Söğüt açıklamasında, “HAK-İŞ Konfederasyonu, öteden beri, 12 Eylül askeri darbesine, 28 Şubat ‘Postmodern’ darbesine karşıçıkmıştır. Son olarak 15 Temmuz hain darbe girişimine karşı HAK-İŞ, bütün teşkilatı ile birlikte olayın anlaşıldığı ilk andan itibaren sokaklara çıkmış, tanklara; silahlara karşı göğsünü siper etmiş, bu uğurda şehit ve gaziler vermiştir. HAK-İŞ olarak 43 yıllık onurlu tarihimizde olduğu gibi bugün de darbe, muhtıra ve başka kılıflara bürünmüş 28 Şubat ‘Postmodern’ darbesi ve darbeleri, müdahaleleri, operasyonları reddediyoruz. 28 Şubat 1997 “postmodern” darbesini, muhtıraları, operasyonları ve bu tür yollara tevessül edenleri kınıyoruz. Sendikalar, 1990’larda 12 Eylül travmasını atlatmış, 28 Şubat, sendikaların özgürleşme, sivilleşme ve güçlü, sivil ve bağımsız kurumlar haline gelme çabalarını durdurarak yeniden geri çevirmeye çalışmıştır. 28 Şubat sürecinde, sendikalar içerisinde ciddi bir ayrım mekanizması kullanılarak kendi otoriter karakterine ve anti özgürlük anlayışına itaatkar bir sendikal hareket yaratılmak istenmiştir. O dönem hükümeti yıkma görevi verilen medya örgütlerinden, iş dünyasına, meslek kuruluşlarından sendikalara kadar süreçte aktif olarak rol alan bütün kurum ve kişilerin rolleri ise yargı tarafından hala sorgulanmamıştır. Bu hukuki durum, 28 Şubat sürecinin bütün boyutlarıyla hesaplaşılmasının bir gereğidir. 28 Şubat sürecine “postmodern darbe” denildiğini, ancak sonuçlarının klasik darbeden daha ağır. Sürecin yüz binlerce mağduriyete yol açtığı, bu süreçten sadece askerin değil, aynı zamanda darbeye manşetleri ve köşe yazarlarıyla destek veren medyanın, bu süreçte verdiği yüzlerce hukuksuz kararıyla yargı da sorumludur. HAK-İŞ olarak, 28 Şubat mağdurlarının bütün mağduriyetlerinin giderilmesini talep ediyoruz” dedi.