Şu an çiftçilerin yaşadığı en büyük sorunlardan bir tanesinin girdiler olduğuna vurgu yapan Aydiş, çiftçilerin bu konuda çok muzdarip olduklarını anlattı. Çiftçilerin gübre tedarikçilerin insafına terk edilmemesi gerektiğini ifade eden Aydiş, hükümetin en kısa sürede en az bir veya iki yatırıma ara verip, birkaç gübre fabrikası kurmasını istedi. Türkiye’nin dışa bağımlılıktan kurtulup buğday ve gübreyi dışardan temin etmemesi gerektiğine işaret eden Aydiş, dışardan gelen ürünlere verilen paraların ülke çiftçisine, tarımına harcanmasının daha faydalı olacağını kaydetti. Çiftçilere yönelik desteklerin de artırılarak devam etmesi gerektiğini söyleyen Aydiş, yetkililere çağrıda bulundu.
“TARIM SAVUNMA SANAYİSİ KADAR ÖNEMLİ”
Aydiş, “Tarım ülkede çok önemli bir kol. Her zaman şunu söylüyorum; tarım hakikaten stratejik bir daldır ve bana göre savunma sanayi ne kadar önemliyse tarımda o kadar önemlidir. Onun için tarıma çok önem vermemiz lazım. Hükümetten çiftçiye olan yardımların artırılarak her sene devam etmesini istiyoruz. Bugün gelişen dünya ne yapıyorsa Türkiye’de bunu yapması lazım” dedi.
“ÇİFTÇİLER BİRKAÇ GÜBRE FABRİKASININ İNSAFINA BIRAKILMAMALIDIR”
Çiftçilerin yaşadığı en büyük sıkıntının girdiler olduğuna işaret eden Aydiş, konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye güçlü bir ülkedir. Özellikle çiftçilerin girdiler konusundaki sıkıntıları bugün dünya âlem biliyor. Bugün 2 yaşındaki çocuğa da sorsan o da biliyor. Onun için devletin özellikle Türkiye’de bir-iki yatırıma ara verip en azından birkaç tane gübre fabrikasını kurması lazım. Türkiye’de birkaç tane gübre fabrikası var. Çiftçileri bunların insafına bırakmamalıyız. Bu fabrikalara soruyoruz, hammaddeyi dışardan getirdiklerini söylüyorlar. Gübreye katılan hammadde altın mıdır? Türkiye, çiftçilerin ihtiyacını giderebilecek gübre fabrikalarını, hammaddeyi yapamıyor mu? Hep merak ettiğimiz konu budur.”
“KENDİMİZE BİRAZ ÇEKİDÜZEN VERMELİYİZ”
Çiftçilerin de hesap kitabını iyi yapması gerektiğini kaydeden Aydiş, “Türkiye’nin, savunma sanayisi kadar önemli olan tarımı, çiftçiyi büyük bir şekilde desteklemesi gerekiyor. Biz çiftçi olarak bizim de kendimize biraz çekidüzen vermemiz lazım. Hesabımızı, kitabımızı ona göre yapmamız lazım. Harcamalarımızı ona göre yapmamız lazım. Yetkililerden ricam; çiftçilerin en önemli girdilerinden olan gübre konusunu birkaç tane gübre tedarikçisinden kurtarmasıdır.” ifadelerini kullandı.
“ÇİFTÇİYİ DOYURALIM, GİRDİLER KONUSUNDA YARDIMCI OLALIM”
Bugün Türkiye’nin sadece buğday üretiminin 22 milyon ton civarında olduğunu aktaran Aydiş, şunları söyledi: “Eğer Batman’daki çiftçilerimiz gübre alamıyorsa diğer yerlerdeki çiftçilerimiz de gübre alamıyor demektir. Dolayısıyla bu rakam 15-16 milyon tona düşecektir. Neden gübreyi dışardan alalım. Şu anda dışarda 5 milyarın üzerinde buğday alıyoruz. 4 milyarını çiftçilerimize verelim. Çiftçiyi doyuralım, girdiler konusunda yardımcı olalım, dışardan buğday gelmesin. Diğer ürünlerde gelmesin. Her şeyi biz ekelim.”
“NE OLUR DIŞARDAN ÜRÜN GELMESİN”
“Biz Amerika, Rusya, Avrupa çiftçisi gibi yapamıyor muyuz?” diyen Aydiş, “Evet, eksiklerimiz, hatalarımız var. Ama ne olur dışardan ürün gelmesin, bunu destek olarak devlet bize versin, biz ekelim. Biz 2 milyondan buğday satıyoruz, 5 buçuk milyardan dışardan buğday geliyor. Böyle bir şey olur mu? Özellikle devletin girdiler konusunda bize yardımcı olmasını istiyoruz.” dedi.
“DEVLETİN DE ÇİFTÇİNİN DE EKSİĞİ VAR”
Konuşmasının sonunda Aydiş, “Bu sene benim endişem yüzde 30-40 oranında bütün ürünlerde düşüş olacak. Düşüş olduğu zaman Türkiye’nin dövizi, parası dışarıya gidecek. Ben buna üzülüyorum. Evet, devletin de eksiği var, çiftçimizin de eksiği var. Bizde hesap kitabımızı yapmalıyız.” açıklamasında bulundu. (İLKHA)