Fotoğrafçılığa başlama hikayesini, çektiği zorlukları, zamanı değerlendirmeyi, ödülleri ve son olarak elde ettiği dünya üçüncülüğünü tüm detayları aktaran Kartal’ın fotoğrafları İngiltere, İtalya ve Çin’de sergilenecek. Başarıyla dolu geçen yılları kelimelerle anlatmamız yetersiz olacak belki ama, buyurun hep birlikte; hayatın zorluklarından, siyasetin gerginliğinden ve dünyayı etkisi altına alan koronavirüsün psikolojik travmasından sıyrılıp bir nebze olsun sanata doyalım…
1)Öncelikle sizi biraz yakından tanıyabilir miyiz? Bize kendinizden bahseder misiniz?
Tüm Batman Gazetesi okuyucularına öncelikle merhaba diyorum. Biraz sıkıcı bir bölüm aslında bu kendini tanıtma bölümleri. Onun için bu soruyu uzatmadan kısaca geçeceğim. 1968 Batman doğumluyum. Batman İl Özel İdaresinde şef olarak görev yapmaktayım. Anadolu Üniversitesi İşletme ve Fotoğrafçılık- Kameramanlık Ön lisans mezunuyum. Boş zamanımı nasıl geçirmeliyim diye düşünürken fotoğraf tesadüfi olarak hayatıma girdi. 2015 yılından beri fotoğraf çekiyorum. Birçok farklı tarz denedim. Ağırlıklı olarak portre, belgesel ve sokak fotoğrafçılığı ve seyahat fotoğrafları çekmeyi seviyorum. Fotoğraf sayesinde hayata bakış açım değişti. Ulusal ve uluslararası yarışmalarda 100’den fazla ödül kazandım. Eserlerim; dergi, broşür, afiş, gazete, takvim ve karma fotoğraf sergilerinde yer aldı. 4 kişisel ve birçok karma sergide fotoğraflarım sergilendi.
2)Fotoğraf çekmeye nasıl başladınız? İlk fotoğraf makineniz hangisiydi?
Boş zamanımı kahvehane köşelerinde geçirmektense bir uğraş edinmek için çabalarken fotoğraf makinesini elimde gördüm. O günden sonra nasıl çekilir, çekim modları, kompozisyon kuralları vb. konuları internetten araştırarak öğrendim. Kompakt bir makineyle fotoğraf çekmeye başladım. 2012 yılında Nikon d5100 ile tanıştım. Tüm fotoğraflarımı bununla çektim. Mardin’de yapılan “insan ve yaşam” adlı yarışmadan birincilik almakla hevesim daha çok arttı ve bir üst model olan Nikon D7100 aldım. Kendimi geliştirdikçe yeni lenslere olan ihtiyacım da ortaya çıktı.
3)Fotoğrafın hangi dalına daha çok ilgi duyuyorsunuz? Sorunlarla karşılaşıyor musunuz?
Şimdilik bir yandan belgesel, bir yandan sokak fotoğrafçılığı ve diğer yandan seyahat fotoğraf alanında kendimi geliştirmeye çalışırken hem de diğer dallardan da beslenerek bir ufuk açma süreci geçiriyorum diyebilirim. Manzara çekimlerinde genellikle fazla bir sorunla karşılaşmıyorum. Sadece ortamın ışık, kompozisyon, tabiat şartları engel olabiliyor. Portre çekimlerinde karşılaştığım en büyük sorun sokakta karşılaştığım ilginç bir portreyi çekmek istediğimiz zaman genellikle izin alamıyoruz. Kimse portresinin çekilmesini istemiyor.
4) Fotoğraflarınızda insan öğesini ve insana dair anlatımı sıklıkla görebiliyoruz. Size göre insan neden fotoğrafı çekilmesi gereken bir obje/varlıktır?
