Toplantıya Yeşil Sol Parti Batman Milletvekili ve HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Rüştü Tiryaki, görevden uzaklaştırılan Batman Belediyesi Eşbaşkanları Mehmet Demir ve Songül Korkmaz, HDP İl Eşbaşkanları Hürriyet Baytar ve Hüseyin Sarik ile parti yöneticileri katıldı. Toplantıda yapılan sunumda;
İÇME KULLANMA SUYU HAVZALARININ KORUNMASINA DAİR YÖNETMELİK
İçme-kullanma suyu temin edilen veya edilmesi planlanan yeraltı suyu kaynakları için koruma planları, 7/4/2012 tarihli ve 28257 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Yeraltı Sularının Kirlenmeye ve Bozulmaya Karşı Korunması Hakkında Yönetmelikte belirtilen esaslara uygun olarak Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü sorumluluğuna verilmiştir. Bu yönetmeliğe göre (6) İçme Kullanma suyu havzasında, belediye sınırı ve belediye mücavir alan sınırları içinde, bu yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle yürürlükteki imar planları geçerlidir. İmar planlarının gelişme alanlarındaki yapılaşmamış kısımların iptaline yönelik revizyon yapılır. İçme-kullanma suyu havzası koruma planı hazırlanıncaya kadar bu planlar kapsamında yoğunluk arttırıcı veya kirlilik arttırıcı kullanım değişikliğine yönelik imar değişikliği yapılamaz.
CİDDİ BİR TEHDİTLE KARŞI KARŞIYA
Yapılan imar planı içme kullanma suyu havzası yönetmeliğine aykırı kanun dışı olmasının yanında net olarak bu kente nerden su getirileceği kafalarında net bir planlamaları olmadığı söyledikleri muhtelif kaynaklardan anlaşılmaktadır. Söz konusu kaynakların maliyet analiz raporları yapılmamıştır. Batman Belediyesinin hatırladığım kadarı ile 47 su kuyusu mevcuttur. Bunların 44’u Batman Çayı kenarındadır. Yerimize Kayyum atanmadan önce günlük şehrin su ihtiyacı 90 bin metre küptü. Su çıkarma potansiyelimiz 200 bin metre küptü. Söz konusu alana daha onlarca su kuyusunu açma imkanı mevcuttur. Çünkü kaynağı bol, kumdan doğal süzülme ile ayrı bir arıtmaya tabi tutulmadan en temiz ve ucuz kaynağa sahibiz. Batmanın 50 yılına yetecek bir kaynaktır.
TÜRKİYE’NİN EN UCUZ SUYUNU ÜRETECEK İMKANA SAHİBİZ
Su kuyularımızın toplam kurulu güçleri yaklaşık 2065 KW’tır. Su pompalarının, motorların toplam kurulu güçleri 3435 KW’tır. Yani toplamda suyu kente sağlayan tüm sistemin kurulu gücü yaklaşık 5.5 MW enerjidir. Suyu başka kaynaklardan sağlama durumunda yapacakları enerji tasarrufu suyu çıkarmada kullanan yaklaşık 2MW enerjidir. GES’lerin günde ortalama 8 saat enerji ürettiklerini varsaysak, kurulum çalışmalarına başladığımız 10 MW arazi tipi, 2 MW çatı tipi GES kurulması hatta 3 MW daha eklendiğinde bütün sistemin 24 saat ihtiyaç duyduğu enerjiyi üretebileceğimizi ilk yatırım dışında hiçbir masrafımız olmadan kente en ucuz suyu saplayabileceğimizi görebiliyoruz. İki yıllık enerji tüketim bedeli ile kentin tüm su ihtiyacı karşılanmaktadır.
MEK NSAL PLAN YAPI YÖNETMELİĞİ
Yapılan İmar planında özellikle batı yönündeki yol bölgesi çevresinde, kentsel çalışma alanlarının (toplu işyeri alanı, ticaret alanı) fazlalığı dikkat çekmektedir. Üst ölçek plan kararlarıyla uyumsuz olan bu fonksiyonun bu bölge için uygun görülmesinin bilimsel, teknik, nesnel gerekçelerinin ne olduğu ifade edilmemiştir. Hangi ihtiyaca yönelik bir plan kararı olduğu belirsizlik taşımaktadır.
