SON DAKİKA
hava
Advert
Google News

BİR KIŞ GÜNÜ!

Son Güncelleme :

2021-02-09 13:41:43

Ayakları çıplak

Üzerinde yazlık bile denilemeyecek yırtık bir elbise ile üst geçidin önünde yerde uzanmış Bir şekilde oturuyor.

Ankara soğuğunda saatlerce böyle oturan adamı bir kaç kez görmüştüm.

Ama bu sefer gördüğüm kadar yüreğimi ağlatmamıştı.

Bir hikayesi vardı.

Hepimizin olduğu gibi…

İnsanlar hikayeleri ile yaşarlar,

Kimileri doğuştan şanslı olur,

Güzel doğar,

Güzel yaşar,

Ve dünyanın acılarından habersiz bütün nimetlerden faydalanır.

Kimileri doğrarken şansız doğar,

Acılarla büyür,

Acılarla yaşar,

Mutluluğu çalma vakti bile olmaz,

Kimileri biraz şanslı doğar ama kader bir şekilde ona acıyı tattırır.

Bu soğukta;

Karlı bir Ankara sabahında,

Çıplak ayaklı adamda

Biraz şanslı doğan

Mutlu bir yuvası olan

İki çocuk sahibi bir babaydı…

Ama birgün;

Çalıştığı demir atölyesinde,

Kızgın ateşe düşer ayağı ve aylarca hastanede yatar.

Ama sakat kalmıştır.

O artık evini geçindiren bir aile babası değildir,

Çalıştığı iş yeri tazminat vermemek için,

Sakat kalmayı iş yeri dışında olmuş gibi gösterir,

Bu artık onun açlıkla ilk tanışması olacaktır,

Günler ve aylar geçer,

İki çocuğu küçük olduğu için,

Eve ekmek getirecek kimsesi de yoktur,

Eşi ev temizliğine gider,

Ve bir gittiği ev temizliğinden bir daha geri dönmez,

Hala niye dönmediğini bilmeden sorar durur!

Bakanlık iki çocuğunu ondan alıp yurda yatırır.

Artık!!!

Kirasını bile ödeyemediği bir evde yalnızdır.

Bir kaç ay komşuları yardımcı olur.

Ama gün geçtikçe yardımlar azalır.

Korona ile beraber

Neredeyse hiç yiyecek bulamaz.

Sakat olduğu için çalışabilecek durumda olmadığından

Evi terk etmek durumunda kalır.

Aslında,

Ev sahibi artık çık evden demiştir ona;

Evden çıktığı ilk gün nereye gideceğini bilmeden

Karlı kaldırımdan yürümeye başlar…

Koronadan ötürü ne kahvehaneler nede lokantalar açık olmadığından

Yürür, daha da yürür,

Yürür,

Bir sesle irkilir!

Döner geriye bakar

Yaşlı bir teyze ona bir poşet uzatır

Poşeti alır ve içine baktığında

Ekmek,

Peynir,

Ve bir 20 lira vardır…

Karnını güzelce doyurur,

Dünden beri hiç bir şey yememiştir.

Ve 20 lirası da vardır

Ama ne yapacağını bilmiyordur

Yorulup oturmak ister

Bir üst geçidin ayaklarının altında

Yani benim onu gördüğüm yerde

İnsanlar gelip geçerken ona para vermeye başlarlar

O artık dilenen bir insandır…

Karısının terk ettiği,

Çocuklarının yurtlara alındığı,

Bir ayağı da sakat olan,

Engelli bir dilenen insandır,

Bir zamanlar sıcak yuvası olan adam değildir!

Onu dinlerken;

Bütün vücudu da ağlıyordu evet

İnsanın gözleri ağlar

Yüreği ağlar

Ama ilk defa

Vücudu da ağlayan bir insana rastladım

Acı öyle bir şey işte…

Sağı

Solu aradım

İnsanlara ulaşmak için

Sağolsun hayırsever bir iş insani

Gelip onu aldı ve inşaat şirketinde gece bekçisi olarak işe yerleştirdi

Artık sıcak bir yatağa

Sıcak bir yemeğe

Ve aylık bir maaşa kavuşmuş oldu.

Ankara’nın soğuk günü

Yaz güneşine dönmüştü

Bir baba

Mutlu olmuştu

Kim bilir belki yakında evlatlarına da kavuşur!

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.