Onat, Ziyareti sırasında yazarlık süreci ve okumanın önemi üzerine görüşlerini paylaştı. Onat, yazmanın doğal bir yetenek olduğuna inandığını belirterek, "Yazmak, sonradan kazanılan bir şey değil. Belki bu yeteneği geliştirebilirsiniz ama yazmak bence doğal bir yetenek" dedi.
Onat, yazmanın ayrıca yetenekle sınırlı olmadığını, okumanın da büyük bir rol oynadığını ifade etti. Her hafta kütüphaneden üç kitap aldığını ve yaklaşık 1500 kitaptan oluşan bir koleksiyonunun olduğunu belirtti. "Kitap okumanın, yazma yeteneğini geliştirmek için temel oluşturduğunu düşünüyorum. Çok kitap okuyan biri, yazmakta zorlanmaz" diye ekledi.
Günümüzde okurdan çok yazar sayısının arttığını dile getiren Onat, kitap yazmanın kolay olduğunu ancak yazılan kitaba okur bulmanın daha zor olduğunu vurguladı. "Kitaplarımın çok okunup okunmaması beni motive etmiyor; kitabımın yayınlanması benim için yeterlidir. Çünkü kitabım, günümüzde okurunu bulamasa bile ileride bir iz bırakacaktır" şeklinde konuştu.
Onat, polisiye ve bilimkurgu gibi çeşitli türlerde yazdığını, bu ilgi alanlarının okuduklarından ve izlediklerinden etkilendiğini belirtti. "Belirli bir formül yok; birden fazla alanda ufak tefek üretim yapıyorum ve bu da eleştiriliyor. Ancak, içsel taleplerim ve duyarlılıklarım doğrultusunda yazdıklarım ilgiyi görse de görmese de ısrarla devam ediyorum" dedi.
Dijital yayıncılık konusuna da değinen Onat, yayın evlerinin bazı kitapları dijital platformlarda sunduğunu, ancak kendisinin bireysel olarak bu alanda bir girişimde bulunmadığını belirtti.