Sağlık-Sen Batman Şubesi tarafından memur maaş zamlarıyla ilgili basın açıklaması yapıldı. Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesi İdari Binası önünde yapılan açıklamayı Sağlık-Sen Batman Şubesi Başkanı İbrahim Halil Dursun okudu.
Başkan Dursun “Bilindiği üzere önümüzdeki günlerde memur maaş zamlarıyla ilgili gelişmeler yaşanması beklenmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız’ n seçimden önce verdiği ‘en düşük memur maaşının 22 bin TL’ ye yükseltilmesi’ müjdesi akabinde memur maaş zamlarıyla ilgili hemen hemen her gün onlarca senaryo yazıldı, çizildi. Henüz somut bir adım atılmamış bulunmakla birlikte çok açık şekilde sağlıkçılarımız bu dönemde unutulmak istemiyor.
Bugün ise sağlıkçılarımız maalesef enflasyon kıskacında ve bayağı boşalmış bir market sepeti hesabı yaparak ay sonunu nasıl getiririz kaygısıyla mesailerine gelir oldu. Küresel çaptaki ekonomik kriz, bölgesel savaşlar sonucu ortaya çıkan ürün ve özellikle gıda tedarik zincirlerinin bozulması ve üretim bandındaki düşüşün ülkemize yansımaları, yaşanan yıkıcı savaşların diğer sonuçlarıyla birleşince toplumsal refahta bir düşüşün meydana geldiğini ve bunu en net hisseden çalışan kesimler arasında sağlık personellerinin olduğunu görmekteyiz. Çalışan kesimler arasındaki son zam düzenlemeleri kamudaki adil ücret dengesini bozmuş ve bu ağır şartlarda mücadele eden sağlık çalışanları ücret skalasında diplere düşmüş, sağlıkçının adeta kolu kanadı kırılmıştır.
Çarşı pazar ve market raflarındaki yüksek fiyatlar sağlık çalışanlarımızı kara kara düşündürmekte, hayat pahalılığı ve alım gücünün aynı oranda düşmesi de sağlıkçılarımızı geçim derdine sokmaktadır. Saydıklarımız ve sair sebeplerle açıkça görülmektedir ki; insan onuruna yaraşır bir yaşam ve sağlıklı bir kamu hizmetinin yürütülebilmesi açısından yoksulluk sınırı üstünde ve tek kalemde maaş dışında hiçbir zam düzenlemesinin, sağlık çalışanlarını mali açıdan bulundukları yoksulluk çukurlarından kurtaramayacaktır. Fiyat istikrarının korunduğu, alım gücünün yükseldiği bir piyasa ve yaşam koşullarında ortaya çıkacak reel politika ve uygulamalarla iş hayatımızın daha yüksek bir refaha kavuşması dileğimizle birlikte, biz sağlıkçılar toplumsal refahtan bu dönemde adilane bir yararlanma hakkı talep ediyoruz. Bu sebeple bir kez daha sağlık ve sosyal hizmet çalışanları olarak aşağıdaki sosyal ve mali açıdan reçetemizi siyasi iradelerimizin, bürokrasimizin ve kamu işverenlerimizin dikkatine sunuyoruz.
* Öncelikli olarak sendikal talebimiz, toplu sözleşme kapsamının genişletilmesi ve 4688 sayılı Kanun’ da yapılacak değişiklik ile sendikal mücadele ve örgütlenme alanının genişletilerek, sendikacılara hem güvence hem de sağlık ve sosyal hizmet çalışanları adına daha kapsamlı bir sendikal mücadele verilmesidir.
* 1. dereceye düşen tüm sağlık çalışanlarına 3600 ek gösterge hemen tanımlanmalıdır.
* Yardımcı Hizmetler Sınıfı lağvedilsin ve bu sınıfta çalışanlar Genel İdari Hizmetler sınıfı içerisine dâhil edilsin.
* En düşük memur maaşının 22 bin TL’ye yükseltilmesi bir önceki düzenlemeler gibi yeni mağduriyetler oluşturmamalı ve maaşlar kademeli olarak artış göstermelidir.
* 22 bin TL ile en düşük maaş garantisi, enflasyon oranında zam ve toplu sözleşmedeki (%6) zam oranı, tüm sağlık çalışanları göz önünde bulundurulduğunda yetersiz kalacağından tüm sağlıkçılara en az %50 oranında bir refah payının verilmesi gerekmektedir.
* Memur maaş zamları düzenlemesinde en düşük memur maaşı ve en yüksek memur maaşı arasındaki ücret skalasında denge gözetilmeli, hak kayıplarının önüne geçilmeli ve eğitim, kıdem, başarı faktörleri göz ardı edilmeden adil gelir dağılımı sağlanmalıdır.
* Sağlık sistemindeki döner sermaye adaletsizliği bir an önce son bulmalı ve bozulan iş barışı yeniden tesis edilmeli, azalan performans ve motivasyon değerlerini yükseltecek şekilde yeniden bir döner sermaye reformu hayata geçirilmelidir.
* 663 sayılı KHK kapsamında çalışan sözleşmeli statüdeki yöneticilerin maaş düzenlemesi bir an önce tamamlanmalı ve mağduriyetleri giderilmelidir.
* Maaş zammı ve yapılacak diğer düzenlemelerde kamu mühendisleri, kamu dışı sağlık çalışanları vb. hizmet sınıfları unutulmamalı, mali ve özlük hakları geliştirilmeli, başta ücret kaybı olmak üzere diğer hak kayıpları telafi edilmelidir.
* İkramiye, tediye ve kira yardımları kademeli ve değişken oranlarla tüm sağlıkçıları kapsayacak şekilde düzenlenmelidir.
* Aile, çocuk ve giyim yardımları günümüz ekonomik koşullar göz önünde bulundurularak güncellenmelidir.
Sağlık çalışanları olarak beklentilerimiz, taleplerimiz ve sorunlarımız var. Aynı zamanda devletimizin; enflasyonist dalgaya karşı bizleri koruyacak, gelir dağılımında adaleti sağlayacak ve gelir grupları arasındaki makası düzenleyecek kudrete sahip olduğunun da farkındayız. Sağlık profesyonellerimizin ve sosyal hizmet çalışanlarımızın refah seviyesinin yükseldiği, kriz, enflasyon ve faiz ekonomisinden hep beraber kurtulduğumuz, ülkemizin müreffeh bir toplum nizamına eriştiği, milletçe birlik ve beraberliğimizin perçinlendiği yarınların hayali üzere geleceğe ümitle bakıyoruz” dedi.