SON DAKİKA
hava
Advert
Google News

CEZASIZLIK HAKİKATİ VE ADALETİ ENGELLİYOR

Son Güncelleme :

2022-12-12 17:45:05

CEZASIZLIK HAKİKATİ VE ADALETİ ENGELLİYOR

Batman Barosu, İnsan Hakları Haftası dolayısıyla 1990'lı yıllardaki faili meçhul cinayetler ve zorla kaybettirmelere yönelik panel düzenledi.

Batman Barosu Sedat Özevin İnsan Hakları Merkezi, 10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası dolayısı ile bir panel düzenledi. Baronun hizmet binasının Tahir Elçi Konferans Salonu'nda, "1990'lar Davaları Işığında Ağır İnsan Hakları İhlallerine İlişkin Davalarda Son Durum" başlığı ile düzenlenen panel, Baro Avukatlarından Nuri Mehmetoğlu moderatörlüğünde gerçekleşti.

Panelde, Hafıza Merkezi koordinatörlerinden Avukat Emel Ataktürk Sevimli ile Diyarbakır Barosu eski başkanlarından Avukat Mehmet Emin Aktar konuşmacı olarak yer aldı. İnsan hakları alanında hukuki çalışma yapmanın ve kayıt tutmanın önemine vurgu yapan konuşmacılar faili meçhul cinayetler ve gözaltında kaybettirmelerin Batman'da tartışılmasının önemli olduğuna vurgu yaptı. Sevimli, Hafıza Merkezi olarak dava takiplerinin hafızasının oluşturulmasının önemli olduğunu söyledi. Hafıza Merkezi'nin takip ettiği 12 ana davanın olduğunu dile getiren Sevimli, davalar arasında JİTEM ana davası, Musa Anter ve Derik dosyası da olduğunu ifade etti. Takip edilen davalarda çoğunlukla cezasızlığın ön plana çıktığını vurgulayan Sevimli, inkarın devlet mekanizması içerisinde sistemleştirildiğini dile getirdi.

“DAVALARDA KARŞILAŞTIĞIMIZ İKİ KLASİK ŞEY VAR”

Binlerce soruşturma ve kovuşturma dosyası içinde yapılan takip ile birlikte 600'ü aşkın dosyayı belgelemeyi başardıklarını belirten Sevimli, "Türkiye 1990'larda binlerce, bazılarına göre on binlerce, keyfi infaz, cinayet var. Bu yıllarda bizim toplayabildiğimiz az sayıda dava ve soruşturma dosyası bulunuyor. Ama buna rağmen izleme ve kayıt tutmak önemliydi. Bu davalar arasında 12 ana dava var. Bunlar içinde Musa Anter davası zaman aşımına uğradı. Bu davalarda karşılaştığımız iki klasik şey var. Birincisi zaman aşımı, ikincisi ise hakikati ve hukuku engelleyen soruşturma engelleri oldu. Cezasızlık bütün uluslararası kaynaklarda bir kişinin yargılanmasının ceza almasının fiili engeli olarak tanımlanıyor. Ve davalarda bunların tamamını gördük. Aileler ve avukatlar yüzlerce kilometre uzaklıkta bulunan mahkemelere gitmek zorunda kaldı. Musa Anter davası için aile Batman'dan Mardin'den Ankara'ya gitmek zorunda bırakıldı. Kişiler savunmalarında suçlarını inkâr etmedi. 'Yaptık ama biz bu şekilde emir aldık' şeklinde savunma yaptı. Bunlara rağmen soruşturmalar engellendi. 'Devlet sırrı' denildi. Ceza ve infaz yasalarındaki değişiklik nedeni ile kesinleşen davalarda dahi cezasızlık politikası uygulandı. Mehmet Ağar aldığı hapis cezası infaz edilmedi" diye konuştu. 

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.