Dursun, Türkiye ve Avrupa'daki Müslümanlara yönelik artan ırkçı saldırılara dair açıklamalarda bulundu. İslam medeniyetinin tüm insanlığı kucakladığını, ancak ırkçılığın parçalayıcı bir etkiye sahip olduğunu söyledi. Avrupa'da insanların büyük bir sıkıntı içinde olduğunu ve insanlığın anlamını kaybettiğini ifade etti. Irkçılığın insanları zehirlediğini, maddeye benzer şekilde insanı bozan bir anlayış olduğunu belirtti.
Dursun, özellikle Batı ülkelerinde güçlü bir ırkçılık rüzgarı estiğini ve bu ırkçılığın altında siyonizmin yattığını savundu. Siyonizmin en büyük ırkçılığı temsil ettiğini, diğer diller ve ırkların Allah'ın ayetleri olduğunu, ancak ırkçılığın insan fıtratına aykırı olduğunu belirtti.
Siyonizmin, Nazi döneminden bile daha ileri gittiğini ve Gazze'de birçok insanın ölümüne neden olduğunu söyleyen Dursun, yöneticilere İslami anlayışla insanlara yön vermeleri çağrısında bulundu. Irkçılığın hem yapanı hem de mağdurlarını felakete sürükleyeceğini ifade etti.
Dursun, kapitalizm, Marksizm ve faşizmin insanlığa huzur getirmediğini, ancak İslam’ın tüm insanlığı kucaklayan bir anlayış sunduğunu vurguladı. Bu kucaklayıcı anlayışın insanlık için gerekli olduğunu belirtti.