Ramazan ayı, rahmet, bereket, mağfiret ayıdır
Ramazan ayı paylaşma, Allah’a yakınlaşma ayıdır.
Tamam, eyvallah da gereğini kaçımız yapıyoruz?
İslam coğrafyasının hangi köşesine bakıyorsak acı, kan, gözyaşı, ölüm ve göç…
Göçle vatanından olan bu insanlar güvenli liman olarak “Hilafetin son temsilcisi” Türkiye’ye sığınmaktadırlar.
Kimler var ki derseniz de; Irak’tan, Suriye’den tutun acı, kan, gözyaşı ve ölümün olduğu her coğrafyadan muhacir var.
Bugün sadece Suriye’den milyonlara ev sahipliği yapıyoruz.
Dünya imtihan dünyasıdır ve her an her birimiz imtihan edildiğimizi unutmayalım.
Vallahi bu muhacirlere yönelik herhangi birimiz ötekileştirmeye dair bir kelime kullanırsak imtihanımızı kaybetmiş sayılırız.
Muhacir Afgan böyle yaptı, muhacir Suriyeli şöyle yaptı diyerek o imtihanı kaybetmeyelim.
Herkes iyi olacak diye bir şey yok her toplumda illa kötüsü de olacak.
O muhacirliğini yapamıyorsa bizene arkadaş!..
Allah 1400 yıl sonra bizlere ensar olmayı, ev sahibi olmayı nasip etmiş, bizlere düşen ensarlığımızı, ev sahipliğimizi layıkıyla yapmaktır.
Afgan’ı da, Suriyelisi de, Iraklısı da….. kardeşimiz.
Bugün bizlere sığınan bu insanlara tek laf etmek hiçbirimizin haddi değildir.
Bugün Çanakkale’ye gidip, Edirne’ye gidip, Dumlupınar’a gidin…. Bu insanların dedelerimizle nasıl da aynı cephede bu cennet ülke için, Alem-i İslam için omuz omuza, yan yana yedi düvele karşı çarpışarak şehit düştüklerini göreceksiniz.
Bugün “ne işimiz var İdlib’de, Afrin’de, Kerkük’te, Musul’da, Libya’da, Yemen’de, Afrika’da” diyenler O gün ne işi vardı İdliblinin, Afrinlinin, Kerküklünün, Musullunun, Libyalının, Yemenlinin Çanakkale’de, Edirne’de, Dumlupınar’da!...
Bugün Allah bizlere Ensar olmayı nasip etmiş, bizlere düşen bu mübarek Ramazan ayında o muhacirleri göz ardı etmemek, sofralarına bir tabak sıcak yemek ulaştırmak.
Allah’ın bizlere verdiği bu fırsatı kaçırmamak dileğiyle hayırlı Ramazanlar…