SON DAKİKA
hava
Advert
Google News

BAYDAR: BAHAR YORGUNLUĞU DEYİP GEÇMEYİN

İç Hastalıkları Uzmanı Doktor İdris Baydar, bahar döneminde artan yorgunluk, zor uyanma, iş gitmeme isteği ve bu dönemden kaynaklanan kimi hastalıklara karşı önemli tavsiyelerde bulundu.

Son Güncelleme :

2024-04-18 14:33:37

BAYDAR: BAHAR YORGUNLUĞU DEYİP GEÇMEYİN

İnsanlarda enerji azlığı, halsizlik, isteksizlik, uyku isteği, sabah yataktan zor kalkma, kas, eklem ağrıları, baş ağrısı, konsantrasyon güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösteren bahar yorgunluğunun toplumda sık görülen ve yaygın olarak bilinen bir durum olduğunu belirten Baydar, özellikle bu durumun kadınlarda daha sık görüldüğünü söyledi.

"EN ÖNEMLİ SEBEP NEM ORANININ ARTMASI"

Kış aylarında soğuk ve kuru bir havaya alışan vücudun, baharla birlikte yüksek nem ve sıcaklıkla karşılaştığını ifade eden Baydar, "Bu geçiş sürecinde vücutta yorgunluk görülebiliyor. Bunun en önemli sebebi ise nem oranının artmasıdır. Nem oranının artmasıyla beraber soluduğumuz havadan aldığımız oksijen oranı düşmeye başlıyor. Vücuda gelen oksijen düşünce de vücudun kazandığı oksijen azalıyor ve enerji üretimi etkilenmiş oluyor. Bu da vücutta yorgunluk olarak gösteriyor." dedi.

"BU AYLARDA KALP KRİZLERİ ARTIYOR"

Bahar aylarında bazı hastalarda saç dökülmesi ve cilt sorunları şeklinde belirtilerin de görebildiğini vurgulayan Baydar, şöyle devam etti: "Ayrıca kalp krizi oranlarında da artış görebiliyoruz. Çünkü vücutta oksijenin azalması demek kalbin daha çok zorlanması, daha az beslenmesi demek ve bu da buna yatkın olan hastalarda kendini kalp krizi olarak gösterebiliyor. Ayrıca psikolojik sorunlar, duygu ve durum bozukluları da görebildiğimiz bir durumdur. Bahar alerjilileri çok sık gördüğümüz bir durumdur. Bahar alerjileri tedavi edilmediğinde hastaları yorgun bırakabiliyor ve bu durumu daha da belirgin hale getirebiliyor. Bundan dolayı bahar alerjisi geçiren biri bu konuda destek alıp tedavi olması gerekiyor."

"MUTLAKA TEDAVİ DESTEĞİ ALINMALI"

Bahar alerjilerinin daha çok hapşırma, geçmeyen öksürük, burun akıntısı ya da ciltte kızarıklık ve döküntüler şeklinde kendini gösterdiğini anlatan Baydar, "Böyle belirtileri olan birinin ise muhakkak tedavi konusunda destek alması gerekiyor. Bahar yorgunluğu ile ilgili dikkat etmemiz gereken bir diğer konu ise bazen bahardan kaynaklı değil de başka nedenlerden kaynaklı yorgunluklarda olabiliyor. Bundan dolayı geçmeyen bir durum veya belirgin bir durum varsa muhakkak bunun tetkikinin yapılması gerekiyor. Çünkü demir eksikliği, kansızlık ve vitamin eksiklikleri çok sık gördüğümüz durumlardır ve bunlara bağlıysa muhakkak tedavi edilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"NEFES EGZERSİZLERİ YAPALIM"

Bahar yorgunluğunu bahar enerjisine dönüştürme imkanı oluşturmak gerektiğini belirten Baydar, "Peki, bunun için ne yapabiliriz? Kaybettiğimiz oksijeni kazanmak için yapabileceğimiz en önemli şeylerden bir tanesi nefes egzersizleridir. Nefes egzersizleriyle kazandığımız oksijeni çok ciddi miktarda artırabiliyoruz. Kazandığımız oksijen arttığı sürece enerji üretimimiz de artacaktır. Bu şekilde vücut daha hızlı bir şekilde yenilenecek ve tüm vücut bundan fayda görecektir. Günde iki defa 10'ar dakika nefes egzersizi yapmak vücuda ciddi destek sağlayacaktır." dedi.

"GÜNEŞİN ENERJİSİNDEN FAYDALANMALIYIZ"

Bahar dönemlerinde muhakkak güneşin enerjisinden de faydalanılması gerektiğini ifade eden Baydar, şunları söyledi: "Güneş gördüğümüz müddetçe ekstra bir enerji kazanıyoruz. Bu hem vitamin üretimiyle alakalı hem de birçok hormonun üretimini etkilediği için güneşin ayrı bir enerjisi oluyor. Muhakkak bu dönemlerde güzel havalarda bunu değerlendirip olabildiğince daha çok güneş görmeyi sağlamak lazım. Açık havanında ekstra bir etkisi vardır. Bu dönemlerde kapalı ortam ve ev içerisinde kaldığımız durumlarda durum daha belirgin hale gelebiliyor. O yüzden mümkün olduğunca sıcaklıkların imkân verdiği müddetçe dışarda vakit geçirmek gerekiyor."

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.