ASKON Batman Şube Başkanı M.Selman Nasıroğlu 28 Şubat ile ilgili yaptığı basın açıklamasında;
28 Şubat 1997 tarihinde yapılan olağanüstü Mili Güvenlik Kurulu toplantısında adalete, insan haklarına ve özgürlüklerine aykırı olarak "irticayla mücadele" adı altında kararlar alınmış ve uygulanması için de hükümete dayatmalarda bulunulmuştu.
BASKI, AYRIMCILIK, KAPATMA, TASFİYE, FİŞLEME, BRİFİNG
Seçilmiş hükümetin başbakanı istifa ettirilmiş, kesintisiz 8 yıl eğitim oyunuyla Kur'an kursları ve imam hatiplerin orta kısmı kapatılmıştır. Katsayı uygulaması ile üniversite sınavlarında ayrımcılık yapılmış, üniversitelere ikna odaları kurularak başörtülü öğrencilere fiziki ve psikolojik baskılar uygulanmıştır. İş adamlarının boyunlarına "yeşil sermaye" yaftası asılmış, "batı çalışma gurubu" tarafından kamu kuruluşları, askeri kurumlar, okullar, vakıf ve dernekler kıskaca alınarak, dindar insanlar tasfiye edilmiş ve binlerce insan hukuksuzca fişlenmiş, subaylara ve hakimlere birifingler verilerek bağımsız yargı baskı altına alınmıştır.
EKONOMİK KRİZ VE TAHRİBAT
Bu darbenin toplumda ve ekonomide tahribatı büyük olmuştur. Darbe sonrasındaki 2001 krizi ülkemizin ekonomik kalkınmasını önemli ölçüde geriletmiş, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma hedefinden uzaklaştırmıştır. Ülkemizin jeostratejik konumu ve bölgesinde yaşanan olağanüstü gelişmeler nedeniyle, güçlü olması gereken döneme hazırlıksız yakalanmasına neden olmuştur.
VESAYET VE DERİN DARBECİ YAPI
"28 Şubat post modern darbesi" olarak da adlandırılan bu vesayet dönemini tarih önünde dün olduğu gibi bugünde kınıyoruz. Milli iradeyi ayaklar altına alan, medya, sermaye, akademik, askeri ve idari bürokratlardan oluşan derin darbeci yapılanmayı milletimiz tasfiye etmiştir. Ülkemizdeki darbeler zincirinin son bulması için 28 Şubat Darbesi'nin mağdurların, mağduriyetleri giderilmeli. Bu dönemden kalan tüm düzenlemeler temizlenmelidir.
Her yıl dönümünde hiç yaşamasaydık denilerek, mağduriyetlerini derin üzüntüyle hatırlayacağımız 28 Şubat dönemi, milletimizin kayıp yıllarıdır. Yakın zamanda yaşadığımız Gezi Olayları, 17, 25 Aralık darbe girişimleri, çözüm süreci ihaneti, 15 Temmuz darbe girişimi ve bugün karşı karşıya kaldığımız; uluslararası destekli terör dalgası ve benzeri girişimler, milli irade üzerine hegomonya kurmak isteyen iç ve dış güçlerin hala var olduğunu göstermektedir.
BİRLİK, BERABERLİK, DAYANIŞMA
28 Şubat'ın yıldönümü münasebetiyle tüm sivil toplum kuruluşlarını ve halkımızı; milli iradeyi vesayet altına alabilecek; tüm oluşum ve güç odakları karşısında, birlik ve beraberlik içinde dayanışma içinde olmaya davet eder,28 Şubat vari olayların olmamasını etmeni ederiz.