SON DAKİKA
hava
Advert
Google News

Haydi Bismillah...

Son Güncelleme :

2022-01-20 13:59:22

Bismillah diyerek Batman Gazetesi ailesine dahil oldum.
İlk yazımı Doğu Afrika ülkesi Kenya’dan yazmak nasip oldu.
Sanki daha önce hiç yazmamış da ilk kez köşe yazısı yazıyorum gibi bir heyecana kapıldım.
Hayatım boyunca Allah’tan iki şey istedim; birincisi kameramanlık ikincisi akademisyenlik…
Hamdolsun ki Allah her ikisini de nasip etti.

Basın hayatına ilk olarak Manisa’da “Manisa Yarın Gazetesi” ile başlamıştım, büro görevlisi(çay ve temizlik işleri), olarak girdiğim basın sektöründe sırasıyla muhabir, haber müdürü ve son olarak da Genel Yayın Yönetmenliği yaptım.

Genel Yayın Yönetmenliği dediysem asla sahadan çıkmayan bir muhabir gibi çalıştım çünkü gazeteciysen hele ki muhabirlik yaptıysan sokaktan kopamazsın.

Kulakları çınlasın Manisa’daki patronum Halis Teker eşi Rabia Teker ve dünyalar tatlısı bir de Nazlıcanları vardı bir aile gibi olmuştuk. Patron dediysem yerine göre patron, yerine göre muhabir, yerine göre de arkadaştılar. Kibirden uzak bu insanlar kapılarını açtı ve Allah’tan dilediğim iki şeyden birinin nasip olmasına vesile oldular.

Derken bir gün telefonum çaldı ve karşıdaki kişi Star Gazetesi İzmir Bölge Müdürü Ahmet Kaplan olduğunu ve kendileri ile çalışmamı istediklerini söyledi.

İzmir’e gittim Star Gazetesi bürosundayız, Ahmet Bey kolumdan tutup kordonu göstererek sağa doğru çevirdi ve “Gördüğün her şey haber” sonra sola doğru çevirdi ve “Aslında bunların hiçbiri haber değil” bu cümlelerim sana rehber olsun dedi ve sözleşmeyi imzalamıştık…

Uzun bir süre o dediklerini anlamaya çalışırken her şeyin haberden ibaret olmadığını ve yapılan haberlerin kimi için iyi olurken kimi hayatları da kararttığını söylemek istediğini anlamıştım sonradan…

Artık hem Yarın Gazetesi hem de Star Gazetesi’nde çalışıyordum.

Bu süre zarfında hiç unutamayacağım haberlere de imza attım; dönemin Başbakan Vekili Bülent Arınç ile özel röportaj, CHP Ana Muhalefet Partisi liderinin bir yılı dolayısıyla özel röportaj, Papa suikastıyla gündeme gelen Mehmet Ali Ağca ile özel röportaj, Sultani üzümden, Mesir’e ve daha nice güzel yaşam haberleri…

Özellikle de seçim dönemleri gazete olarak sosyal analizler sonucu yaptığımız anket sonuçları birçok kesimin dikkatini çekmiş öyle ki AG Araştırma Şirketi’nin sahibi Adil Gür arayıp tebrik etmişti…

Derken 2013 yılı sonu 2014 başında Anadolu Ajansı ile tanıştım ve Batman’da görev yapmak istediğimi söyleyince çok insan şaşırmıştı “Egeyi bırakıp cehenneme mi gideceksin” diye de tepki gösterdiler derken Batman’a atandım.

Benim için yeni bir süreç başlamış oldu… kendi memleketimde muhabirlik yapacaktım.

Batman’da başladım ama zorlu bir başlangıç oldu… 2014 yılında bir anda 6-7 Ekim olayları içinde kendimi bulunca “Egeyi bırakıp cehenneme mi gideceksin” cümlesi gözümün önünden geçmeye başladı evet aksine cennete gelmiştim ama ne olduysa cennet olan Güneydoğu’yu cehenneme çevirdiler.

