Selam verdiğimiz herkesin kredi borcu var.
Sokakta gördüğünüz araçların, lüks konutların çoğu kredilerle alınmış.
Kredi demek “faiz” demek, bu kadar basit ve yalın.
Vatandaşa bunu anlatmak zor, ama sistem o kadar iyi işliyor ki, 100 veren 150 alan banka “bav u bra (baba-kardeş)” olarak görülüyor.
Banka bir kurtuluş, bir fırsat olarak görülüyor.
Bankadan kredi alanın mutluluğuna diyecek yok.
Aslında hiç de öyle değil, bankanın verdiği ne huzur bırakıyor, ne bereket, ne de mutluluk…
Herkes bankaya esir olmuş, herkes emeğini bankalara veriyor.
Bankalar kara gün dostu değil, sizin kanınızı emen vampirden öte değildir.
Bir de utanmadan, vatandaşla dalga geçer gibi “her zaman sizin yanınızdayız” diyerek yalandan reklam yapıyorlar.
Ama biz genelde memnunuz.
“olsun, bana imkan sunuyor, konfor yaratıyor” diyenlerinizi duyar gibiyiz.
Olsun, ben o mutluluğu istemiyor, bankaları ve verdiklerini almıyor, küçücük evimle huzurlu bir şekilde hayat sürmek istiyorum.