İnsan sadece fotoğrafta değil, tüm anlatım dillerinin ortak paydası. İnsan bu dünyanın hiçbir zaman bitmeyecek hikâyesi. Teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin siz insanı tüm gerçekliğiyle anlattığınız ölçüde başarılısınızdır bence. Bu anlamda ben de elimden geldikçe insanı yaşadığı mekanla ve tüm gerçekliğiyle aktarmaya çalışıyorum. Aslında makinelerimiz bize başka hayatların kapılarını açan anahtarlar gibiler, önemli olan insan ve hikayesi.
5) Fotoğraf çekmeye ilgi duyan veya yeni başlayacak olanlara tavsiyeleriniz nelerdir ?
Ben fotoğraf çekmeyi internetten öğrendim bu süreçte öğrendiğim doğru bildiğim yanlışlarla uğraşmak uzun zaman alıyor. Bu yüzden Batman’da eğitim kurumlarının verdiği fotoğrafçılık kurslarına katılmalarını öneririm. İlgi duyan arkadaşlara ilk önerim kesinlikle sabırlı olmayı bilmelisiniz. İstediğiniz kareyi yakalamak için bazen saatlerce, bazen günlerce, bazen aylarca, hatta yıllarca bekleyebilirsiniz. Bazen de aniden çıkıverir. Diğer önemli nokta insanlarla iletişiminiz mutlaka çok iyi olmalı. Kesinlikle empati yapmayı bilmelisiniz. Bol bol internet, kitap, sergi vasıtasıyla fotoğraf izlemelisiniz. Fotoğraf paylaşımı yapılan sitelerdeki fotoğrafları tabii ki inceleyin izleyin. Daha çok fotoğrafçıların kişisel sayfalarını gezin tüm portföylerine göz atın. Fotoğraf çekmeye çıkarken tabii ki bir rastlantısallık olacaktır, ancak mutlaka ne çekeceğinizi önceden kafanızda oluşturun.
6)Sosyal medyayı aktif kullanıyor musunuz? sizi takip edebileceğimiz sosyal medya platformu var mı ?
Kendime ait “orhankartal.com.tr” internet sayfam var. Ayrıca facebook, instagram ve twitter hesabım var. Bazen fotoğraflarımı buralarda paylaşıyorum. Beni takip etmek isteyenler buralarda paylaşacağım fotoğraflarımla takip edebilirler.
7) Sizce ülkemizde fotoğrafçılık ne durumda?
Türkiye’de çok değerli fotoğraf sanatçıları var. Fakat Türkiye’de fotoğraf sanatına gösterilen değerinin, Avrupa’nın çok gerisinde olduğu kanaatindeyim. Artıları; sokağa çıktığınız her saniye çekebileceğiniz bir konunun olması. Eksileri ise; eline her dijital kamera alanın fotoğrafçı olması. Çok değiştiğine inanıyorum bir kere hayatımıza bir şekilde girmeyi başardı. Bu cep telefonuyla bile olsa artık insanlar fotoğrafçılara bağımlı değil kendi fotoğraflarını çekebiliyor artık ve fotoğrafa bu ilgi arttıkça iyi fotoğrafın da değerlendiğine inanıyorum.
8) Fotoğraf sade ve fakat hikayesi çok güçlü dediğiniz oluyor mu?
Fotoğraf gerçekten de böyle bir şey. Siz o anda orada bulunduğunuz için hikayeyle iç içe olduğunuzdan sade bir kare çekiyorsunuz. Seyreden kişiler ise bunun çok sade olduğunu görmekteler. Ama hayat hikayesi çok güçlü olabilir…
9) Birçok ödül aldığınız, ödül almak nasıl bir duygu. Bugüne kadar çektiğiniz en güzel fotoğraf hangisi desem haksızlık etmiş olur muyum?
Aslında ödül almak için hiç fotoğraf çekmedim. Öyle bir gayem de yok. Ben vizörden hayata her baktığımda mutlu olan bir insanım. Bugüne kadar en güzel karem bu dediğim bir fotoğrafım yok. Tüm fotoğraflarıma aynı gözle bakıyorum. İnsanın çocuğu gibi aralarına fark ve derece koymuyorum.
