HAYATI ANLAMAK

“Boş bir  kafa, şeytanın  çalışma  odasıdır” demiş  Platon. Düşündüğümüz  zaman  fazlasıyla haklı. Çünkü amacı, hedefi ,hayalleri  yani  hayatla  ilgili  herhangi  bir  planı  olmayan  insanın  kafası   boştur.

Ben  neden varım?

Bu  dünyadaki  görevim  ne?

Kendimi  ne  kadar  geliştirip  ne  kadar tecrübe  edinmeliyim?

Benim  dinim  ne ve  dinime uygun davranıyor muyum?

Sizde bu soruların bir  cevabı var  mı?

Ya da  önce şunu  mu  sormam gerekirdi :Kendinize  bu soruları  soruyor  musunuz?

Bana  göre  sormalıyız,sorgulanması  mümkün  olan  her şeyi  sorgulamalıyız. Bu  hayatta  sadece  doğup  ölmeyelim, hayatı  tam anlamıyla yaşayalım. Yaşayalım  derken  sadece  nefes almayı kast etmiyorum elbette. Örneğin bir  ailemiz varsa onlara   sevgimizi  hissettirelim. Sosyal  medyaya ,sosyalleşmeye ve  trende  ayak uyduracağımıza ailemize odaklanıp onlara zaman ayıralım. Çünkü trend değişerek seni  terk  eder  ama  ailen her  zaman yanında  olur. Örneklerimize  devam  edecek  olursak eğitimle  devam  edebiliriz. Eğer  herhangi  bir  konuda  eğitim görüyorsanız onu  sonuna  kadar   öğrenmeye  çalışın. Eğitimi  sadece okul  ile  bağdaştırmayın, terbiye  de hayatta  kalma uğraşı  da birer eğitimdir. Çevreye  baktığımız  zaman  o  kadar  eğitimsiz , amaçsız insan var ki sadece  donup  kalmakla  yetiniyoruz. Tembellik ciltlerine  işlediği  için onlara  dokunmak  pek  mümkün olmuyor.Eğer  onlara  kitap  okuyun, bir şeyleri  araştırın, dininizi  anlayıp ahlakınızı sorgulayın  derseniz, sadece yüzünüze  bakıp  içlerinden ‘’ bu  ne diyor  ya ?‘’ derler. Çünkü  onlara  göre  gereksiz bir  uğraş  içindesinizdir. Milletimiz sıradanlığa  o  kadar  alışmış ki en  ufak farklı  bir  şey onlara  olağanüstü  geliyor. Ve  aynı zamanda  bu farklılığa  karşı  hem bir  hayranlık  duyuluyor hem  de tepki  gösteriliyor. Motor  kullanan  bir kadın  görüldüğünde ‘’ vay  canına şuna  bak’’ ama o  kadın  birinci dereceden yakın olduğunda ‘’ şunun  yaptığı ayıba  bakın’’ deniliyor. Ve  bir  erkek  mankenlik  yaptığında ‘’ helal olsun  karizmaya bak’’fakat  yine  aynı  şekil birinci  dereceden yakın  olduğunda ‘’ ne saçmalıyor bu  , doğru  düzgün bir  işi yok  mu?’’ deniliyor. Evet kendimizle  fazlasıyla  çelişiyoruz. Bazı  şeyleri yapmaya  cesaretimiz  olmadığı gibi yapanları da tepkimizle  engellemiş  oluyoruz. Oysaki  yapmamız ,keşfetmemiz , araştırmamız gereken  o kadar  şey var ki  biz sadece nefes almakla   yetiniyoruz. Nefes almak yaşamdır, hayatı yaşamak değildir. Eğer yapacak hiçbir şey  bulamıyorsanız  kendinizi keşfetmekle başlayabilirisiniz. Kendinizi keşfetmekte zorlanıyorsanız bedeninize ve ruhunuza şunları sorun: Ben kimim? Bu dünyada  neler yapabilir görevimi nasıl yerine  getirebilirim? Benim dinim ne , annem –babam Müslüman  olduğu için benim de Müslüman olmam ne kadar  doğru?Dini  araştırarak İslamı öğrenip ancak  o zaman gerçek Müslüman olunacağı bilinmelidir. Bunları ve daha  bir çok soruyu sorarak benliğinize yani gerçek kimliğinize  ulaşabilirisiniz. Benim  kimliğimi soracak  olursanız şöyle açıklayabilirim:Hiçbir zaman sıradan yaşamak istemem, sürekli sıra dışı  şeyler öğrenip yaşamak  isterim. Sürekli başarıyı  ve  zaferi istemem . Düşmeyi de isterim ki kalkmayı öğreneyim. Hayatım boyunca tek bir  hedef ve hayal  için yaşamam. Çünkü mutluluk  vardığın başarı  değil,o başarı  için  yürüdüğün yoldur. Evet asıl  mutluluk yoldur çünkü  vardıktan  sonra  o ulaşmanın pek  bir anlamı kalmıyor. Şimdi ben size  soruyorum, nasıl bir  kimliğe sahipsiniz?Düşünün ve cevaplayınız.Ama bu  yazıyı okuyor ya da  dikkatinizi çektiyse  Plato’nun bahsettiği   kişiler  değilsiniz, öylede olmayın. Tek  bir hayatımız  var ve  kendi kararlarımızla  bu  hayata  yön  verelim. Verilen  karaların  doğru ya da yanlış  olması  pek  önemli  değil çünkü yanlış yaparak zaten doğru yolu  bulacaksınız. Bu  yüzden  tek  kişilik hayatınızda  onlarca  kişilik kararlar olmasın. Şuna canı  gönülden  inanabilirsiniz  ki mutluluğunuza yakınlarınız  dahi rahatsız  olanlar  olacak ve başarısızlığınıza  sizi tanımayanlar  bile  içten içe mutluluk  duyacaklar. İşte  bu  ters köşe  için tek hayat , tek kişi olarak binlerce karar. Gelişin ve geliştirin…