Bölge bir anda alev topuna döndü, yürüyüşler, kamu kurumlarını yakmalar, bankaları yağmalayıp dışarıya para saçmalar, marketleri yağmalamalar, araç yakmalar, siyasi parti binalarını ateşe vermeler ve en acısı da ÖLÜMLER!... Onlarca can hiç yere toprağa düştü, bıçaklandı, üst katlardan atıldı, cesedi merdivenlerden sürüklendi, üstlerinden araçlarla geçildi ve cesede benzin dökülerek yakıldı…

Evet, o gün o evlatların annesi Allah’ın evine gitti ve Kâbe’nin duvarına, Kâbe’nin örtüsünü avucuna alarak, “Yavrumun bedenine dokunan elleri Allah’a şikayet ediyorum, mahşer günü hepsinden şikayetçiyim” diye Allah’a yakardı.

Bu beddua Türkiye tarihinde kara bir leke olarak kayda geçen 6-7 Ekim olaylarının müsebbipleri için bir sonun başlangıcı ve yeni bir dönemin de başlangıcıydı…

Sonun başlangıcı çukur olayları ile patlak verdi…

Bomba yüklü araçlar(Ki ilk bomba yüklü araç Batman’da patlatılmak istenmişti), yollara mayın döşemeler mi dersiniz, Aybükeler mi, Necmettinler mi, karnında taşıdığı 6 aylık bebeğiyle toprağa düşen Şerife Özden Sütçüler mi dersiniz, Ramazan’da Kozluk’ta askere sahurluk poğaça götüren İdris Yükselleri mi dersiniz… ve daha kimler kimler…

Evet, bu bir çırpınışın sonuçlarıydı!..

Bütün bunları düşünürken yine “Egeyi bırakıp cehenneme mi gideceksin” sözü aklımın bir köşesini kurcalıyordu.

Hayır, tabi ki cennete gelmiştim…

Her ne kadar uzun bir süre kalemlerden hep terör haberleri döküldüyse de güneşin güzelliklere doğacağı günlerin yakın olma ümidi her zaman için içimizde yerini koruyordu…

Artık terör ana gündemden düştü… “Güneş güzelliklere doğmaya başladı” bölgenin terörden ibaret olmadığını batıya servis etme görevi biz gazetecilere düşüyordu…

Gün güzellikleri anlatma günüydü artık…

El-Medine’nin, Elih’in, Batman’ın güzelliklerini, Sason’un endemik bitki olan Ağlayan Gelin’ini, Ters Lalesini, Mereto’sunu, kar tünellerini, çağlayanlarını, çileğini, balını, Kozluk’un Ayngebire’sini, kalesini, Balıklı Göl’ünü, Ağalar diyarının Mazrone Üzümü’nü, cevizli sucuğunu, Hasankeyf’in binlerce yıllık tarihini, Beşiri’nin uçsuz bucaksız tarım alanlarının olduğunu Batı’ya servis etmekte bizlerin göreviydi.

Elhamdülillah bu görevi ziyadesiyle yaptığımıza inanıyorum…

Tabi bütün bu süreçte akademik hayatıma da devam ettim, lisansın ardından tezsiz yüksek lisans, tezli yüksek lisans ve doktora mı da ihmal etmedim.

Derken 2020 yılıydı ve Allah’tan istediğim ikinci dileğim de yerine geldi ve akademisyenliğe ilk adımı attım…

Ancak basın öyle bir şey ki bir girdin mi içerisine bir daha çıkamıyorsun…

Şimdi Batman Gazetesi ile yeniden basındayım. Bana bu imkanı sağladıkları için Batman Gazetesi ailesine teşekkür ediyorum.

Rabbim kalemimizi doğruluktan, haktan ayırmasın inşallah…

YORUM ALANI

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.