Atatürk Parkı'nda STK'lar tarafından düzenlenen kitlesel basın açıklamasına katılan öfkeli kalabalık, işgal rejimine yönelik lanet sloganları attı
Siyasi parti başkanlarının da destek verdiği basın açıklamasında Filistin ve Tevhid bayrakları açan kalabalık, sık sık tekbir getirdi.
"SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ"
Kur'an'ı Kerim tilavetiyle başlayan basın açıklamasını STK'lar adına okuyan Şehmus Önlü, "Her savaşın bir hukuku vardır. Bütün mahlukatlarda bir denge vardır. Fakat kandan beslenen bu örgüt vahşetini sınırlayacak hiçbir değere, hukuka sahip değildir. Onun için sözün bittiği yerdeyiz. İsrail soykırımcıdır. İsrail kandan beslenen bir terör şebekesidir. Elbette yerle yeksan olacaktır." dedi.
Ardından bir konuşma yapan İttihadul Ulema üyesi Molla Osman Teyfur, Kudüs davasının tüm Müslümanların davası olduğunu, bu yüzden her Müslüman'ın Mescid-i Aksa'ya, Kudüs'e sahip çıkması gerektiğini söyledi.
"SİZİ BU COĞRAFYADAN SİLECEĞİZ"
Teyfur, "Muhakkak mağlup olacaksınız. Bu coğrafyayı ele geçiremeyeceksiniz. Biz Selahaddin'in torunlarıyız. Eğer Aksa esirse bize gülmek yasaktır. Bizi yok etseniz, bizi parçalasanız, nesillerimizi tüketseniz yine çıkacağız. Bir tohum gibi doğacağız ve mutlaka sizi bu coğrafyadan sileceğiz. Hepiniz cehennemde toplanacaksınız. Ey ABD, ey siyonist israil! Sen korkudan bebeklerimizi öldürüyorsun. Kadınlarımızı öldürüyorsun. Ama sen Firavun gibi yenileceksin. Emin ol ki bu ümmet hiç beklemediğin bir anda doğacaktır.
Aksa, Kudüs davası bizim davamızdır. Bütün Müslümanların davasıdır. Türk'ün, Kürd'ün, Arap'ın, Acem'in, Laz'ın, yeryüzünde Müslüman olan herkesin davasıdır. Hepimiz bu davaya sahip çıkmalıyız. Bu kardeşlerimize maddi manevi ne yapabiliyorsak yapmalıyız." ifadelerini kullandı.
Daha sonra meydandaki öfkeli binlerce kişi, bir yürüyüş gerçekleştirdi. Protesto yürüyüşü sırasında vatandaşlar sık sık "Cenk cihat şehadet", "Dişe diş kana kan intikam", "Zalimler için yaşasın cehennem" sloganları attı.
Vatandaşların işgal rejiminin hastane saldırısına yönelik bir türlü öfkeleri dinmediği görülürken, yürüyüş sükûnet çağrılarının ardından son buldu.