BARO “AVUKAT SAYISI ORANTISIZ ARTIYOR”
Batman Barosu tarafından yeni adli yıl ve 1 Eylül Dünya Barış günü ile ilgili yapılan açıklamada, avukatların yaşadığı sıkıntılar, KHK ve Kürt sorunu ile ilgili gündeme dair konulara yer verildi. Hukuk fakültelerinin açılmasıyla adeta avukat fazlalığının yaşandığı belirtilen açıklamada, avukat sayısının orantısız arttığı belirtildi. Avukatların yargının pandemi nedeniyle kısıtlı çalışması nedeniyle büro masrafları ve SGK’larını karşılamakta zorluk çektikleri belirtilen beyanatta “Meslektaşlarımız gerek pandemi, gerekse de işsizlik nedeniyle ekonomik krizden ciddi oranda etkilenmiş, büro giderleri, SGK primleri ve vergilerin ödenmesinde ciddi sıkıntılar yaşamışlardır. Ancak bu süreçte bazı aylara ilişkin SGK primlerinin ödenme tarihlerinin ertelenmesi dışında maalesef iyileştirici bir düzenlemeye gidilmemiştir. Meslektaşlarımızın yaşadığı ciddi mali sıkıntıların yanında meslek sorunlarımızın ana kaynağını oluşturan bir diğer problem ise avukat sayısında her geçen gün orantısız bir artış yaşanmasıdır. Zira iki ayda bir Türkiye’de yeni bir hukuk fakültesi açılmaktadır. Türkiye’nin ekonomisiyle ters orantılı bu artış sonucunda genç meslektaşlarımız ofis açamamakta, işçi avukatların sayısı artmakta, birçok meslektaşımız asgari ücretin de altında ücretlerle çalışmak zorunda kalmaktadır. Getirilen sınavın çare olmadığı ortadadır. Bu kriz sarmalından çıkmanın tek yolu hukuk fakültelerinin sayısının hızla azaltılması ve kalacak fakültelerin de kontenjanlarının düşürülmesidir”
KHK, KAYYIM ATAMALARI ...
Batman Barosunca Baro önünde yapılan basın açıklamasına Deva Parti̇si̇ Batman il Başkanı Melik Müjdeci ,Baro Başkanı Erkan Şenses ile avukatlar katıldı. Baro Başkan Şenses, hukuk devletinin ve demokrasinin olmazsa olmazının, bağımsız ve tarafsız yargı olduğunu söyledi. Avukatların mesleki sorunlarndan örnekler verdikten sonra gündeme ilişkin değerlendirmede bulunan Şenses “Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet vakaları maalesef hız kesmeden devam etmektedir. Hal böyleyken Türkiye’nin kadına karşı şiddeti önleme konusunda büyük bir öneme sahip olan İstanbul Sözleşmesi’nden, gerçeklikten uzak gerekçelerle çekilmesi kabul edilemez. 15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen darbe girişimi sonrasında, temel hak ve özgürlükler konusunda önemli kısıtlamalara, ağır hak ihlallerine, orantısız ve hukuki temelden yoksun idari uygulamalara yol açan onlarca KHK çıkarılmış, bu KHK’lar ile Anayasaya aykırı bir şekilde yaşamın birçok alanında temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan, hatta ortadan kaldıran düzenlemeler yapılmıştır. OHAL’in kaldırılması sonrası 7145 Sayılı Kanun’la OHAL KHK’ları ile getirilen düzenlemeler kalıcı hale getirilmiş, anılan kanunda öngörülen 3 yıllık süreler 7333 Sayılı Kanun’la 1 yıl daha uzatılarak disiplin süreçleri işletilmeden kamu görevlilerinin ihracı uygulamasının sürdürülmesi devam ettirilmiştir. 674 Sayılı KHK ile yapılan düzenleme ile belediyelere kayyum atanmasının önü açılmış, sonrasında bu KHK hükmü 6758 Sayılı Kanun’la 5393 Sayılı Belediye Kanunu’na eklenmiştir. Bu KHK hükmüne dayanarak 2019 Mart ayında yapılan seçimlerinde aralarında Batman Belediyesi’nin de bulunduğu 51 belediyeye İçişleri Bakanlığı’nın idari bir kararıyla illerin valileri veya ilçelerin kaymakamları kayyum olarak atanmıştır. Halk iradesini hiçe sayan, demokrasi ve hukukun üstünlüğüne olan inancı tümüyle ortadan kaldıran bu kayyum kararlarını kabul etmek mümkün değildir. Kürt kimliği ve Kürtçe diline ilişkin saldırı haberlerine rastladığımız son dönemde her türlü ırkçı saldırılara zemin hazırlayan ve toplumsal barışı zedeleyen açıklamalardan vazgeçilmesini ve saldırılarla ilgili ivedi ve etkin bir şekilde bütün yönleriyle soruşturmaların yürütülmesini talep ediyoruz” dedi. (İsmail Güneş)