SON DAKİKA
hava
Advert
Google News

EN GÜZEL HEDİYE…

Son Güncelleme :

2021-11-03 10:33:48

Dünyada  alınabilecek en güzel  hediye  aile  terbiyesidir. Bir aile  çocuklarına terbiye  vermemiş ya  da vermiyorsa  o zaman  o  sadece  kelime anlamı  ile  aile  olur. Lakin  hayatı doğruları  ve  yanlışları ile  anlatıyor  ve buna  devam  ediyorsa  o zaman  tam anlamı ile aile  demektir. Çocuklar  henüz  anne karnındayken bir  şeyler  öğrenmeye  başlar. Yani  oluştuğumuzdan bu yana sürekli  bir  şeyler  öğreniriz , gerek  çevreden gerek aileden. Çocuklar  gelişme – öğrenme  çağında birer  hamur  gibiler. Onları  istediğiniz  gibi  şekillendirip istediğiniz kalıplara koyabilirsiniz. Bu  yüzden  çocukların terbiye ve  saygısından, üslubu ve  kimliğinden,ahlak ve  doğruluğundan  aile  sorumludur. Elbette  çocukları  sadece  aile değil  çevre de etkiliyor. Ama bana göre bir  çocuk doğru  eğitilip gereken terbiye  verilirse çevreden pek etkilenmez. Çünkü doğruyu –yanlışı , iyiyi- kötüyü, ayıbı – adabı biliyordur. Kendini bilen kendine yakışanı yapar. Ama günümüze   baktığımız  zaman etraf kendini bilmezler ile dolu. Ve küçüklükten gelme yani henüz kişisel gelişimini tamamlamamış bireylerden kaynaklanıyor. Kim çocuk, kim genç, kim yaşlı belli değil. Yaşa bakılmaksızın herkes sigara içiyor, küfür ediyor , makyaj yapıyor , olmaması gereken ortamlarda bulunup doğru olmayan ilişkiler kuruyor. Bu konuyu  biraz  daha açalım. On yaşındaki  çocuk marketten çok rahat bir şekilde bir sigara alıp yakabiliyor. Bu  cesaret ve normallik aileden mi kaynaklanıyor yoksa satıcıdan mı? Cevabı sizlere bırakıyorum. Konumuza devam edecek olursak on yedi yaş aralığındaki bir kız çocuğunun makyaj yaparak yirmi dört yaşa dönüşmesinden devam edebiliriz. Her geçen gün bu yaş aralığı  düşüyor. Bir dönem büyüme isteği ve hemen olgunlaşma heyecanı 17-18 yaş aralığıyken şu an on yaş hatta yedi yaşındayken başlıyor. Konuşmaları, giyinişleri, insan ilişkileri yaşlarından o kadar büyük ki fazlasıyla göze batıyor. Peki bu yersizliğin sebebi aile mi yoksa örnek aldıkları çevredeki bireyler mi ? Bir çocuğun arkadaşı ile küfürlü  konuşması utanç verici. Çocukların kız – erkek ilişkileri ,eş –dost  bağları güvensiz, sevgisiz  ve yalancılık ile devam ediyorsa bu da acınası bir şey. Gördüğümüz üzere okullarda, iş yerlerinde, eğlence mekanlarında  berbat sohbetler ve yakışıksız davranışlar vardır. Bunun sebebi aile mi yoksa olmayan disiplin ve işlenmeyen cezalar mı? Anne – baba adayları size şunu belirtmek isterim ki marifet çocuk yapmakta değil o çocuğu aynı terbiye ve disiplinle büyütmekte. Bu devamlılığı sürdüremeyeceğinizi düşünüyorsanız  lütfen sırf  çocuk yapmak  için çocuk yapmayın. Çünkü  her keyfi  çocuk bir hata oluyor ve bu durumda  kendi  çocuğunuzun hakkına girmiş oluyorsunuz ihmalkar davranarak. Okul  çıkışlarında usulsüzce kavga eden kızları, erkeklerin ters bakma  ve omuz  çarpma tartışmalarını , erkeklerin sözlü ya da fiziksel taciz edişlerini, birbirlerinin tarzlarına-zevklerine saygı  duymayarak alaya alma haberlerini görüp duymak istemiyorum. Eminim ki sizler de şahit olmak istemiyorsunuzdur. Artık herkes çok rahat, utanma duygusundan ve ayıptan yoksun olan nesiller yetişiyor. Bazı aileler çocuklarını aşırı rahat  bırakırken onlara sınır tanımaksızın özgürleştirirken bazı aileler de tam aksine çok baskıcı ve dar bir çember çizerek onları hayattan mahrum ediyor. İşte bu yüzden Aristoteles gibi  ‘’altın oran’’  diyoruz. Günümüzde her ne kadar baskı tabiri yanlış bilinip özgür birey tabiri ise doğru tanımlansa da baskı ve sınır yerinde ve dozunda kullanıldığı zaman bir sorun oluşmayacaktır. Sevgili ebeveynler okul öncesinde  çocuklarınızın ahlaki değerlerini geliştiriniz. Sevgi ve saygıyı çocuklarınıza aşılarsanız çevre nasıl olursa olsun  benliklerini kaybetmeyeceklerdir. Yeter ki sadece çocuk yapıp temel ihtiyaçlarını karşılayarak kalmayın. Olgunlaştıkları zamana dek eğitiniz. Güzel yarınlar için bugün harekete geçmemiz gerek ve eğer geleceği çocuklar oluşturuyorsa o zaman sadece ebeveynlere değil var olan bütün bireylere görev düşüyor. Senin ve benim düşüncelerimizle, davranışlarımızla, üslubumuzla, hayata bakış açımızla çocuklar karakter oluşturacaktır. Bu yüzden güzel düşünceler dileğiyle. Unutmayalım düşünceler bulaşıcıdır. Güzel yarınlara…

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.