Demokrasi ve Atılım Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İlimizdeydi. Batman 1. Olağan İl Kongresine, parti binasının açılışına katılmak ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere Hasankeyf ve Batman’a gelen Babacan, “kültürümüze, tarihimize Batman’da değer veremedik” dedi. Rezidans Düğün Salonunda yapılan kongreye çok sayıda partili ve vatandaşlar katıldı. Kongrede söz alan Yerel Yönetimler ve Şehircilik Politikaları Başkanı ve DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı M.Emin Ekmen, bölgenin tarihi, kültürü ve geleneğini anlatan bir konuşma yaptı. Ekmen, Kürt tarihinin önemli isimlerini, eserlerini ve Kürt Kültürü ile ilgili geçmişteki eserleri anlattı. Akabinde söz alan ve yapılan kongrede İl Başkanlığa seçilen Melik Müjdeci, katılımcılara Batman’ın sorunlarını anlattı. Müjdeci “Batman Türkiye2de en az yatırım alan 6. bölge teşvik illeri arasında bulunmaktadır. Batman’da 25 bini geçen tekstil işçilerine rağmen maalesef bir tekstil organize bölgesi halen yok. Batman’da 600 bini aşan nüfusa 358 yataklı bir devlet hastanesi hizmet veriyor ve bu nedenle Batmanlılar özel hastanelere mahkum ediliyor” dedi.
“SORUNLARIN FARKINDAYIZ”
Batmandaki sorunların farkında olduklarını, işin ehli insanlarla, istişare ile demokrasi ile Türkiye için iyileşme ve yükselişi Batmandan başlatmak istediklerini söyledi. Ekonomik sorunlarının temelinde adalet olduğunu söyleyen DEVA Partisi İl Başkanı Melik Müjdeci, “devletin gücü tamamen adalet üzerine kuruludur. Milli Gelir nasıl artar? Üretimle. Üretim nasıl artar? Yatırımla. Yatırım nasıl artar? Adaletle. İşte bu yüzden adalet çok önemlidir. Adalete maalesef bu zamanda güven kalmamıştır. Adalet iktidar partilerinin kompartımanı haline gelmiştir. En son barolara ilişkin yapılan müdahaleler bunun bariz örneğidir. Çoklu barolarla ilgili düzenleme girişiminin yanı sıra, baro kongrelerine bir gün kala yapılan erteleme tamamen ideolojiktir. Eğitimde fırsat eşitliği oluşturulamadı bu nedenle devlet okullarının durumu içler acısı bir halde. Liyakatı sadece üst düzey bürokraside değil, atamalarla da en tabandan hayata geçirilmesi lazım. Atamalar siyasi ve ideolojik değil, bilgi ve beceri liyakat esasıyla olmalıdır” dedi. Müjdeci, ülkenin ve bölgenin sorunlarını anlatan konuşmasında sık sık “Batman seninle gurur duyuyor” sloganları atıldı.