10) Ödülden bahsetmişken aldığınız ödüllerden söz eder misiniz.?
Daha öncede söylediğim gibi ödül almak için fotoğraf çekmem. Fotoğrafı hobi ve zevk aldığım için çekiyorum. Fakat çektiğim fotoğrafları değerlendirmek, fotoğraf camiasında nerede olduğumu görmek ve Batman’ın tanıtımına katkı sağlamak amacıyla yarışmalara katılıyorum. Ulusal alanda birçok birincilik ve ödülüm var. Uluslararası alanda 40 ülkede toplam 5 altın madalya, 3 gümüş madalya, 6 bronz madalya ve 24 onursal mansiyon ödülüm ve 340 sergileme/kabul fotoğrafım var. 2019 yılında 37 Avrupa Birliği ülkesi tarafından yapılan yarışmadan birincilik alırken, 2020 yılında ise FİAP (Uluslararası Fotoğraf Sanatı Federasyonu) himayesi altında dünya sağlık örgütü iş birliği ile covid-19 sürecince evde kalan dünya fotoğrafçılarına yönelik (we stay home) adı altında bu süreçte evde çekilen karelerin yer aldığı fotoğraf yarışmasından üçüncülük ödülü ve bronz madalya alarak Türkiye’de bir ilk yaptım. Aynı yarışmada 3 sergileme ile en çok kabul gören fotoğrafçı oldum.
11) Dünya üçüncülüğü hakkında biraz bilgi verir misiniz? Sonuçtan memnun musunuz?
FIAP “Uluslararası Fotoğraf Sanatı Federasyonu” Halk sağlığını ciddi şekilde tehdit eden Covid-19 ile mücadelede Dünya çapındaki fotoğraf sanatçılarının boş zamanlarını değerlendirmek ve aşı çalışmalarına maddi destek sağlamak için Dünya çapında “we stay home” adı altında fotoğraf yarışması düzenledi. Fotoğraf yarışmasına Dünya üzerindeki 5 kıtadan, 90 ülkeden, 1881 fotoğrafçı, 5800 fotoğraf ile yarışmaya iştirak edildi. FIAP, yarışmada ödül kazanan fotoğrafçılar adına corona virüs üzerine çalışan, Dünya Sağlık Örgütünde kullanılmak üzere 30.000 euro bağış yapıldı. Bu yarışmada benim adıma aşı çalışmasına destek veren Dünya Sağlık Örgütüne bağış yapılması benim için en güzel ödüldü.
12) Yarışmadan sonra nasıl tepkiler aldınız?
Pandemi tedbirleri kapsamında yarışmanın ödül töreni İngiltere Oxford Enstitüsü Araştırma Merkezinde uzaktan zoom meetting canlı yayınla yapıldı. Törende aşı komitesi başkanı Prof. Adrian Hill’e yardım çeki verildikten sonra Ödül alan fotoğraf sanatçılarına ödülleri FIAP başkanı Riccardo BUSİ tarafından verildi. Yarışmada üçüncü olmakta bir başarıydı benim için. 5800 fotoğraf arasında Batman adını duyurmak gurur vericiydi. Fotoğraflar İngiltere, İtalya ve Çin de sergilenecek. Ama Türkiye’de Dünya ülkelerinde olduğu gibi bu yarışmadan söz edilmediği ve paylaşılmadığına üzüldüm. Çünkü buradaki fotoğraflar insanlık tarihine tanıklık edecek olan fotoğraflardı.
13) Son olarak okuyucularımıza bir öneriniz var mı.?
Günümüzde gençlerin fotoğrafla ilgilenmesi çok sevindirici bir durum. Hobi olarak başlayanların genelde tutku haline geldiği bir ülkede yaşıyoruz desem yalan olmaz. Ayrıca Batmanlı gençlerin sokak köşelerinde veya kahvehane köşelerinden sıyrılıp fotoğrafçılığa özendirmek veya kazandırmak öncelikli hedefim olacaktır.”
