Tarihlerden 28 Şubat 1997…
Ankara’nın Şubat soğuğunu, ayazını hemen hemen herkes bilir.
İşte yine o günlerden bir gün, soğuk bir Şubat günü, Ankara’nın o soğuğu bir MGK sonrası yapılacak açıklama ile cehennem sıcağına dönecekti…
Tabi buraya nasıl gelindi derseniz, 6 Ekim 1996’da Kocatepe Camisi'nde "Şeriat isteriz!" diyen, 23 Şubat 1997'de Fatih Camisi'nde ellerindeki yeşil bayraklarla "Yaşasın Hizbullah!" diye bağırttırılan sakallı, cübbeliler, başörtüsü kısacası dini bütün olgular siyasete alet edilerek oluşturulan yapay, suni gündemlerle o günlere gelinmişti.
Hazırlıklar tam gaz tamamlanıyordu, Zırhlı Birlikler Okulu ve Eğitim Tümeninden 80 tankın Sincan'dan geçmesi talimatı verilmişti.
O paletli tanklar Sincan’ın caddelerini titretiyordu.
O toplantı Çankaya Köşkü’nde çoktan başlamıştı.
Türk siyasi tarihine postmodern darbe olarak geçen bu süreçte yine ülke tarihine kara birer leke olacak kararlar alınacaktı.
Çevik Bir Paşa öncülüğünde O kararların ve yaptırımların uygulanıp uygulanmadığını denetlemek için bir de adına “Batı Çalışma Grubu” dedikleri bir mekanizma da kurulacaktı.
Bir ülke düşünün ki bir komutanı Başbakanına “Senin ağzından hiç 'Türk' kelimesini duymuyoruz." diye yüksek sesle konuşsun…
Bir dizi kararlar alındı ancak Erbakan o kararları imzalamayınca MGK Genel Sekreterliği’nden uyarı aldı.
Bir ülke düşünün ki o ülkenin Başbakanı bir açıklama yapmak zorunda bırakılsın ve alnı boncuk boncuk terletilsin…
O MGK kararları ile ülke kör, karanlık bir kuyuya atılmak istenmişti.
Öyle bir süreçti ki “Etkisi Bin Yıl Sürecek” demişlerdi.
“Bin Yıl”lık süreç için düğmeye basılmıştı.
O süreç, Necmettin Erbakan'ın başbakan, Tansu Çiller'in başbakan yardımcısı olduğu 28 Şubat 1997'de yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla "İrtica"ya karşı başlayan ordu ve bürokrasi merkezli süreçti.
Süreç, Erbakan'ı istifanı ettirmiş, REFAHYOL Hükümetini dağıtmıştı.
Hamdolsun ki ellerini ovuşturanların hevesi kursağında kalmış, “Bin yıl”lık süreç 2012’ye kadar sürmüştü.
2012 yılında TBMM’de Darbeleri Araştırma Komisyonu” kuruldu ve 28 Şubat başta olmak üzere askeri darbeler araştırılmaya başlanmıştı. Bu sürecin yargılanması ise 28 Şubat'ta etkin rol oynayanların tutuklu yargılanması ile devam etti.
9 Temmuz 2021 tarihinde 14 sanığın müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından onanırken, 19 Ağustos 2021 tarihinde 14 sanık hakkında yakalama kararı çıkartılmıştı.
Bu süreç bizlere hiçbir suçun cezasız kalmayacağının yanı sıra adaletin er ya da geç tecelli ettiğini bir kez daha göstermiş oldu!..