“BATMAN, PANDEMİDE YETERSİZ KALDI” İDDİASI
Müjdeci’den sonra kürsüye gelen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Hasankey’in son durumunu değerlendirirken “sahip çıkamadık” ifadesi kullandı. Akabinde covit-19 salgını ile ilgili konuşan Babacan, Batmandaki sağlık meslek örgütlerinin verilerine dayanarak Batman’ın pandemide yetersiz kaldığını söyledi. Babacan “Biliyorsunuz, bundan bir süre önce, ailemle birlikte bu hastalığa yakalandık. Yaşadığım tecrübeye de dayanarak söylemeliyim ki basit bir hastalıkla karşı karşıya değiliz. Batman da salgından en çok etkilenen şehirlerimizden biri. Salgın karşısındaki yetersiz sağlık kapasitesine çare bulunamadı. Çözüm bulunamadı. Batmanlılar çaresizce hastalığa terk edildi. Yaklaşık 600 bin nüfuslu Batman’a 358 yatak kapasiteli Batman Bölge Devlet Hastanesini yeterli görüldü. Çevre illere de hizmet verdiği için normal zamanda bile yetersiz olan bu hastane pandemide de yeterli olamadı”
“‘KUVVETLER AYRILIĞINI SAVUNACAĞIZ”
Kongrede iktidarın politikalarını eleştiren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, ‘Kuvvetler Ayrılığını’ savunmaya devam edeceklerini belirtti. İfade ve düşünce özgürlüğü konusunda ciddi sorunların yaşandığını belirten Babacan “Maalesef siyasal iktidar, kuru hamasetle ülkeyi yönetmeye çalışıyor. Fakat bu esnada hukuku yok ediyor. İnsan hakları ayaklar altında. İfade özgürlüğü kalmadı. Fikrini söyleyenler işsiz kalıyor, tutuklanıyor. Sosyal medyada eleştiri yapan gençler tutuklanıyor. Gazeteciler tutuklanıyor. Anayasa Mahkemesi üyelerine bile tehditler savruluyor. Bakın Osman Kavala için bir dosya daha yetiştirdiler hemen. Şimdi de darbecilikle itham ediyorlar. 3 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası istiyorlar. Bu iktidarın hukukla falan işi kalmadı. Tek derdi hukuku suça alet etmek. Yargıyı araçsallaştırıp insanları tutuklamak, baskı altına almak, susturmak. Biz, hukuk devletini hiçe sayan bu anlayışı asla kabul etmeyeceğiz. Kim ne derse desin biz, insan haysiyetini, hak ve özgürlükleri, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, kuvvetler ayrılığını savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Biz, bu ülkedeki her bir bireyin eşit ve özgür vatandaşlığını savunuyoruz. Biz, insan onurunun her şeyin üstünde tutulması gerektiğini savunuyoruz. Biz hazırız. Türkiye’nin DEVAsı bunları gerçekleştirmek için hazır” şeklinde konuştu.
FAİLİ MEÇHULLER VE 90’LI YILLARI HATIRLATTI
Konuşmasında sık sık bölgede zamanında yaşanmış olaylara değinen DEVA Partisi Lideri Babacan, “sizler, 12 Eylül günlerinin, 90lı yılların ağır işkence ve hak ihlallerini çok iyi hatırlıyorsunuz. Batman Barosu 90’lı yıllarda sadece Batman’da işlenen faili meçhul cinayetlerin sayısının 513 olduğunu açıklamıştı. Bu; yüzlerce eş demek. Yüzlerce baba yüzlerce anne demek. Yüzlerce kardeş demek. 2002 sonrasında gerçekleşen en önemli değişiklik, faili meçhul cinayetlerin son bulması ve işkencenin sıfırlanmasıydı. Ancak şimdi durum değişti. İki sene evvel Van’da mantar toplayan köylülere işkence uygulayan ve ‘terörist’ diye anlatanlar, yargının köylülerin masumiyetini ispatlaması karşısında özür bile dilemedi. Hatta birkaç hafta evvel yine Van’da, helikopterden atıldığı iddia edilen vatandaşlarımız hastaneye kaldırıldı. Gözaltına alınanlardan Servet Turgut, yoğun bakımdan çıkamadan ne yazık ki vefat etti. Yetkililer olayın soruşturmasının sürdüğünü söylüyor. Dosya hakkında gizlilik kararı olduğu için soruşturmanın hangi aşamada olduğunu bilmemiz mümkün değil. Ama sorarım size, bildiğimiz kadarı bile, bize çok şey anlatmıyor mu? Servet Turgut’un başına gelenler, 90’lı yılların karanlığında karakolların kapısından canlı girip bir daha çıkamayan kurbanları çağrıştırmıyor mu? Çok açıkça söylüyorum: İnsan hayatı her şeyden önemlidir. Bunun hiçbir şekilde ‘ama’sı, ‘fakat’ı olmaz. Kamu görevlilerinin işlediği tüm suçlar tespit edilmelidir. Hukuki ve idari işlemler sonuna kadar adalete uygun olarak yürütülmelidir. Bu halk, bu şehir, bu bölge, bu ülke bunu hak etmiyor. Türkiye’de yaşayan her bir bireyin tüm haklarının güvencesi olmak için biz hazırız” şeklinde ifadeler kullandı.