Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, "Filistinli Müslüman kardeşlerimizin siyonistleri aciz duruma düşüren karşı harekâtı, ikiyüzlü sahtekârların da maskesini birer birer düşürmüştür. Siyonist rejimle mücadele, haklı ve meşrudur" dedi.
HÜDA PAR Sözcüsü ve Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, partisinin gündem değerlendirmesini TBMM'de düzenlediği basın toplantısıyla paylaştı.
AFGANİSTAN'DAKİ DEPREM FELAKETİ
Konuşmasına Afganistan'da yaşanan deprem felaketiyle başlayan Ramanlı, Herat vilayetinde 7 Ekim'de arka arkaya yaşanan depremler nedeniyle 2 binden fazla kişinin vefat ettiğine, binlerce kişinin yaralandığına ve çok sayıda evin yıkıldığına dikkat çekti.
"Afganistan hükümeti, depremzedeler için acil yardım çağrısında bulunarak ilaç ve gıda yardımına ihtiyaç duyduklarını bildirmiştir" diyen Ramanlı, "Öncelikle depremlerde vefat eden kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyor, kardeş Afganistan halkına taziye dileklerimizi sunuyoruz. İslam ülkeleri ve İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere uluslararası toplum ve yardım kuruluşları depremzedeler için acilen harekete geçmelidir. Afgan halkı yalnız ve desteksiz bırakılmamalıdır" ifadelerini kullandı.
YENİ ANAYASA
2023'lerin Türkiye'sinde hâlâ yürüklükte olan 1982 Anayasası'nın, 12 Eylül askeri cuntasının millete silah zoruyla dayattığı bir metin olduğunu söyleyen Ramanlı, "Bir toplumsal sözleşme olması gereken anayasanın toplumun değil darbeci bir cuntanın iradesini yansıtması bir anayasa için en büyük kusurdur. Mevcut Anayasa'da 26 defa değişiklik yapılmasına karşın esas itibarıyla 12 Eylül darbesinin ruhu ve felsefesi değişmemiş, aynı kalmıştır" dedi.
"Yeni Anayasa, ancak toplumun üzerinde tartıştığı, taleplerini dile getirdiği, tekliflerin müzakere edildiği ve her maddesinin konuşulduğu bir katılım sürecinden sonra yapılmalıdır" diyen Ramanlı, "Anayasa bir devletin kimliğidir. O halde Anayasa, ülkede bulunan bütün farklılıkları kapsayacak, yansıtacak ve koruyacak nitelikte olmalıdır. Özellikle farklı etnik ve dini yapılardan oluşan ülke sosyolojisini ıskalamamalıdır. Tamamen insan merkezli ve vazgeçilmez ilkesi de adalet olmalıdır, ideoloji dayatmamalıdır. ÖNCE İNSAN, ÖNCELİK ADALET ilkesini merkeze alan yeni bir anayasa, ülke barışına güç katacak ve millet olarak geleceğe güvenle bakmamıza elverişli bir zemin oluşturacaktır. HÜDA PAR olarak; bu kapsamda yapılacak yeni anayasa çalışmalarına her türlü desteği vereceğiz." ifadelerini kullandı.
AKSA TUFANI OPERASYONU
Ramanlı'nın gündemindeki bir diğer konu ise Aksa Tufanı operasyonu ve siyonist rejimin Gazze'ye yönelik saldırılarıydı.
"Mescid-i Aksa'nın kutsiyetinin ihlal edildiği, Filistinlilerin rutin saldırılarla vahşice katledildiği, sağ kalanların esir alındığı, işgal alanlarının her geçen gün genişletildiği süreçte Filistin halkının çığlığını duymayan, parçalanmış cesetleri görmeyen dünya, mazlum Filistinliler direnişe geçince bugün gözünü açmak zorunda kalmıştır." diyen Ramanlı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Filistinli Müslüman kardeşlerimizin siyonistleri aciz duruma düşüren karşı harekâtı, ikiyüzlü sahtekârların da maskesini birer birer düşürmüştür. Çocuk katili siyonistlerin katliamlarına bugüne kadar ses çıkarmayanlar birdenbire barış havarisi kesilmişlerdir. Uluslararası hukuku tanımadığını açıkça ilan eden siyonist rejimle mücadele, haklı ve meşrudur. Bölgede bir virüs gibi yayılan siyonist
rejim işgal ettiği topraklardan derhal çıkarılmalıdır. Bu doğrultuda işgal altındaki toprakları kurtarmaya ve Mescid-i Aksa'yı korumaya çalışan Filistinli kardeşlerimizin mücadelesini destekliyoruz. Çocuk, kadın, sivil ayrımı yapmadan sokak ortasında insan kıyımı yapan ve hiçbir yaptırımla karşılaşmayan bu terör rejimine ses çıkarmayanların, topraklarını ve kutsallarını savunmak için harekete geçen Filistinlilerin sivilleri öldürdükleri şeklindeki açıklamalarla direnişi lekelemeye çalışmaları gözden kaçmamaktadır. Bölge ülkelerinin kınama açıklamalarıyla direniş karşısında siyonizmin elini güçlendirmeye yönelik açıklamaları kabul edilemez. Bugün yaşananlar yıllardır devam eden sistematik soykırım politikasının bir sonucudur. İslam İşbirliği Teşkilatı ve İslam ülkeleri başta olmak üzere, barış ve huzurdan yana olan her kişi, kurum ve devlet, siyonist işgale karşı Filistin direnişinin yanında durarak net bir tavır almalıdır."