SON DAKİKA
hava
Advert
Google News

VARLIK TASAVVURU ÜZERİNE DÜŞÜNME

Son Güncelleme :

2021-03-21 17:52:53

Düşünmek, varlığın anlamını idrak etmek, kavramak ve algılamaktır.

Düşünmek, eşyanın zahiri niteliklerini tanımak için duygularımızın ötesine geçerek, fiziki dünyadan elde edilen verileri zihinsel fonksiyonlar marifetiyle zihin dünyamıza kodlamaktır. Aklımızı, kalbimizi, duyularımızı, hayal gücümüzü ve irademizi birlikte eşgüdümlü olarak kullanarak mesafe almaktır.

Düşünmek, olayları ve olguları anlamak, kavramak ve algılamak için yol almaktır. Her yolun, bir zorluğu, bir derinliği, bir tuzağı, bir cefası, bir sefası, bir nimeti vardır. Yol vardır engebelidir, Yol vardır doğrusaldır, yol vardır eğri seldir. Bütün bu farklı yollara uygun bir azık hazırlığımız olmalı. Zihinsel ve fiziksel olarak bütün bu farklı yollara hazırlıklı olmamız gerekmektedir. Bütün bunları tefekkür ve tezekkür ederek yol alırız. Amaç varlık tasavvurunu sağlam bir zemin üzerine oturtmaktır. Doğru bir varlık tasavvurumuz olmalı ki, sahih ve emin bir bilgiye ulaşalım. Varlık ve birey tasavvurumuz parçalı değil, bütünsel olmalı. Zira parça, bütünü temsil edemez, ancak bütüne ait olur.

İ.Kalın, “Atomize edilmiş modern birey, parçalara ayrıldıktan sonra bir araya gelemeyen ve bu yüzden de sürekli arıza veren bir makine mertebesine indirgendi. Psikoloji, sosyoloji, ekonomi, istatistik gibi modern bilimler bu parçalardan birini esas alarak insanı tanımlamaya ve kendince tedavi etmeye çalışıyor. Fakat ürettikleri parçacı yöntemler, insanı giderek daha paramparça ve kırılgan hale getiriyor. Beş duyu organı arasındaki bütünlüğü kaybettiği zaman en basit fiziki eylemleri bile yerine getiremeyen insanın aklı, kalbi, vicdani, sezgisi, irfanı ve merhameti parçalara ayrılmış bir organizma olarak çevresiyle, hemcinsi olan insanlarla, evrenle ve Tanrı’yla sağlıklı bir ilişki kurması mümkün mü?” diyerek parçacı yaklaşımın doğru olmadığını, bütünsel yaklaşımın hakikate ulaşmanın yegane yöntem olduğunu ifade etmektedir. Doğal olarak atomize edilmiş birey ve evren tasavvuru, bizleri kaçınılmaz olarak bütünlüğünü yitirmiş bir toplum gerçeğiyle karşı karşıya bırakır. Bütünsel yaklaşım, bütünü görebilmek iken, parçacı yaklaşım bütün içindeki parçayı görebilmektir. Dolayısıyla, parçacı yaklaşımla bütünü görebilmek mümkün değildir.

Kalın devamında, “Düşünmek, içimizdeki ölümsüzlük arayışına verilmiş bir cevaptır. Vadesi dolduğunda bedenen ölüp gidecek olan insan, düşünmek suretiyle ölümsüzlüğe bir adım atar. Ölümsüz olan ruh, sonlu ve fani olan dünyayı düşünerek aşar. İyi, doğru ve güzelin bilgisini kuşanan insan, kendi ruhunu sonsuzluk âlemine katar ve ebedi âlemle olan bağını hatırlatır. Varlık üzerinde düşünmek, bizden önce var olan ve bizden sonra da var olmaya devam edecek olan hakikat ile ünsiyet kurmaktır. Geldiği yer de, döneceği yer de orasıdır. Düşünmek bize bu yolculuğun merhalelerini, duraklarını ve işaret levhalarını gösterir. Sonlu ve fani olmayan şeyler üzerinde düşünmek bizi ölümsüzlük yurduna komşu yapar. Düşünmek, sonsuz olanı sonlu olanın içinde anlama çabasıdır.” diyerek sonlu ve sınırlı olan varlık tasavvuru içinde sonsuzluğa ayarlı ruhumuzla sonsuzluğa kanat çırpmanın fıtratın gereği olduğuna işaret etmektedir.

Düşünen insanın zihni dinç, dingin, canlı dururken, düşünmeyen insanın zihni yok hükmünde olur. Dolayısıyla düşünmeyen insan, mutlak ve sonsuz olanla bağını kopardığı için, ölümsüz olan ruhuna da en büyük kötülüğü yapmış olur. Sühreverdi, “Çağların en kötüsü cehd zemininin kaybolduğu, düşünce yolculuğunun kesintiye uğradığı, mükaşefe kapısının kapandığı ve müşahede yolunun tıkandığı çağdır.” diyerek gayretin, çabanın ve düşünmenin önemine dikkat çekmektedir.

Varlık dünyasını düşünmek, tahayyül etmek, tasavvur etmek, saklı duran sırları çözmek insana has bir meziyettir. Düşüncelerimizi eyleme dönüştürmek ne büyük bir mutluluk! Düşünce, bilgi ve eylem birlikte anlamlıdır. Eyleme dönüşmeyen, düşünce ve bilgi zihinsel bir fanteziden öteye gidemez. Nasıl ki, teori ve pratik birlikte anlam kazanıyorsa, zihin dünyamızdaki düşünceyle davranışlarımız de birlikte bir anlam ifade eder.

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.