Koronavirüs süreci maalesef hepinizin hayatını adeta alt-üst etti. Bu illetle de yaşamaya alıştık dersek yanlış olmaz herhalde ve görünen o ki, bu durum bir hayli daha zaman alacak.
Ancak hepimizin istemese de alıştığı bir durum var o da hayat pahalılığı…
Hele hele Ramazan ayı geldi mi, her şeye adeta sihirli bir değnek değiyor ve biz vatandaşlar da bunu kabullenmek zorunda kalıyoruz.
Tahmin edeceğiniz gibi tabi ki konumuz, yiyecek – içecek sektörü…
Bu ad altında aklınıza gelen her şeyi dahil edebilirsiniz. Hepimiz Ramazan ayı öncesinde evin ihtiyaçları için tatlı bir telaşa girdik. Korona günlerinde zor olsa da, imkanlar kısıtlı olsa da, marketlerdeki fiyatlar baş döndürse de, temel ihtiyaçlarımızdan vazgeçemeyeceğimiz için sepetimizi alıp raflardan ihtiyaçları bir bir indirdik.
Korona sürecinde yaşanan ekonomik sıkıntılar hepimizin cebini boşaltırken, bir de bu işe fırsatçılar eklendi. Ama bu fırsatçılar kim ben bulamadım, bir de size sormak isterim.
Birkaç gün önce büyük bir markete giderek bir ay önce tadını beğendiğim peynirin kilosunu 53 liradan aldım. Oysa ki, 15 gün önce 48 liradan, 1 ay önce de 45 liradan almıştım. Beni rahatsız eden bu fiyat artışının ardından, ürünlere dikkat ettim. Sanırım daha önce nirvanaya ulaşan ayçiçek yağı dışında, özellikle temel ihtiyaç ürünlerinde bu artış söz konusuydu.
Akabinde merakımı gidermek için büyük bir market sektöründen yetkili olan arkadaşımı arayarak nedenini sordum. Cevabını aynen aktarıyorum, “Bu sıkıntıyı biz de yaşıyoruz. İlgili kurumlar, biz perakende satıcılarını neredeyse her gün denetleniyor. Tabi bir şey bulamıyorlar, çünkü ürünün geliş fiyatı belli. Ancak toptan aldığımız firmaları denetleyen yok, bu da ekmeklerine adeta yağ sürüyor. Fiyat için ister alın, ister almayın diyorlar. Siz vatandaş olarak nasıl almak durumunda kalıyorsanız, bizde de durum öyle. O yüzden ilk etapta toptancıların denetlenmesi lazım. Ondan sonra fiyatlar nasıl aşağı çekilecek hep birlikte göreceğiz” dedi.
Bu açıklama bana mantıklı geldi. Çünkü bu arkadaşımızın bana karşı şeffaf bir şekilde konuştuğuna eminim. Buradan da anlaşılacağı gibi konu yine yetkili merciler de ve vatandaşlar olarak kimse bu fırsatçılar tespit edilmesini istiyoruz. Toptancılar mı, aracılar mı, yoksa marketçiler mi? Ben bir vatandaş olarak, halkın cebine göz diken bu şahısların tespit edilmesini ve ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum…
Hepimizin canını sıkan bu durum karşısında çaresizliğimiz devam ederken esnaf gibi bir esnafa da yer vermek istiyorum. Batman Park AVM’nin karşısında “Adlığ Çarşısı” diye bir işletme var. Burada köy ürünleri ve kuruyemiş çeşitleri ağırlıkta satılıyor. Daha önce de birkaç kez alışveriş yaptığım bir yer. Bu kez köy yumurtası almak istedim. Ramazan ayından önce âdetini 1,25’ten almıştım. Bu sefer de böyle düşünürken, Ramazan ayı sebebiyle fiyatını 1 TL’ye çektiklerini belirttiler. Bu duruma çok şaşırdığı fark eden personel, özellikle Ramazan ayında tüketilen birçok üründe indirime gittiklerini ifade etti ve tek tek sıraladı. İsim ve yer vermemin sebebi de, sezarın hakkını sezara teslim etmek…
Takdir ettiğim dükkandan ayrılırken iki olayı karşılaştırdım. Bir yerde 8 lira artış ile aldığım peynir, bir yerde âdetini 25 kuruş daha ucuza aldığım yumurta ve dahası…
Şimdi sormak istiyorum; Bence bir yerde bir tuhaflık var, sizce nerede?
Yoksa vicdanlar da mı?