Tarihin en eski mesleklerinden biri olan değirmencilik, Batman’da da yıllar boyunca buğdayı una dönüştürmenin merkezinde yer aldı. Ancak sanayileşmenin etkisiyle, taş ve su değirmenlerinin yerini elektrikli değirmenler alırken, bu kadim meslek yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Batman’da 30 yıllık değirmenci Şemsettin Akyol, değirmenciliğin geçmişini ve günümüzde geldiği noktayı Batman halkıyla paylaşıyor.
BABA MESLEĞİNİ YAŞATIYOR
Babadan kalma değirmencilik mesleğini sürdüren Akyol, Batman’daki değirmenlerin ve un üretiminin zamanla nasıl değiştiğini anlattı. “Gençlik yıllarımda taş değirmenin son demlerini yaşadım. O zamanlar Batman’da 30’un üzerinde değirmen varmış ve zahmetli ama lezzetli un üretimi yapılırmış. Şimdi ise, özellikle tam buğday unu isteyenler için kırsaldan getirilen buğdayları işliyoruz” diyen Akyol, değirmenciliğin bir yandan kolaylaşırken, işçi bulmanın ise zorlaştığını belirtti.
TAŞ DEĞİRMENLERLE ÇALIŞTI
Batman’ın Sağlık Mahallesi’nde tam 30 yıldır aynı yerde hizmet verdiğini belirten Akyol, mesleğin nasıl modernize olduğunu şöyle anlatıyor: “İlk yıllarımda taş değirmenlerle çalıştım. Fakat elektrikli değirmenlerin piyasaya girmesiyle, bu zahmetli süreç yerini daha kolay bir üretim aşamasına bıraktı. Ancak modern cihazlar kullansak da bu meslekte yetişmiş eleman bulmak zorlaştı.”
TAM BUĞDAY UNU SAĞLIĞIN ANAHTARI
Batman’da sadece 6 değirmenin kaldığını söyleyen Akyol, tam buğday unu ve kepeği ayrıştırılmış un üretimiyle, doğal ve sağlıklı beslenmeyi tercih eden müşterilere hitap ettiklerini belirtiyor. Tam buğday ununun sağlık açısından faydalarına dikkat çeken Akyol, “Tam buğday ununun özellikle şeker, tansiyon, mide ve bağırsak sağlığına iyi geldiği biliniyor” diyerek geleneksel un üretiminin önemini vurguluyor.
HATIRALARDA KALAN LEZZETİ YAŞATIYOR
Değirmencilik mesleğinin unutulmaması için modern değirmenlerde de olsa, buğdayın yıkanıp temizlendikten sonra una dönüştürülme sürecinin devam ettiğini belirten Akyol, taş değirmenlerin hatıralarda kalan lezzetini yaşatmaya çalışıyor.