Yaklaşık 2 yıldır Covid-19 salgını nedeniyle Suudi yönetiminin aldığı kararla hac ve umre ibadetine ara verilmesi en çok seyahat acentelerini mağdur etti. Türkiye genelinde hac ve umre organizasyonu yapan yaklaşık bin acente, Suudi yönetiminin Türkiye'yi Covid-19 “kırmızı listesi”nden çıkarmasını, hac ve umre ziyaretlerinin bir an önce açılmasını bekliyor. Covid-19 salgını nedeniyle 27 Şubat 2020 yılından bu yana hac ve umre için Türkiye başta olmak üzere birçok ülkeden kimse kabul edilmiyor. 17 Ekim’den bu yana iki doz aşı yaptıranlar Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi'de ibadet edebilirken Suudi yönetimi, nüfusu kalabalık olan Türkiye'nin de arasında olduğu Müslüman ülkelere henüz hac ve umre ziyaretlerini açmaması yaklaşık 2 yıldır mağdur olan seyahat acentelerinin mağduriyetini daha da artırdı. Suudi yönetiminin Türkiye'yi Covid-19 “kırmızı listesi”nden çıkarmasını isteyen seyahat acenteleri, hac ve umre ibadetinin bir an önce yeniden başlamasını bekliyor. Bu süreçte hiçbir devlet desteği alamayan seyahat acenteleri, hac ve umre ziyaretlerinin başlamaması nedeniyle mağdur olduklarını dile getiriyor. Yaklaşık 2 yıldır iş yapamadıklarını, bu durumun devam etmesi halinde çok zor durumda kalacaklarını ve birçok esnafın iş yerini kapatacağına dikkat çeken sektör temsilcileri, Türkiye’nin Covid-19 “kırmızı listesi’nden çıkarılarak “yeşil liste”ye alınmasını istiyor.
2022’DEN UMUTLULAR…
2022’nin ocak ayında ziyaretlerin açılacağını bekleyen hac ve umre seyahat acenteleri, hazırlıklarını yapmak için gün sayıyor. Ağırlıklı olarak hac ve umre organizasyonları düzenleyen Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Denetim Kurulu üyesi, Hac Umre ve Seyahat Acenteleri Derneği (HURSAD) Genel Başkan Yardımcısı Abdurrahman Fetullah Aşkın, yaklaşık 2 yıldır Covid-19 salgını nedeniyle Türkiye’deki vatandaşların hac ve umreye gidemediğini belirtti. Salgından en çok hac ve umre organizasyonları düzenleyen seyahat acentelerinin etkilendiğine dikkat çeken Aşkın, birçok acentenin 2020’nin mart ayından beri kapalı olduğunu söyledi. Acentelerin yaklaşık 2 yıldır yaşadığı zorlu süreçten bahseden Aşkın, umre organizasyonunun, Covid-19 salgını nedeniyle Müslüman nüfusunun yaklaşık yüzde 70'inin yaşadığı ülkelere halen kapalı olduğunu ifade etti.
Yaklaşık 2 yıldır Kabe’ye, Medine'ye hasret kaldıklarını ve umrenin bir an önce açılmasını istediklerini belirten Aşkın, Suudi yönetiminin 2022 yılı itibarıyla vize için kapıları açacağını düşündüğünü ifade etti.
“HER HANGİ BİR TEŞVİK ALAMADIK”
Türkiye’de yaklaşık bin civarında hac ve umre acentesinin olduğunu ifade eden Aşkın, “Bu acenteler salgın sürecinde iç turizmle uğraşmaya başladı. Bu şekilde ayakta durmaya çalıştılar. Her hangi bir teşvik alamadık. Bu konuda birliğimizin yetkililerle görüşmeleri olumsuz sonuçlandı. Dünyada pandemi ile birlikte açılmayan tek sektörün hac ve umre organizasyonu yapan acenteler olduğunu söyleyebiliriz. Ümit ediyoruz ki önümüzdeki günlerde umre organizasyonları tekrar başlar. 2 yıl boyunca iç ve bazı yaptığımız dış turizmle, dış ülkelere yaptığımız turlarla ayakta durmaya çalışıyoruz. Bunu haricinde kaplıca turları başladı. Kudüs turları da başladı. Kudüs ve Mescid-i Aksa turları yapmaya çalışıyoruz. Ümit ediyoruz ki ocak veya şubat ayı gibi umre ibadetleri başladığında sektörümüzde rahatlamış olacak” ifadelerini kullandı. Salgından önce hac ve umre için acentelere kayıt yaptıranların kayıtlarının devam ettiğini ifade eden Hacıarap, umre organizasyonlarının başlamasıyla vatandaşların Kabe ve Medine hasretinin sona ereceğini vurguladı.