Bakanlığın talimatıyla Et ve Süt Kurumunun belirlediği marketlerden et satılmaya başlanmasının ardından kasapların işinin yarı yarıya düştüğünü belirten kasaplar, et ithalatına karşı olduklarını ve devletin ithal et yerine hayvancılığa destek vermesi gerektiğini belirttiler.
Yeni düzenleme hakkında konuşan esnaf, ithal etin piyasaya girmesinin et üreticisini olumsuz etkilediğini, Türkiye’de hayvancılık artırılmadığı müddetçe et ithalatının çözüm olmayacağını dile getirdiler. Uzun yıllardır kasaplık yapan Mehmet Demir “Bizim ülkemiz canlı hayvan üzerine önde olan ülkelerden bir tanesiydi. Ama maalesef ihracat yaparken ithalat yapan ülke oldu. Hayvancılık böyle bitti, şimdi de ceremesini çekiyoruz. Dışarıdan et ithal ediyoruz, büyükbaş, küçükbaş hayvan getiriyoruz. Bir Trakya bölgesi Türkiye’yi besler ve Doğu’nun da hayvan üretimi Türkiye’ye yeter. Ama maalesef bu duruma düştük. Bazı canlı hayvan alışverişi yapanlar rant sağladılar, içeriden hayvanı çıkarmadılar ve piyasayı yükselttiler. Et bu duruma geldi. Hükümetimiz bir şeyden aciz değil, et getiriyor ama bu bir çözüm değildir.” ifadelerini kullandı.
"BİZ HAYVAN ÜRETİMİNDE MERKEZ BİR ÜLKE OLALIM"
Türkiye’ye et ithal edilmesini doğru bulmadıklarını belirten Nurettin Alpsoy adlı kasap esnafı ise şöyle dedi. “Bu üzücü bir durumdur. Biz hayvan üretiminde merkez bir ülke olalım dışarıdan et getirelim. Bundan nasıl bir üzüntü duymayalım. Durum böyle olunca kasaplarda mağdur oluyor. Eti getirip kasaplara verseler ve belli bir fiyat belirlense esnaf mağdur olmaz. Ama karşımıza geçip marketlere et veriyorlar, mağdur oluyoruz. Bu şekilde olmaz. Bir tarafı yapıp diğer tarafı yıkmak olmaz. Canlı hayvan satıcıları ile hükümet arasında kalmışız ve mağdur oluyoruz. Şu an et ithalatından dolayı et fiyatları biraz düştü. Ama biz yine mağdur oluyoruz. Çünkü biz hükümetin aldığı fiyattan alamıyoruz, satamıyoruz. Et bize 35 TL'ye mal oluyor. Biz nasıl eti 29-30 TL'ye satacağız? Yine mağdur olan biziz. Bir tane müşteri bile yok. Bu şekilde bekliyoruz, bayram çıktı çıkalı bu şekildeyiz.” şeklinde konuştu.
"İTHAL EDİLEN ET KASAPLARA DA VERİLSİN”
Et ithalatını doğru bulmadıklarını, et ithalatı yerine hayvancılığın teşvik edilmesi gerektiğini ifade eden Nedim Aykılıç da, şunları söyledi:
“Hayvancılığın azalması, memleketin büyümesi ve insanların çoğalması bundan dolayı kısıtlama geldi. Artık hayvancılık yapan pek kalmadı, bundan dolayı biz de bu duruma geldik. Çünkü üretici kalmadı ve tüketici çoğaldığı için bundan dolayı bu duruma geldik. İthal edilen eti sadece iki markete vermişler ve biz kasaplara da verseler bize de bir faydası olur. Ama şu an ithal edilen etin bize hiçbir faydası yoktur, daha çok zararı var. Çünkü biz burada et satamıyoruz. Herkes marketlere gidiyor kimse bizden bir şey almıyor. 3 aydan bu yana işlerimiz bu şekilde sakin geçiyor. Satışlarımız düştü ve et pahalı diye kimse gelmiyordu. Şimdi etler bizde de ucuzladı. Çünkü koyun fiyatı biraz düştü. Ama bunu kimse bilmiyor. Herkes markete ucuz et geleceğini konuşuyor. Şu anda biz kıymayı 29-30 TL arasına satıyoruz. Parça eti 35 TL'den ve 40 TL'ye kadar var. Ama halkımız halen bunu bilmiyor.”
"ARPA VE YEM FİYATLARI ÇOK PAHALI, BUNDAN DOLAYI HAYVANCILIK YAPILMIYOR"
Mehmet Kalender de, kasapların bu uygulamanın dışında tutulmasına tepki göstererek, et fiyatlarının Türkiye’de hayvancılık olmadığı için yükseldiğini belirtti.
Kalender, “Devletin bu konuda bir kolaylık sağlaması lazım. Arpa ve yem fiyatları çok pahalı, bundan dolayı hayvancılık yapılmıyor. Çünkü insanlar zarar ettiğinden dolayı hayvancılık yapmaktan korkuyor. durum böyle olunca bu ete yansıyor, vatandaş et tüketemiyor. Son zamanlarda et fiyatları düştü. Etin kilosu 40 liraydı. Şimdi kilosu 32-33 TL'ye düştü. Ama yine de alan yok, çünkü vatandaşın alım gücü yok. İthal etin ne olduğu belirsiz vatandaş bunun farkındadır. Taze et daha iyi olur. Şoklanmış etin ne olduğu bellisiz. Etin sadece belirli marketlerde satılması bizi olumsuz etkiliyor. Şu an satışlarımız çok düşük” diye konuştu. (Murat Ezgin)