Molla Abdurrahman Özekinci, Ramazan ayında yapılan ibadet ve işlenen hayrın diğer günlere oranı, mücbir sebeplerden dolayı oruç tutamayanların durumu, kaza ve kefaret gerektiren haller gibi konulara açıklık getirdi.
"DAİMÎ HASTALIĞI BULUNDUĞU İÇİN ORUÇ TUTMAYANLARIN KEFARET VERMELERİ VACİPTİR"
Ramazan'da bazı insanların hastalık gibi sebeplerden dolayı oruç tutamayan insanların durumuna açıklık getiren Özekinci "Geçici hastalığı bulunup da oruç tutamayanlar sonradan kaza orucu tutabilirler. 2 adil doktor bir kişiye oruç tutamayacağını söylemişse o kişi oruç tutmaz. Şeker ya da tansiyon hastalığı bulunan veya kanser hastası olan kişi oruç tutamayabiliyor. Bu gibi daimî hastalığı bulunanlar, oruç tutamadıkları için kefaret vereceklerdir. Orucun kefaretinin verilmesi vaciptir." dedi.
BİR KİMSE FİTRE, KEFARET VEYA ZEKÂTINI KİMLERE VERMELİ?
Ramazan ayında hasta olan ya da olmayan, oruç tutan veya tutamayan her Müslümanın fitre ve zekatını vermesinin vacip olduğunu belirten Özekinci, kişinin ihtiyaç sahibini bulamadığı ya da ulaşamadığı zaman fitre, zekât ya da kefaretini yardım kuruluşlarına veya medreselere verebileceğini belirtti. Özekinci, "Kişi bazen müstahak olan fakiri bulamadığı için fitre veya zekatını; bazı yardım kuruluşlarına, Kur'an kurslarına, medreselere ve özellikle insanların zenginden alıp fakire ulaştıran kurumlara vermesi çok daha makbuldür. Fakir görünüp de aslen zengin olanları değil de fakir olup bu durumlarını hissettirmeyenleri tespit edip yardım ulaştıran müesseselere oruç kefareti, fıtır sadakası veya zekât gibi hayırların verilmesi daha uygundur." ifadelerini kullandı.
"İFTARA DAVETLER YASAKLANDI FAKAT YİNE DE BİR KİŞİNİN İFTARINI TEMİN EDEBİLMELİYİZ"
Son olarak Müslümanlara tavsiyelerde bulunan Özekinci, "Müslümanlar, bu ayda kimsesizlere yardım etsinler, aile efradına biraz daha bolca masraf yapsınlar, hayır ve hasenat için biraz daha çaba sarf etsinler, ibadetlerine daha fazla önem versinler. Hazreti Aişe'nin anlattığı gibi, cömert olan Resulullah Ramazan ayında çok daha cömertti. Şu anda iftara davetler yasaklandı fakat yine de bir kişinin iftarını temin edebilmeliyiz. Bir insan başka birinin iftarını açtırırsa, iftar yaptıran kişiye iftar açanın tuttuğu orucun sevabı gelir ve iftar açanın da sevabından bir şey eksilmez. Ramazan ayının son 10 gününde itikaf sünnetini eda etmeliyiz" şeklinde bilgi verdi.