"Her kim ki üç kız çocuğunu yetiştirir, güzelce eğitir ve evlendirirse cennet kapıları ona açılır" Hadis-i Şerif'i üzerine çalışma yapan Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Hadis Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doktor Mehmet Emin Çiftçi, Hazreti Muhammed'in (Sallallahu Aleyhi Vesellem) kız çocuklarına verdiği değer ve ailedeki çocuk eğitimindeki örnekliğine ilişkin bilgiler aktardı.
İslam’ın kız çocuklarına ve kadına verdiği değerlere dikkat çeken Çiftçi, Hazreti Peygamber'in hayatından örnekler vererek konuya açıklık getirdi.
Hazreti Peygamber'in "Çocuklar, anne-baba ile ateş arasında bir perde olur" hadisinin söylenme sebebi hakkında rivayetler aktaran Çiftçi, "Ayşe annemiz diyor ki 'Bir hanım çocukları ile beraber geldi. Yiyecek bir şeyler istedi. Ben de birkaç hurma verdim. Kadın her çocuğuna birer hurma verdi. Çocuklar hurmalarını yedikten sonra annelerine baktılar. Anne ağzına götürdüğü hurmasını ikiye bölerek çocuklarına verdi.' Bu durum Ayşe annemizin dikkatini çekti. Peygamberimiz gelince 'Ya Resulullah bir kadın geldi' deyip şahit olduğu olayı anlatınca Allah'ın Resulü 'Her kimin üç kız çocuğu olursa ve onları güzelce eğitir, yetiştirir, terbiye eder ve evlendirirse o çocuklar anne baba ile ateş arasında bir perde olur.' dedi. Haberi duyan sahabe sormuş 'Ya Resulullah iki kız çocuğu olursa?' Ona da o müjdeyi vermiş. Peki, 'bir kız olursa' diye sormuşlar; ona da müjdeyi vermiş. Değil kız çocukları kız kardeşleri bile olsa, o kız çocuğuna bakar, eğitir ve evlendirirse cennete girmesine sebep olur. Peygamberimiz kız çocuklarına pozitif ayrımcılık yapmıştır, çünkü o dönemde en çok mağdur olan kız çocuklarıydı. Bunun giderilmesi için özellikle kız çocuklarına eğitim, bakım ve merhamet konusunda sabır gösterilmesini tavsiye ediyordu." şeklinde konuştu.
"Peygamberimiz kız çocuklarına pozitif ayrımcılık yapmıştır"
Çiftçi, sözlerine şu şekilde devam etti:
"Peygamberimizin hadislerine baktığımız zaman bu konuda birçok örnek var. O dönemde kız çocukları değer görmüyor ve mağdur ediliyordu. Bu durumun giderilmesi için de ısrarla Peygamberimiz kız çocuklarına ve kadınlara değer verilmesi için ümmeti uyarmıştır. Peygamberimiz kız çocuklarına pozitif ayrımcılık yapmıştır çünkü o dönemde en çok mağdur olan kız çocuklarıydı. Bunun giderilmesi için özellikle kız çocuklarına eğitim, bakım ve merhamet konusunda sabır gösterilmesini tavsiye ediyordu."
"Peygamber Efendimiz toplumun iki zayıf kesimi olan kadınlara ve çocuklara şefkat gösterilmesini tavsiye etmiştir"
Hazreti Peygamber'in toplumda en çok kadınlara ve çocuklara, özellikle kız çocuklarına şefkat gösterilmesini söylediğini belirten Çiftçi, "Eğer hanımlar Peygamberimizin bu yönünü bilmiş olsalardı erkeklerden daha çok O'nun sünnetine değer verir, O'nu sever, O'na minnettarlık duyarlardı. Gerçekten günümüzde kadınlara ve kız çocuklarına karşı olumsuz bir yaklaşım vardır. Bazıları bunu İslam’a bağlamaktadırlar. Hâlbuki ki işin doğrusu bunun tam tersidir. Peygamber Efendimiz kadınlara çok değer vermiştir. En hayırlıların hanımlarına hayırlı olanların olduğunu söylemiştir. Hazreti Peygamber, toplumun en zayıf kesimi olan kadınlara şefkat gösterilmesini tavsiye etmiştir. Onlara iyi davranılmasını istemiştir. Hazreti Peygamber’in bu konudaki örnekliğine bakmamız gerekmektedir. Kadınlar konusundaki mesajlarına dikkat etmemiz gerekiyor; Bir hadisinde: 'Her kim iki zayıf konusunda bana söz verirse ben de onlara cennetin sözünü veririm' buyuruyor. Bu zayıflar; dul kadınlar ve çocuklardır." ifadelerini kullandı.
Müslümanların Hazreti Muhammed'in sünnetine sarılması gerektiğini ifade eden Çiftçi, "Burada Müslümanlara ve ümmete düşen Hazreti Peygamber’in sünnetine sarılmaktır. Kadınları, kız çocuklarını Allah’ın birer emaneti olarak görmek gerekir. Onlara şefkat ve merhamet edilmelidir. Ayrıca onların eğitimleri konusunda ne gerekiyorsa yapmak her Müslümanın görevidir." diye konuştu.