Çevre Düzeni Planı; Ülke ve bölge çapında yapılan planlardır. Burada konut, sanayi, tarım, turizm, ulaşım gibi yerleşme ve arazi kullanılması kararlarını belirleyen plandır. ÇDP’ye göre planın batı yönündeki yolda kentsel yerleşik ve kentsel gelişme alanı, sanayi alanı, askeri alan, büyük kentsel yeşil alan fonksiyonları yer almaktadır. Yapılan imar planlarına bakıldığında konut alanlarının nerdeyse hiç olmadığı, fonksiyonların da üst ölçekli plan kararları ile uyuşmadığı görülmektedir.
KURUM GÖRÜŞLERİ ALINMAMIŞTIR:
Plan yapılırken ilgili kurumların, paydaş kurumların görüşü yasal olarak mutlaka alınmalıdır. Eğer kurum görüşü alınsaydı geçmişte yürütülen imar planlarına esas kurum görüşleri arşiv süreçlerinde, imar planının güney kısmında kalan bölgesinin bir kısmının tarım dışı kullanım kararının olmadığı görülecekti. (Gırbareşik Köyü, 1759/8-9-10-11-14 Parseller).
HAVAMANİA’YA AYKIRI BİR PLAN
Havaalanları ve Çevresindeki Yapılaşma Kuralları Genelgesi, 3. Bölüm ‘Mânia Planı Sınırları Dâhilindeki Yapılaşma Kuralları’ başlığında;
Madde 6 –
‘(1) Yaklaşma ve kalkış-tırmanış yüzeylerinin pist başlarından itibaren ilk 6.000 metrelik bölümü içerisinde; her türlü parlayıcı, patlayıcı madde içeren depolama tesisleri veya yoğun duman çıkaracak nitelikteki sanayi tesisleri planlanamaz ve inşa edilemez.
(2) Yaklaşma ve kalkış-tırmanış yüzeylerinin pist başlarından itibaren ilk 1.000 metrelik bölümü içerisinde; sağlık, spor, eğitim ve dini tesisler ile insanların toplu halde bulundukları alışveriş merkezi, düğün ve konser salonu, kongre merkezi, otogar veya gar binaları planlanamaz ve inşa edilemez.’ ibareleri yer almaktadır. Bahse konu imar planı bu genelge hükümlerine tamamen aykırılık teşkil etmektedir.
HAL ÇEVRESİ PLANI ÇEVRESİ İLE UYUMLU YAPILMAMIŞTIR
Meyve-sebze halinin bulunduğu alanda, hal girişinin sağındaki alanın kötü bir tasarım biçimiyle ticaret alanı olarak ayrılması kullanışsız alanların meydana gelmesine sebebiyet vermiştir. Bu bölgeye hal bölgesine hizmet edebilecek başka bir fonksiyon ya da bütünlük oluşturması açısından hal ile aynı fonksiyon kararı getirilebilirdi. Yine halin çevresinde kalan büyük ticaret alanının birden fazla fonksiyon içerecek şekilde tasarlanmamış olması, bu alana devasa bir ticaret fonksiyonunun ve yapısının yığılmasına neden olacaktır.
YEŞİL ALANLAR YETERSİZ
Plan onama sınırı içerisinde bulunan yeşil alanlar yetersiz ve dağılımı eşit yapılmamıştır. Özellikle ticaret alanların olduğu bölgelerde yeşil alanlar hiç olmamış ve sert zemin yoğunlukta olmuştur.
İmar planının bütününde yol kademelenmesinin, devamlılığının, sürekliliğinin olmadığı, bazı yolların birbirini karşılamadığı, birden fazla bölgede hatalı yol tasarımlarının olduğu tespit edilmiştir.
SONUÇ:
Bütün bu hususlar göz önüne alındığında; söz konusu imar planının bilimsel, nesnel teknik gerekçelere dayanmadığı, uygun kurum görüşlerini barındırmadığı, arazi kullanım kararlarının eşitlikçi bakış açısından ve dengeli dağılımından yoksun olduğu, sürdürülebilir sağlıklı bir çevreyi yaratamayacağı, yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını kirleteceği, ulaşım bağlantılarının yetersiz ve hatalı olduğu tespit edilmiştir. Belirtilen gerekçelerden dolayı; Batman ili Merkez ilçesi Havaalanı ve Çevresini Kapsayan Alanda Uygulama, İlave ve Revizyon İmar Planının; 3194 Sayılı İmar Kanunu, Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği, Üst Ölçekli Plan Kararları, Havaalanları ve Çevresindeki Yapılaşma Kuralları Genelgesi, genel şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına aykırı bir plan yapıldığı görülmektedir. Bütün bu yapılanların peşini bırakmayacağımızı kamuoyuna saygıyla duyurulur” dedi.