Cıwan Haco, Ax û Eman şarkısında “Êş û derdê vê dinyayê, Çendî ez kuştim (…) Çi dinyake pûç û vala Ax eman” der. (Bu dünyanın dertleri ve ağrıları, Beni nasıl da öldürdü, Ne sönük ve boş bir dünyadır, Ah aman!) Şarkının girişi bir varoluş sancısını anımsatır, dünyada bulunuyor olmaktan duyulan ağrı, bu ağrıyla oluşan çaresizliğin haykırışı gibi. Lakin şarkının devamında durumun rengi değişir. “Hişê min dibir, Gava ew çû(…) Ne silavek ne dinêrî Ax eman” der. (Başımı döndürür, O geçip gittiği zaman, ne bir selam verir ne de göz ucuyla bir bakış, Ah aman!)
Sevdiği kişinin gözünde bir yerinin olmayışından dünya boş ve anlamsız gözükür. Bu açıdan sevgi arayışı bir anlam arayışıdır da. Aşk, kişinin kendisini sevilende keşfetme merasimidir. Kişiliğimizin hassas noktalarına bir-iki noktasıyla denk düşen bir ötekiyle karşılaştığımızda içimizde bir nehir patlar, bizim için önemli olan diğer noktaları da o kişiye giydiririz, üstüne üstlük ona giydirdiğimiz bu pelerini ona bizim verdiğimizi de unuturuz, sanki o zaten öylesine güzelmiş gibi. Bilinçli değil, bilinçdışı bir seçimdir bu. Eşsiz olmayan bu seçilmişi cümlelerle/ hayallerle / düşlemlerle eşsizleştiririz. Eşsizleştirdiğimiz sevilen seçilmişi böylelikle idealleştiririz: “Bir gün bir akşamüzeri yanından geçtim, bütün dünyayı dolaşmışım gibi” hissederiz. Eşsizleştirdiğimiz sevilen seçilmişi idealleştirmemizin sebebi onunla özdeşleşme arzumuzdan. “Öyle bir ben ki kapına gelen, baştan başa sen” diye düşünürüz. Eğer ben kendimi/ anlamımı O’nda arayacaksam, kendimi aradığım yer de güzel ve yüce olmalı, bu yüzden idealleştirir sonrasında özdeşleşiriz. Seven sevileni yücelttiği konuma kendini de konumlandırır: aşktaki yücelik, olduğundan daha çok olma daha anlamlı daha değerli hissetme hali buradan gelir. Bunu yaparız çünkü sıkıcı ve anlamsız hayatımızdan firar etmek isteriz. Aşk, hayata anlam katma çabasıdır bu yönüyle de.
Kendi gerçeğini/ hakikatini/ sevgisini ötekinde konumlandırır kişi ama bunun gerçeklik suretine bürünmesi için onun bakışına/ onayına/ sevgisine ihtiyaç duyulur. Ciwan Haco’nun acısı buradan gelir: “Ne sılavék ne dınéri/ Ne bir selam verir ne de göz ucuyla bir bakış.” “Beni neden sevmiyorsun?” serzenişi, “Sende konumlandırdığım senin gözlerine yerleştirdiğim hakikatimi/ gerçeğimi/ anlamımı neden bakışınla/sevginle onaylamıyorsun? Olmasını arzuladığım ben’ime neden gerçeklik kazandırmıyorsun? Böylesine mümkünken beni neden var etmiyorsun?” serzenişidir.
Dipnot: Yazı bitiminde Ax û Eman şarkısını bir de bu açıdan dinlemenizi isterim.
Psk. Nusret Özüş