Ne badireler atlattı üç tarafı cennet Türkiye, 10 yılda bir darbe mi, darbe girişimi mi yaşamadı dersiniz, başbakanı mı asılmadı dersiniz, başbakanına, cumhurbaşkanına suikastler dizisi mi planlanmadı dersiniz, ekonomisine saldırı mı olmadı dersiniz, genç nesli mi yok edilmek istenmedi dersiniz, beyin göçüne mi zorlanmadı dersiniz…
FETÖ’sü, PKK’sı, IŞİD’i, YPG’si, PYD’si, YPS’si, MLKP’si, DHKP-C’si yahu alfabede harf bırakmadılar ki artık yeni bir örgüt kursunlar.
Zannetmeyin bu örgütler sadece Türkiye’de var…
Vallahi dünyanın öbür ucunda, Ekvator çizgisi üzerinde bulunan Filipinlerdeki MORO’nun en büyük şehri Maravi’de de IŞİD vardı. Hani gözlerimle görmezsem inanmazdım ama koskoca bir şehri yerle bir etmiş ve hayalet bir şehre dönüştürdüğünü yerinde gördüm.
Bundan şunu anlamak gerekiyor ki tüm terör örgütleri küresel güçlerin ürettikleri yeni silahları denemek için kullandıkları birer maşadır. Bugün IŞİD üniforması içerisinde saldıran teröristi yarın PKK üniforması içerisinde saldırırken görmek mümkün…
Bunlar masa başında dünyaya yön vermek isteyen küresel soyu tarilerin silahlı soytarıları,
Bir de bu küresel soyu tarilerin ekonomik ayağını yürüten soyu tariler var biraz da onlara bakalım;
Yahu bu ülke ne zaman bir adım öteye gitse, ne zaman “dünyanın 5 büyüğü”ne rakip olsa ayağına prangalar vurulmak isteniyor, kör kuyulara atılmak isteniyor.
Yine günlerden dün, bugün ve yarın!..
Çanakkale’de bu ülkeyi tarihten silemeyenler bugün yine sahnedeler ve yeni bir oyun, yeni bir saldırı ile sahnedeler.
Bu sefer “Ekonomik saldırı” başlattılar, yabancısı mıyız hayır tabi, elbette değiliz.
Adı “Ekonomik saldırı” açılımı ise “Boyun eğmezsen, Kıbrıs’ta, Libya’da, Akdeniz’de gözünü kapatmazsan, mazluma uzattığın yardım elini çekmezsen, Afrika açılımından vazgeçmezsen, kabuğuna çekilmezsen en önemlisi de 2023 hedefinden yani Musul’dan, Kerkük’ten, Afrin’den… vazgeçmezsen bir şekilde sarsıp yıkmaya çalışacağız seni” demek…
Yahu bilmez mi ki bunlar biz buraların yolcusu değil hancısıyız.
Bakın ne güzel demiş şair:
“Ölümü öldürdükçe, bu milletin neferi;
Yazacaktır tarihler, daha pek çok zaferi.
Yedi düvel zulümde birleşseler ne çıkar;
Zalimlere dur diyen yeni bir Türkiye var.
Tüm küffar orduları olsalar müsellah,
Andolsun ki; her zaman LA ĞALİBE İLLALLAH!..”
Daha ne zaferler yazacağını bilmiyorlar mı ki bugün yeniden saldırıya geçiyor bu gafiller.
Bilmiyorlar mı ki bu millet, bu devlet tarihi boyunca özgürlüğüne, bağımsızlığına, inancına, namusuna düşkün bir millet olmuştur!
Tüm dünya bu açılımı görmüş ve cephe almışken içeride bu açılım görmezden gelinmesi ne acıdır…
Evet, sancılı bir süreçten geçiyoruz,
Allah devlete, millete zeval vermesin tam da bu saldırının faturasının her birimizin cebine dokunmaya başladığı anda devlet yepyeni bir ekonomi modeli ile tabiri caizse bir gece yarısı dolara yaptığı darbe ile bu saldırıyı savuşturmaya çalıştı.
Asgari ücretlisinden, işçisine, memuruna yapılan maaş zamları bir nebze de olsa piyasadaki ateşe bir su serperek kontrol altına almaya çalıştı.
Sabır her şeyin ilacıdır inşallah bu sabrın da sonu selamet olacaktır.
“Niyeti hayr olanın akıbeti de hayr olur” derler ya evet bu ülkenin de niyeti hayırdır, akıbeti de inşallah hayr olacaktır…
Eğer ki Arakan kampında 100 yaşındaki bir insan karşımıza dikilip omuzumuzdaki bayrağa sarılıp hüngür hüngür ağlayıp “Niye geç geldiniz Ey Hilafetin son temsilcisi Türkiye!” diyorsa, eğer sadece kitaplardan adını duyduğumuz Moro Müslümanları sizler için dua ediyorsa, eğer hala dünyanın öbür ucunda TİKA aracılığıyla açtığınız yetimhanelerde hayatını idame ettiren yetimler sizin için dua ediyorsa, eğer hala geceleri küffarın rüyalarına kabus gibi çöküyorsanız bilin ki bu cephe sarsılmayacaktır!…
Vallahi, bu ülkenin Seyid Onbaşıları, Yahya Çavuşları, Selçuk Bayraktarları, Muhammed Hüseyin Yıldızbaşları oldukça ba-şa-ra-ma-ya-cak-sı-nız!..