Dolayısıyla solunum yolu hastalıklarına karşı adeta ‘bariyer’ görevini üstleniyorlar. Ancak çocukların sağlıklı bir yaşam sürmelerinde kilit konumda olan bademcikler bazen kendileri enfeksiyon odağına dönüşüp, ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.
Acıbadem Altunizade Hastanesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Özkarakaş, bu nedenle ihtiyaç halinde bademciklerin tümüyle veya kısmen alınmalarının büyük önem taşıdığına işaret ederek, “Bademcik enfeksiyonunun 1-3 yaş aralığında az görülmesi, geniz bölgesinde yerleşmiş olan adenoid dokusunun tıkayıcı özelliğe sahip olacak boyutta büyümesine nadir rastlanması ve bademciklerin bağışıklık sistemindeki rolleri nedeniyle bademcik ameliyatları genellikle 3-6 yaş aralığında yapılıyor. Ancak toplumdaki yaygın inanışın aksine, bademcik ameliyatı için ideal bir yaş yoktur. Bademcik ve geniz eti ile ilgili sorunlar hangi yaşlarda oluştuysa ameliyatın ertelenmeden o zaman yapılması gerekiyor. Zira ideal yaş yanılgısıyla ameliyatı ertelemek çocuğa büyük zararlar verebiliyor. Örneğin bademcikler, geçirilen enfeksiyonlar sonrasında akut eklem romatizmasına ve romatizmaya bağlı kalp kapak hastalıkları ile daha pek çok önemli sağlık sorununa neden olabiliyor” dedi.
ENFEKSİYON KALP KAPAKLARINI VURABİLİR!
Bademcikler özellikle kış aylarında enfeksiyon odağı ve bakteri deposu haline gelebiliyor. Bunun sonucunda çocuk, örneğin beta hemolitik streptokok taşıyıcısı olabiliyor. Geçirilen enfeksiyonlar sonrasında akut eklem romatizması, romatizmaya bağlı kalp kapak hastalıkları, böbreklerde küçük filtrelerin iltihaplanması, cilt döküntüleri (kızıl) gibi enfeksiyona bağlı önemli hastalıklar gelişebiliyor. Bunların yanı sıra bademcikler hacimsel büyümeye yönelerek nefes yolunda tıkanmalara yol açabiliyor. Damakta, yüzde, dişlerde ve üst çenede gelişim anomalileri de yine büyüyen bademcikler sonucu oluşan diğer önemli problemleri oluşturuyor.
BADEMCİK AMELİYATI NE ZAMAN GEREKLİ?
Sadece büyük olup enfeksiyona neden olmuyorsa, bademciği her zaman almak gerekmeyebiliyor, küçültme işlemi yeterli geliyor. Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Özkarakaş, bademcik veya bademcik-geniz eti ameliyatının gerekli olduğu durumları şöyle özetliyor:
- Son bir yıl içinde yedi kez ateşli enfeksiyon veya son iki yıl içinde toplam 10 kez ateşli enfeksiyon ya da son üç yıl içinde yılda beş veya daha fazla boğaz ağrısı ve ateş gelişmesi
- Bademciklerde ve / veya genizde nefes yolunu daraltan, gürültülü solunum ya da nefes durmasına yol açan büyümeler
-Meme hattı üzerinde, sırt ve göğüste, ensede ve saçlı deride terleme yapması
-Sık aralıklarla ateşlenme sorunu nedeniyle okuldan geri kalmaya neden olması
-Bademciğin kendisinde veya çevresinde apse oluşması (Bir kez bile olsa tekrarlama riski yüksek olduğu için bademciğin alınması öneriliyor)
-Bademcik üzerinde bir ayı geçmiş iyileşmeyen yara varlığı
-Tek taraflı, ani ve hızlı büyümenin başlaması (tümör gelişme olasılığına karşı patolojik inceleme için)
AMELİYAT SONRASINDA BAĞIŞIKLIK DÜŞMEZ!
Toplumda bademcikler alındıktan sonra vücudun ağız ve boğaz yoluyla giren bakteri ile virüslere karşı savunmasız kaldığına, bu nedenle boğaz enfeksiyonlarının daha sık görülmesinin yanı sıra akciğerlere ineceğine yönelik yaygın bir kaygı var. Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Özkarakaş, sanılanın aksine bademcik ameliyatının ardından bağışıklığın düşmediğini belirterek, “Ameliyat ile almakta olduğumuz, bir organdır. Dolayısıyla kar-zarar terazimizde bademciklerin ve/veya geniz etinin alınmasını gerektirecek sorunlar oluştuysa almak yoluna gidiyoruz. Ayrıca bazı durumlarda bademciğin tümüyle alınmayıp küçültülmesi de doğal olarak organı koruma düşüncesinin bir sonucudur” bilgisini verdi.
KISA SÜREN BİR AMELİYAT
Tonsillektomi (bademciklerin alınması) oldukça kolay uygulanabilen ve çoğu zaman çocuğun ameliyattan birkaç saat sonra taburcu olduğu bir yaklaşım. Günümüzde bademcik ameliyatlarında en yaygın olarak ‘soğuk teknik’ olarak da adlandırılan ‘klasik yöntem’ uygulanıyor. Bu yöntemde bademcikler neşter ve makas yardımıyla çıkarılıyor. Bunların yanı sıra plazma koblasyon ve thermal welding gibi yüksek frekanslı dalga enerjisi kullanılan yöntemler ile yüksek ısı oluşturan koterizasyon ve lazer yöntemleri de yine başvurulan diğer ameliyat yöntemlerinden. Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Haluk Özkarakaş, bademcik ameliyatlarında ‘plazma koblasyon’ yönteminin sağladığı faydalar nedeniyle oldukça sık tercih edildiğini belirterek, “Bu yöntemde, bademcikler tuzlu su solüsyonu içinde işlevini yapan radyofrekans yöntemiyle küçültülüyor. Plazma koblasyon yönteminin en önemli faydaları çok çabuk yapılabilmesi, yok denecek kadar az kanamaya neden olması ve ameliyat sonrası ağrısının düşük dereceli olmasıdır. Koter veya lazerle de küçültme yapılabiliyor, ancak bu yöntemlerin muhtemelen yakıcı özelliklerinden dolayı acısı ve kanama yapıcı etkileri daha fazla oluyor” dedi.
AMELİYAT SONRASINDA ‘BOL SU İÇMEK’ ŞART!
Bademcik küçültme veya alma ameliyatının ardından genelde soğuk ve sıvı olan gıdalar içeren bir diyet listesi veriliyor. Zamanla daha katı, daha ılık gıdalara geçiş yapılıyor. Prof. Dr. Haluk Özkarakaş, bademcik ameliyatından sonra dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın ‘su içmek’ olduğuna dikkat çekerek, “Zira susuzluk başladığında ağrı ve ateş artıyor. Dolayısıyla yemeği reddetse de çocuğa düzenli su içirilmesi çok önemli. Ayrıca dondurma yüksek besin değeri ve soğuk etkisiyle ağrıyı azalttığı için ameliyat sonrasında çocuklara en çok verdiğimiz ve en sevilen gıdalardan. Dondurma çocuklarda ameliyatın ardından ödül gibi oluyor adeta” dedi.