Dini, dili, imanı, ırkı, milliyeti, kimliği olmayan tek kulvar “Savaş”tır!
Bir bakarsın Filistinliyi, Iraklıyı, Suriyeliyi, bir bakarsın Pakistanlıyı, Afganistanlıyı, bir bakarsın Moro Müslümanlarını…
Bir bakarsın Filistin’i, Irak’ı, Suriye’yi, bir bakarsın Pakistan’ı, Afganistan’ı, bir bakarsın Moro’yu…
Bir bakarsın yepyeni silahlarını denemek için, bir bakarsın elindeki silahları tüketmek için, bir de bakarsın hipergüç olmak için…
Vururlar!..
Dün adı “Aylan Kurdi” olan savaşın adı bugün savaşa 3 saat kala tank, top, silah sesleri arasında dünyaya gözlerini açan “Emilia” Oldu, küffarın silahlarıyla katledilen 40 günlük “Amir” bebek oldu!”
Dün savaşın göz rengi siyahtı, kahverengiydi bugünse mavi oldu, renkli gözlü oldu…
Dün savaşın, işgalin adı Filistin’di, Irak’tı, Suriye’ydi, Pakistan’dı, Afganistan’dı, Moro’ydu…
Bugünse işgalin adı Avrupa’nın kalbi UKRAYNA! oldu.
Dün katilin adı İsrail’di, ABD’ydi, Avrupa’ydı, Rusya’ydı…
Bugün yine katilin adı İsrail, ABD, Avrupa, Rusya!..
Her coğrafyada vururlar ama katilin adını da “Müslüman” koymaya çalışırlar.
Olan hep masum, çocuk, kadın, erkek, yaşlılara oldu…
Kimisi Akdeniz’de botları şişlenerek ölüme terkedildi, kimisi metro istasyonlarında bombalara, füzelere maruz bırakıldı, kimi 10 yaşında Mescid-i Aksa’yı İslam’ın ilk kıblesini savunurken küffarın postalları altında ezildi…
Hepsi masum, çocuk, kadın, erkek, yaşlıydı ulan hepsini geçtim bunların hepsi İNSAN… İNSAN!..
Bütün bunları da tüm dünya izledi!
Keşke virüs yerine insanlık bulaşsaydı, yayılsaydı bütün dünyaya.
Savaş acıdır, gözyaşıdır, felakettir.
“İsterler ki Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürüversinler; ama inkârcılar hoşlanmasalar da Allah nurunu muhakkak tamamlayacak!”
Evet, er ya da geç “Allah nurunu muhakkak tamamlayacak!”
Savaşsız, kansız, gözyaşsız günlerde görüşmek dileğiyle…