İletişimin en temel kurallarından biri de konuşmaya başlayan kişinin cümlesini bitirmesine izin vermektir. Muhatabımızla konuşurken, Peygamber efendimizin sünneti gereği, bütün vücudumuz ona dönük olmalı.
Muhatabımızı dinlerken; kulak, kalp, göz ve dikkat bütünlüğü içinde bir tutum sergilemeliyiz.
Muhatabımızla iletişim içindeyken; her zaman işiten bir kulağımız, gören bir gözümüz ve fark eden bir canımız olmalıdır.
Mevlana, “Her göz etmez fark, işitmez her kulak” diyerek fark eden göze ve işiten kulağa duyulan ihtiyacı ifade etmektedir.
Niyazi Mısri, “Arifin her sözünü duymaya insan gerek” diyerek Ariflerin irfan yüklü sözlerine insanların kulak vermeleri gerektiğini belirtmektedir.
Fesahat ve Belağat kitabız Kur’an-i Kerimin ruhuna uygun olarak;
İlim, hikmet, irfan ve tasavvur odaklı bir yaklaşımla davet gerçekleşmeli ve olumlu bir iletişim kurulmalıdır.
Zira, “ Emri bilmaruf, münker bir dille değil, maruf bir dille olmalı.”
“Yanlış yapanın yanlışını söylerken yanlış yapmamak gerekir.
Yanlış yapanın yanlışını söyle ama sövme.”
M.Görmez, “Bizler toprağa bile yumuşak basmakla emr olunmuşuz. İnsanların kalbine doğru ve yumuşak, güzel bir sözle dokunmalıyız.
Söz ile estetiği yakalamalıyız ki, davranışlarımız estetik olsun.
Söz; hem niyetlerin, hem amellerin tercümanıdır.
Güzel söz, güzel davranışın eseridir.
Bir insana değer vermek yerine değerini bilmek, kıymetini bilmek esas olmalı
Bütün kolaylıklar, zorluklar tarlasında ekili birer tohumdur.”
diyerek, söz güzellini veciz bir şekilde ifade etmiştir.
“Üslubu beyan, ayniyle insandır.” kibar sözü de, insan ile beyanı özdeşleştirmektedir.
Unutulmamalıdır ki, ne söylediğimiz kadar nasıl söylediğimiz de önemlidir.
Sadi Şirazi’nin dediği gibi;
“Yanlış üslup, doğru sözün celladıdır.”
Üslubumuz her zaman içten, samimi, özenli, akıcı, nazik, narin ve ince olmalı.
“Nadan ile sohbet etmek güçtür bilene,
Çünkü nadan, ne gelirse söyler diline.”
“Aptal, susarak kazandıklarını, konuşarak kaybedendir.”
Nadan (cahil) ve aptallarla yol alınmaz. Bilge kişilerle, ariflerle dost olmak, onlarla hemhal olmak, hemdert olmak ne büyük bir lütuftur.
Zira, “Dostlar aklın kılavuzudur.”