1960 model, tamamen mekanik olan bu makineyle işlerini sürdüren Abdurrahman Özmen, sektörün zorluklarına rağmen mesleğine olan aşkını koruyor.
Özmen, matbaacılığa çocukluğundan beri merak sardığını ve el dizgisiyle başladığı bu yolda 35 yılı geride bıraktığını söylüyor. 12 yıl önce satın aldığı 1960 model makinesini, adeta bir aile yadigarı gibi görüyor. Makinenin tüm parçalarını kendi elleriyle tamir edebilen Özmen, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte matbaa sektörünün daraldığını ve maliyetlerin arttığını belirtiyor.
"Bu makine bizim için demirbaş" diyen Özmen, tamamen manuel olan makinenin elektronik bir aksamının bulunmadığını ve bu sayede hem kullanışlı hem de tamirinin kolay olduğunu vurguluyor. Özmen, "Kâğıt fiyatları son yıllarda çok arttı. Bu durum işlerimizi olumsuz yönde etkiledi. Ama biz yine de bu makineyle üretime devam ediyoruz" diyor.
Özmen'in hikayesi, teknoloji çağında eski yöntemlerle ayakta kalmaya çalışan küçük işletmelerin zorluklarını gözler önüne seriyor. Aynı zamanda, el emeğinin ve ustalığın önemini hatırlatıyor ve değişen ekonomik koşulların bir mesleği nasıl etkileyebileceğini gösteriyor.