18 Mart 1915 denince akla bir devrin battığı Çanakkale gelir,
… tarihin kanla yeniden yazıldığı 33 bin hektar olan Gelibolu gelir,
… her birinin Türkiye’nin dört bir yanının yanı sıra dünyanın en uç köşesinden tutun da İdlib’ten, Şam’dan, Halep’ten, Afrin’den, Balkanlardan gelip inancı, namusu, bayrağı, vatanı için savaştığı…
… 1 milyona yakın insanın göğüs göğüse çarpıştığı ve yarım milyondan fazla insanın toprağa düştüğü “Bir avuç değersiz toprak” olarak gördükleri kara parçası gelir,
… metrekareye 6 bin merminin düştüğü…
… insanoğlunun gecenin kör karanlığında su yerine kan içtiği…
... çeliğe karşı, etin ve kemiğin savaştığı…
… mevzilerin yer yer 5-6 metreye kadar düştüğü…
… Şahinsırtı'nın, Conkbayırı'nın, Kocaçimen'in aylarca aralıksızca toplarla vurulduğu
… bir komutanın haritası başındayken bir bombayla komuta ettiği bölüğünün tümünün bir anda havaya uçtuğu...
… önündeki siperdekilerin düşüp öldüğünü gördüğü halde 3 dakika sonra öleceğini gördüğü halde koşarak ölenin yerine geçtiği…
… General Hamilton’un “Bugün tabiat Türkleri gizlemiş, Allah onları korumuştu.” Dediği…
… General Churchill’in “Evlatları Allah rızası için çarpışan bir millet, ebediyen var olur!” dediği…
Sözün özü 18 Mart 1915 denince akla insanlığın savaşı yendiği yer gelir akla!..
Bir milletin, devletinin ön sözünün kanla yazıldığı yer gelir akla!...
İşte o mübarek topraklara binbir hikayesi ile düşen şehitleri ve bugünlere bıraktıkları mirası anlatmak için 2005 yılında Batman’da başlattığım Çanakkale’yi Batman’da anlatma çabalarımı bugünde sürdürmeye gayret gösteriyorum.
O zaman dönemin Valisi Haluk İmga’nın da desteği ile Batman’da Çanakkale’yi anlatan fotoğraf sergisi açmış ve 1918 Çanakkale’sini dilim döndükçe anlatmıştım...
Bütün okullara telefon zinciri ile öğrencilerin sergiyi gezmeleri, gezdirilmeleri talimatı verilmiş, gelen öğrenci sonraki gün ailesi ile geliyor gözyaşları içinde ayrılıyordu…
Bu çabalarımızdan vaz mı geçtik? Asla…
Türkiye Kardeşlik Birliği Başkanı rahmetli Şehmus Temiz kardeşimizle birlikte sürdürmeye devam ettik.
Batman Üniversitesi ve görevlendirme yapılan Batman Belediyesi ile el ele vererek her fırsatta Çanakkale’ye birer ikişer otobüs öğrenci gönderdik.
Her fırsatta farklı bir kitleyi ya uğurladık ya da birlikte yola çıktık.
Kimi zaman yetim bir öğrenci kafilesi, kimi zaman 25 ülkeden gelip Batman Üniversitesi’nde okuyan yabancı uyruklu öğrencileri, kimi zaman dezavantajlı öğrencileri, kimi zaman yanlış yönlendirmelerle toplumsal olaylarda polisle karşı karşıya gelen gençlerimizi Çanakkale’yi ziyaret ettirdik.
Çalışmalarımızdan kapsamında makamlarında öğrencilerle birlikte ziyaret ettiğimiz İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Gelibolu Alan Başkanlığı Gurup Başkanı Mustafa Bektaş’a anlattığımız Çanakkale projemiz kendilerini de heyecanlandırmış gözlerini doldurmuştu.
Şimdi de Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İdris Demir, öğrencilerin hem bürokrasiyi öğrenmeleri hem de tarihi, kültürü, Çanakkale’nin ruhunu yerinde hissetmeleri için bir çalışma başlattı.
Bu kapsamda yazının başında da “Bir Vali ve bir Rektör…” diye belirttiğim gibi Batman Valisi ve Belediye Başkan Vekili Sayın Hulusi Şahin’in de destekleri ile Sayın Rektör Prof. Dr. İdris Demir öğrencilerine bu imkanı bir kez daha sundu ve “7 bölge 7 ülkeden öğrencilerimiz atalarının yolunda” projesi ile yeniden Çanakkale’ye gönderildi.
Öğrencilere eşlik ettim, rehberlik ettim ve bu kez yerinde Çanakkale’yi anlatma fırsatı buldum.
Dilimiz döndüğünce Çanakkale’nin bir “Truva”dan ibaret olmadığını Çanakkale’nin yarım milyon insanın vatan savunması yaptığı, Çanakkale’nin Anadolu’nun kapısı olduğu, Çanakkale’nin İslam’ın son kalesi Türkiye’nin giriş kapısı olduğu, Çanakkale’nin küffarın, yedi düvelin İslam’a savaş açtığı ancak muvaffak olmadığı yer olduğunu anlatmaya gayret gösterdik göstermeye devam edeceğiz.
İşte bir kez daha yineliyoruz; Çanakkale’nin anlaşılması için Batman’dan Çanakkale’ye bir gönül köprüsü kurulmalı, herkesin orayı görmesine, o havayı teneffüs etmesine imkan tanımalı…
Cok guzel bir programme yaptik herkes sagol Teşekküller hez sey için