Batman Valiliği himayesinde; Batman Üniversitesi, TÜPRAŞ ve Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin katılımıyla düzenlenen “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele için 16 Günlük Aktivizm Kampanyası” kapsamında farkındalık amaçlı bir konferans gerçekleştirdi. Lise ve üniversite öğrencileri, akademisyenler, kamu çalışanlarının katıldığı etkinlikte, kadınlara yönelik şiddetin insan hakları ihlali olduğuna dikkat çekildi. Katılımcılar, çözüm önerileriyle ilgili değerlendirmelerini paylaşarak, atılması gereken adımlara yönelik görüşlerini sundu.
Necat Nasıroğlu Külliyesi Hatice Nasıroğlu Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikte, Vali Ekrem Canalp’in eşi Dr. Ayten Canalp, Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İdris Demir, Batman Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mehtap Nasıroğlu Aydın, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) HeForShe Türkiye Koordinatörü Sinem Aydın ve Tüpraş Kurumsal İletişim Müdürü Çiler Teber konuşmacı olarak yer aldı.
TOPYEKÛN MÜCADELE ZORUNLUDUR
Vali Ekrem Canalp’in eşi Dr. Ayten Canalp yaptığı konuşmada, kadına yönelik şiddetin önlenmesinin bütüncül bir farkındalık ve mücadele gerektirdiğini ifade etti. Canalp, “Kadına yönelik şiddet devlet, kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum, medya ve özel sektör gibi birçok tarafın, bir program dâhilinde, sistemli ve eşgüdümlü çalışması ile sonlanabilir. Bunun için de topyekûn ve çok taraflı mücadele zorunludur. Bu konuyla ilgili diğer önemli bir nokta da toplumda var olagelen kalıp yargıların ve olumsuz tutumların ortadan kaldırılması, şiddetin kadınların kaderi olmadığı hususunda bilinç artışının sağlanması gerekir” dedi.
ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ
Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İdris Demir, Kurtuluş Savaşı’ndan bu yana Türkiye’nin tarihine imza atmış Nene Hatun, Halime Çavuş, Fatma Refet Angın, Sabiha Gökçen gibi kadın kahramanları anarak başladığı konuşmasında, “Bu toprakların, Anadolu çınarının kadınları hep en ön safta, asaletiyle, zarafetiyle, erdemiyle ve donanımıyla dimdik duracak. Ne bir adım geride ne de kimsenin gölgesinde kalmayacak. Gelecek nesillerimizin mimarı kadınlarımız için; bizi besleyip büyüten, yetiştiren, hayatı, erdemli bir yaşamı, vatan sevgisini öğreten kadınlarımız için hep birlikte daha refah, daha erdemli bir hayat için uğraşacağız. Şiddetin her türlüsünü bu toprakların üzerinden silme mücadelesinden asla taviz vermeyeceğiz” dedi.
ŞİDDETTEN UZAK BİR TOPLUM OLUŞTURMAK
Batman Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Mehtap Nasıroğlu Aydın, konuşmasında kadınların özellikle 18. yüzyıldan itibaren tarih boyunca insan haklarından tam olarak faydalanamadıklarını ve esasen sistematik olarak ayrımcılığa maruz kaldıklarını dile getirdi. Nasıroğlu Aydın “Batman Üniversitesi Kadın ve Aile Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak bu aktivizm sürecinin içerisinde kadına yönelik şiddete dur demek için bulunmaktayız. Burada temel amacımız bu hususta toplumsal duyarlılığı ve farkındalığı arttırarak şiddetten uzak bir toplum ve dünyanın mümkün olabileceğini göstermektir” dedi.
#BAHANESİYOK
Bu yıl #BahanesiYok kampanyası ile kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin bir insan hakları ihlali olduğununa dikkat çeken Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) Türkiye, 25 Kasım, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Uluslararası Günü ile 10 Aralık İnsan Hakları Günü arasındaki 16 gün boyunca kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi için Türkiye'deki mevcut mevzuat hakkında kamuoyunda farkındalık yaratmayı, mevzuatın etkin bir şekilde uygulanması ve daha da güçlendirilmesi için çağrıda bulunuyor. Kampanya hakkında bilgi veren Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) HeForShe Türkiye Koordinatörü Sinem Aydın şunları söyledi: “Türkiye'de kadına yönelik her türlü şiddet yasa dışıdır ve bazıları suç olarak kabul edilmiş, Ceza Kanunu ile Medeni Kanun'da ve diğer yasalarda da yaptırıma bağlanmıştır. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, şiddet olaylarını ve risklerini yönetmek için etkili, şiddete maruz bırakılana odaklanan ve insan hakları temelli bir sistem kurması açısından önemlidir. Mevzuatın etkili bir şekilde uygulanmasında çok paydaşlı yaklaşım elzemdir. Bu yaklaşım, kamu kurumlarının kadın sivil toplum örgütleriyle yakın işbirliği içinde olduğu ve onların uzmanlıklarından ve kesişimsel ayrımcılığa maruz kalanlar da dahil olmak üzere kadınlarla yakın ilişkilerinden beslenilmesini esas alır. Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet bir insan hakları ihlalidir ve şiddetin bahanesi yoktur” dedi.
HER ADIM BİZE GÜÇ VERİYOR
Konferansta bir konuşma yapan Tüpraş Kurumsal İletişim Müdürü Çiler Teber, BM Kadının Güçlenmesi Prensipleri’nin (WEPs) Türkiye’deki ilk imzacılarından biri olarak, TÜPRAŞ’ta “Eşitlik için Enerjimiz Bitmez” diyerek kapsayıcı, adil, insan haklarına saygılı ve emniyetli bir çalışma ortamını olmazsa olmazımız görüyoruz dedi.
Tüm rafinerilerinde kadın mühendislerin görev aldığını belirten Teber, “üretim sahalarımızda kadın teknisyenler ve operatörler istihdam ediyoruz. Erkek egemen görülen enerji sektöründe cesur adımlar atıyoruz, attığımız her adım bize güç veriyor. 2022 yılı itibarıyla her yeni işe alımda, iki kişiden birinin kadın olmasını hedefledik. Mühendislik, Ar-Ge, İnovasyon, Hizmet Tasarımı ve Bilişim Teknolojileri alanlarında yüzde 24 olan kadın çalışan oranımızı, 5 yıl içinde yüzde 40’a çıkarmayı amaçlıyoruz. Teknoloji ve İnovasyonda Kadın Programı’nı geliştirdik. Farklı eğitim projeleriyle 5 yılda, 100 bin kız öğrenciye ulaşmayı taahhüt ettik. Programımız ile kız öğrencilerin teknoloji ve inovasyon alanına yönelmeleri için çalışıyor ve bu alanda çalışan kadın oranlarını arttırmayı hedefliyoruz. Programın ilk uygulamasını da Batman Üniversitesi’nin katkılarıyla Batman’da devreye aldık.” dedi.