öğretmenler ayrıntılı olarak bilgilendirilmeli, velilerin ve öğretmenlerin kaygıları giderilmelidir” denildi.
“YÜZ YÜZE EĞİTİM BAŞLANMALI”
Raporun devamında, “Veliler ve öğretmenler uzaktan eğitim sürecinde öğrencilerin önemli bir öğrenme kaybı yaşayacağını ve duygusal olarak olumsuz etkileneceğini belirtmişlerdir. Bundan dolayı gerekli sağlık ve güvenlik önlemleri alınarak yüz yüze eğitime başlanmalıdır. Eğitim çalışanlarımız, salgınla mücadele sürecinde Vefa Sosyal Destek grupları ve filyasyon ekipleri başta olmak üzere, kamu hizmetinin sürdürülmesi ekseninde kamu yararının görüldüğü her alanda ve faaliyette görev almıştır. Ancak uzaktan eğitim ve yüz yüze eğitimin beraber yürütülmesinin planlandığı, eğitim çalışanlarına her zamankinden daha fazla görev ve sorumluluk düştüğü önümüzdeki günlerde öğretmenler asli görevleri dışındaki işleri yapmaya zorlanmamalıdır.” denildi.