"Peygamberimiz ısrarla kız çocuklarına vurgu yapmıştır"
Hazreti Peygamber'in kendi çocuklarına yaklaşımının bütün Müslümanlara örnek oluşturması gerektiğini söyleyen Çiftçi, "İslam’dan önce bunlara değer verilmemekteydi. Hazreti Ömer’in 'biz İslam'dan önce kadınların hakların bilmiyorduk ama İslam ile beraber kadınların hakları olduğunu anladık. Onlar konusunda daha dikkatli olmaya çalışıyorduk ki onlara haksızlık edilmesin. Yüce Allah'ın emaneti olarak biz onları aldık.' Bu haber o dönemi açık bir şekilde anlatmaktadır. Bu bilincin sağlanmasını sağlayan Hazreti Peygamber’in örnekliği ve mesajlardır. O hem 'üç kız çocuğu yetiştiren cennete gider' hadisi ile hem de ailedeki örnekliği ile topluma yön vermiştir. Örneğin Peygamberimizin kızı Fatıma ile olan diyaloğuna baktığımız zaman ona çok değer verdiğini görüyoruz. Hazreti Fatıma geldiği zaman kalkıp ona yer veriyor. Bir babanın çocuğu geldiğinde ayağa kalkmaması ayıplanmazdı ama O'nun bunu yapması kızlara verdiği değeri göstermektedir. Kızı Fatıma'ya 'babasının gülü', 'annesi' diye sesleniyor. O yaklaşımda aslında sahabeye ve bütün Müslümanlara örnek oluyor. Özet olarak Peygamberimiz ısrarla kız çocuklarına iyilik konusunda, olumsuz durumun ıslahı için tekrar tekrar mesajlar vermiştir. Öte yandan Hazreti Peygamber kız çocukların merhamet, eğitim ve hassasiyet gösterme konusunda birçok mesajı vardır." diye konuştu.
"İslam'da cinsiyet ayrımı yoktur"
İslam kadına verdiği değere dikkat çeken Çiftçi, "İslam'da cinsiyet ayrımı yoktur. Yüce Allah, Hazreti Adem ve Hazreti Havva'dan bir nesil üretmiş. Bunları halife kılmış ve muhattap görmüştür. İnsanlara kitaplar göndererek iletişimde bulunmuştur. Dolayısıyla erkek kadın ayrımında bulunmamıştır. İslam dinine baktığımız zaman Kur'an-ı Kerim'in birçok ayetinde kadınlar konusuna değinilmiştir. Hatta kadın anlamında olan Nisa Suresi bulunmaktadır. Kadınların dindeki konumuna baktığımız zaman onlar da erkekler gibi fıtratlarına göre mükelleftirler, sorumludurlar. Kadınların da ibadet ve kulluklarını yerine getirmeleri gerekiyor. Dolayısıyla onların da görevlerini yapmaları için ilim sahibi olmaları gerekmektedir. Bunun için İslam her iki cinse de ilmi farz kılmıştır. Belki örften dolayı bunlar ihmal edilmiş olabilir, bu konuda biz de toplum olarak geride kalmış durumdayız. İslam'ın geldiği dönemde kadınlar hak ettikleri değeri görmüşlerdir. Kadınlar Peygamberimiz'e ilk biat edenlerden olmuşlardır. Peygamberimizle birlikte savaşlara katılmışlardır ve birçok konuda soru sormuşlardır. Çok kolay bir şekilde Peygamberimiz'e ulaşabilmişlerdir. Dolayısıyla İslam kadına çok değer vermiştir." şeklinde konuştu.
"Çocuk; kız olsun erkek olsun birer imtihandır"
Evlatlar arasında ayrım yapılmaması gerektiğini vurgulayan Çiftçi, "Evlatlar arasında ayrım yapılmaması gerekir. İkisi de Allah'ın vermiş olduğu emanettir. Kur'an-ı Kerim'den cahiliye dönemi ve önceki dönemlerden bahsedilmektedir. Onlar erkek çocuğu olduğu zaman sevinirler, kız olduğu zaman da üzülürler. Yüzleri simsiyah olur ama Müslümanlarda bu yok. Çocuk; kız olsun erkek olsun bir imtihandır, bir emanettir, bir nimettir. İslam bu bilinçle bakar. Müslümanların da bu bilinçte olması gerekir. Çocukların eğitimi konusunda ilim İslam'da herkesin üzerinde farzdır. Peygamberimizin çocuk eğitimi konusundaki örnekliği böyledir. Sevgi eğitimini Peygamberimiz, çocuklarını severek anlatmıştır. Çocuklara değer vererek onlara değeri ve dürüstlüğü anlatmıştır. Emniyet ve diğer konuları da aynı şekilde birebir çocuklara göstererek anlatmıştır. Peygamberimiz ibadetler konusunda çocuklarının yanında ibadetlerini yerine getirerek onlara örnek olmuştur. Biz de ancak bu şekilde bir eğitim verirsek çocuklarımız için kalıcı olur. Ebeveynlerin çocuklarına verecekleri en etkili eğitim yöntemi yaşantılarıdır. Sadece söz ile verilen eğitimin bir faydası olmuyor, zaten sıkıntılar da bundan kaynaklanıyor." dedi.
"İslam, gençler ile yayılıyordu"
Peygamberimizin gençlere karşı ilgi ve alakasına da değinen Çiftçi, "Peygamberimiz gençlere öyle bir değer vermiş ki gençler de Peygamberimiz'e çok yakın olmuştur. O dönemde İslam, gençler ile yayılıyordu. Mekke döneminde Peygamberimiz'in ilk olarak tebliğ yaptığı mekân Erkam bin Ebil Erkam'ın eviydi. Mekke döneminde risk alarak o baskı içerisinde evini Peygamberimiz'e açmak bir cesaret, bir fedakârlıktır. Aynı zamanda Mus'ab bin Umeyr genç yaşta İslam'la tanışınca Peygamberimiz onu Medine'ye İslam'ı anlatması için elçi ve muallim olarak göndermiştir. Dolayısıyla gençlere değer verilirse İslam da yayılır, toplum da daha çok gelişir. Yeter ki biz onlara o değeri ve imkânı verelim." dedi.