1 Yürüyüş sırasında, Sanat Sokağı'nda 52 kurumun imzasıyla barışa çağrı yapan bir deklarasyon yayımlandı. Ayrıca, serbest kürsüde vatandaşlar barış dileklerini dile getirdi. Barışa yönelik deklarasyon metnini İHD Batman Şube Eşbaşkanı Av. Ahmet Şiray okudu.
Şiray, konuşmasında, insanların en temel amacının korkudan uzak, güven içinde ve onurlu bir şekilde yaşamak olduğunu vurguladı. Savaşların olmadığı bir dünyada barış içinde yaşamanın temel bir insan hakkı olduğunu belirtti. Birleşmiş Milletler'in kuruluş antlaşması ve temel belgelerine göre, uluslararası toplumun temel görevinin dünya genelinde barış ve güvenliği sağlamak olduğunu ifade etti. Ancak, uluslararası toplumun gözü önünde savaşlar, çatışmalar ve şiddet olaylarının devam ettiğine dikkat çekti. Özellikle son 10 ayda Filistin'de yaşanan saldırılarda 40 binden fazla insanın hayatını kaybettiğini ve kadınlar ile çocukların en çok etkilenen gruplar olduğunu belirtti.
Şiray, yaşanılabilir bir dünya için savaşlara karşı barış hakkını ısrarla savunma gerekliliğine vurgu yaptı. Geçmişte Kürt Meselesi'nin demokratik çözümüne yönelik başlatılan süreçlerin toplumsal beklentiler doğrultusunda sonuçlanamadığını, yeniden başlayan çatışmalar ve şiddet olaylarına rağmen toplumda barışı önceleyen, diyalog ve müzakareyi esas alan bir çözüm sürecine yönelik güçlü bir beklenti ve umudun mevcut olduğunu ifade etti.
Şubat ayında Diyarbakır’da yapılan toplantıda bölgedeki sivil toplum, meslek ve iş örgütlerinin temsilcileri Kürt Meselesi’nin çözümü üzerine önemli tespitlerde bulunmuş ve yeni bir çözüm iradesi oluşturulması gerektiğini vurgulamışlardı. Savaşların, operasyonların ve güvenlikçi yaklaşımların Kürt Meselesi’ni derinleştirdiği ve toplumsal barışa zarar verdiği deneyimlenmiştir. Son günlerde birçok kentte yaşanan düğün baskınları ve Kürtçe parçalar eşliğinde halay çekenlerin gözaltına alınması, bu anlayışın ne kadar yanlış olduğunu bir kez daha göstermiştir.
İmzacı kurumlar, barış için "amasız ve fakatsız yeter" diyerek, barışın Türkiye’nin en önemli ve öncelikli gündemi olması gerektiğini ve bu nedenle barışın yeniden konuşulduğu bir sürecin inşa edilmesi için tüm sorumlular ile temasa geçilmesi gerektiğini ifade etti. Kürt Meselesi’nin barışçıl ve demokratik çözümüne yönelik çatışmasızlık ortamının sağlanması için tüm aktörlerin üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmeye davet ettiler.