Ülkelerindeki iç savaştan ötürü Türkiye'ye iltica eden mülteciler; Açlık, yoksulluk, sefaletin yanı sıra şimdilerde ise kara propagandaya maruz kalarak hedef gösteriliyor. Özellikle son dönemlerde bilinçli bir şekilde dozajı artırılan mülteci düşmanlığının giderek çoğalması ise endişelere neden oluyor. Türkiye'ye sığınan mültecilere yönelik oluşturulan algılara itibar edilmemesini isteyen yardım kuruluşlarının temsilcileri, 'mültecileri sahiplenme' çağrısında bulundu. Havaların soğumasıyla birlikte mültecilerin mağduriyetlerinin daha da çoğaldığını, hayat şartlarının zorlaştığını belirten yardım kuruluşlarının temsilcileri, bu soğuk kış günlerinde mültecilerin unutulmaması gerektiğini söyledi. Batman Umut Kervanı Başkanı Salih Güzel, yaptığı açıklamada, mülteci sorununun yaşadığımız dönemde insanlığın önemli bir sorunu haline geldiğini belirtti.
"ÜLKEMİZDE MÜLTECİLERİ SAHİPLENMEDE CİDDİ BİR İNSANİ YAKLAŞIM VAR"
Dünyanın dört bir tarafında, özellikle de İslam coğrafyasındaki Müslümanların bu anlamda çok büyük mağduriyetler yaşadığına dikkat çeken Güzel, "Bugün hem ülkemizde hem de yaşadığımız şehirde bu anlamda mültecilere sahip çıkma noktasında ciddi bir insani yaklaşım var. Bu yönüyle mülteciler sahiplenilmiştir. Aslında bu bizim İslami bir sorumluluğumuzdur." dedi.
"ONLARA SAHİP ÇIKMAK HEM İNSANİ HEM DE İMANİ BİR SORUMLULUKTUR"
Mültecilerin yerlerinden, topraklarından uzakta hayatlarını sürdürmeye çalıştıklarını vurgulayan Güzel, şöyle devam etti: "Onlara sahip çıkmak hem insani anlamda hem de imani anlamda bir sorumluluğumuzdur. Şu an Suriyeli, Iraklı, Afganistanlı, Suudi Arabistanlı ve farklı kökenlerden iltica ederek şehrimize yerleşmiş ve derneğimize yardım başvurularında bulunan kardeşlerimiz var. Bizler imkânlarımız dâhilinde bu kardeşlerimize hayırseverlerden gelen bağışları ulaştırmaya çalışıyoruz."
"KARDEŞLERİMİZ CİDDİ ANLAMDA KIŞIN SOĞUKLUĞUNU HİSSEDİYORLAR"
Soğuk kış günlerinde mültecilerin hayat şartlarının daha da zorlaştığına dikkat çerken Güzel, "İltica eden kardeşlerimiz ciddi anlamda kışın soğukluğunu hissediyorlar. Yaz mevsimine ve diğer mevsimlere nazaran daha fazla sahiplenmemiz gereken bir dönemdeyiz. Bu yönüyle tüm hayırseverlerimizin iltica etmiş, yerlerinden ve yurtlarından edilmiş kardeşlerimizi sahiplenme adına ve ensarlık görevimizi yerine getirmek adına daha duyarlı ve sorumluluk bilinciyle hareket etmelerini istiyoruz."
"MÜLTECİ KARDEŞLERİMİZİ SAHİPLENMEMİZ GEREKİYOR"
Kimsenin mültecilere karşı oluşturulmak istenen kötü algılara itibar etmemesini isteyen Güzel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mülteci kardeşlerimizi sahiplenmemiz gerekiyor. Onları ötekileştirmememiz gerekiyor. Onlara karşı farklı bir duygu içine girenlere, yeri geldiğinde sorumluluklarımızı hatırlatmamız gerekiyor. Dönem dönem muhacir kardeşlerimize yakınlık göstermenin önüne geçmeye çalışan dış odaklı kesimler hamleler yapmaktadır. Onların bu oyun ve desiselerine gelmememiz gerekir. Müslümanlar olarak bu kardeşlerimizi sahiplenmemiz gerekir. Bu da birinci derecede imani bir sorumluluğumuzdur" diye konuştu. İHH Batman Şube Başkanı Mehmet Latif Kaya ise kış aylarında mültecilerin hayat şartlarının biraz daha zorlaştığını anlattı.
"ODUN, KÖMÜR GİBİ YAKACAK İHTİYAÇLARI VAR"
Mültecilerin birçok ihtiyaçlarının bulunduğunu hatırlatan Kaya, "Türkiye'de olduğu gibi Batman'ımızda da yaklaşık olarak 4 bin 162 Suriyeli, Afganistanlı ve değişik milletlerden olan mülteci ailemiz var. Elimizden geldiği kadarıyla bunlara yardım etmeye çalışıyoruz ama özellikle bu kış aylarında iş imkânları azalıyor ve ufakta olsa sıkıntılar oluyor. Bunun için odun, kömür gibi yakacak ihtiyaçları oluyor." ifadelerini kullandı.
"KENDİMİZİ ONLARIN YERİNE KOYALIM"
İhtiyaç sahibi mültecilere herkesin imkânları ölçüsünde yardımda bulunmasının önemli olduğunu dile getiren Kaya, şunları söyledi: "Tabi mültecilere yönelik birçok propagandalar oluyor. Özellikle sosyal medyada mültecilere yönelik kara propagandalar yapılıyor. Biz Müslüman bir milletiz. Nasıl ki Peygamber Efendimiz Mekke'den Medine'ye hicret ettiği zaman muhacirleri oradaki Ensar'la kardeş yaptıysa aynı İslami aylayışımızda odur. Nerede bir mülteci varsa, nerede bir mazlum varsa biz ona kol kanat germemiz gerekiyor ve kardeş olarak da bellememiz gerekir. Bu İslam'ın şiarı ve Müslümanlığımın vazifesidir. Kendimizi onların yerine koyalım. Bugün memleketimizde bir savaş veya benzer bir şey olsaydı, aynı şekilde onların memleketine gitmiş olsaydık onların hal ve vaziyetlerini daha iyi anlardık. Onun için elimizden geldiği kadar İslam'ın şiarı olarak nerde bir mazlum varsa onlara yardımcı olmamız lazım. Özellikle memleketlerini, ülkesini bırakıp bize sığınan birileri varsa onlara yardım etmek zorundayız."