"3 tarafı su kaynaklarıyla çevrili olan Batman’da halk temiz suya erişemiyor" denilen açıklamada, Yeniçağlar (Zîlan), Karpuzlu (Selîvê), Samanyolu (Kanîkê), Dövecik (Malê Gir), Parmakkapı (Hiskutê) ve Taşlıdere (Holê) köylerinde yaşayan binlerce kişinin 23 Haziran’dan bu yana temiz suya erişemediği kaydedildi. Açıklamada, "13 gündür susuz bırakılan ve su ihtiyacını traktörlerle Batman Çayı ya da DSİ’ye ait su kanalı ile kuyulardan karşılamaya çalışan köylülerde ciddi sağlık sorunları baş göstermeye başlamış, ishal ve kusma vakaları katlanarak artmıştır" diye belirtildi.
“FATURALAR ÇOK YÜKSEK”
DEDAŞ'ın ekonomik sıkıntılar yaşayan bölge halkı için "sorun" haline geldiği vurgulanan açıklamada, "Yüksek gelen elektrik faturaları, uzun süreli elektrik kesintileri ve altyapı sorunlarıyla gündeme gelen DEDAŞ, daha önce de çiftçilere yatırılan hibelere el koyarak bölgede tarımsal üretimin durma noktasına gelmesine neden olmuştur. DEDAŞ borç gerekçesiyle mahallelerin elektrik enerjisini sağlayan trafoların tamamının elektriğini keserek yaz sıcağında ve pandemi koşullarında borcu olan olmayan herkesi elektriksiz ve dolayısıyla susuz bırakarak bölge halkını cezalandırmaktadır" diye kaydedildi.
“SUYA ERİŞİM HAKKI”
Suya erişimin temel bir insan hakkı olduğu vurgulayan açıklamada, devamla şu ifadelere yer verildi: "Bireylerin ve toplumların sağlıklı, içilebilir temiz suya koşulsuz ve bedelsiz ulaşım ve tüketim hakkı en temel insan hakkı olan yaşam hakkıyla doğrudan ilintilidir. Dolayısıyla su hakkının kamusal bir hizmet olarak sunulması ve korunması devletin yükümlülüğüdür. DEDAŞ bölge halkının çevre, sağlık ve hatta yaşam hakkına müdahale eden bu uygulamaya derhal son vermeli. İktidar bu hakların sağlanması için üzerine düşen adımları gecikmeksizin atmalıdır" şeklinde ortak açıklama yayınladılar. (Hamit Ayhan)