Avukat Muhammed Ali Özdemir, başıboş sokak köpeklerinin barınağa bırakılmasını öngören yasaya ilişkin açıklamalarda bulundu.
Muhammed Ali Özdemir
Sahipsiz başıboş köpekler meselesinin ülke gündemini ciddi anlamda işgal eden bir mesele olduğunu belirten Özdemir, İçişleri Bakanlığının verilerine göre 2022 yılından itibaren 4 bin 269 köpek saldırısının kayıt altına alındığını, saldırılarda 10 kişinin hayatını kaybettiğini ve 2 bin 389 kişinin ise yaralandığını aktardı.
Bu denli can kaybı ve yaralanmanın meydana gelmesinden dolayı başıboş köpeklerle ilgili hükümetin bir takım önlemler alma yoluna gittiğini ifade eden Özdemir, 17 maddelik önergeyle birlikte komisyonda görüşmelerin yapıldığını, kimi maddelerin değiştirilerek kabul edildiğini anımsattı.
"ÖLÜME YOL AÇAN BİR OLGU VAR"
Teklifin önümüzdeki günlerde genel kurulda görüşülmek üzere Meclis'e geleceğini ve kabul edilmesi halinde yasalaşacağını dile getiren Özdemir, "Gönül isterdi ki hiç böyle bir yasal düzenlemeye gerek kalmasın. Sokaklarımızda çocuklar, yaşlılar ve tüm insanlar güvenle dolaşabilsin. Köpekler ve insanlar birbirlerine zarar vermeden yaşayabilsinler lakin ortada tehlikeli ve kontrolsüz bir şekilde çoğalan, gruplaşan, saldırganlaşan ve bu yönüyle de insanların ölümüne, yaralanmalarına, trafik kazalarına sebep olan bir olgu var önümüzde." dedi.
"HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI"
Başıboş köpek sayılarının git gide arttığını, daha büyük tehlike haline geldiklerini vurgulayan Özdemir, "Bu sorun ivedilikle çözülmesi gerekmekteydi. Bununla ilgili geç bile kalındı. Bu kanunun amacı sokakları daha güvenilir hale getirmektir. Köpek saldırıları neticesinde kimsenin yaşam hakkının elinden alınmaması, çocukların okullara daha güvenli gidip gelmesi, insanların güvenli bir şekilde sokaklarda dolaşabilmesi amaçlanmıştır. Bu yüzden de her türlü ideolojik ön kabullerden sıyrılarak, partiler üstü bir mesele olarak bu meseleye yaklaşılmalı ve çözümü için herkesin elini taşın altına koyması gerektiği kanaatindeyim." diye konuştu.
“KESİNLİKLE DOĞRU DEĞİL"
Başıboş köpeklere ilişkin yapılması düşünülen yasayla ilgili oluşturulan algıların doğru olmadığını savunan Özdemir, şöyle devam etti:
"Kanuni düzenlemeyi bir takım hayvan katliamı yapılacakmışçasına algılanması kesinlikle doğru değil. Bu yeni tasarının yasalaşmasıyla birlikte artık 'yakala, kısırlaştır, tut ve sahiplendir' modeline geçiş yapılması planlanmaktadır. Yakalanan sokak hayvanlarının direk öldürülmesi gibi bir durum söz konusu değil. Hayvanın hastalık yayma tehlikesinin olması, kuduz gibi bir takım riskleri barındırması ya da saldırganlaşarak güvenliği tehdit etmesi durumunda bir itlaf söz konusu olabilir lakin bu istisnai bir düzenleme ve son çözüm olarak öngörülmüştür."
"İTLAF EN SON ÇÖZÜM"
"Yasal düzenleme Amerika, İngiltere gibi diğer birçok gelişmiş ülkelerdeki halinden çok daha ileri ve insancıl bir seviyede olduğunu da belirtmek lazım" diyen Özdemir, "Çünkü bu ülkelerde hayvanlar yakalandıktan sonra bir hafta, bir ay barınaklarda bırakılıyor ve bu hayvanların sahiplenmemesi durumunda itlaf edilmesi söz konusu oluyor. Fakat bu yasal düzenlemeyle böyle bir durum söz konusu değil. İtlaf en son çözüm yöntemi olarak belirtilmiştir." ifadelerini kullandı.
"6 AYDAN 2 YILA KADAR HAPİS”
Yasaya uymayanların ciddi şekilde cezalandırılacağına dikkat çeken Özdemir, şunları söyledi:
"Bu tedbirlere uymayan belediye başkanlarının 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması gibi birçok olumlu düzenleme içermektedir. Bu bir ihtiyaçtı. Her ne kadar denetim mekanizmasında eksiklikler barındırsa da, ileriki süreçlerde inşallah bu eksiklikler de giderilip daha sağlam bir kanun olacağı kanaatindeyim."