“BİNLERCE ÖĞRENCİ SÜRGÜNDE”YMİŞ!..
Tabi böyle yazdığıma bakmayın vallahi de billahi de ben demedim, bunu diyen üniversite içine köstebek yerleştirdiğini zanneden anamuhalefet partisinin seçilmiş milletvekili Mahmut Tanal dedi.
Son 1-2 haftadır her ne hikmetse Sayın Tanal, bütün işi gücü bırakmış Batman Üniversitesi’ne sarmış. Kim ne gönderse tutup önerge olarak TBMM’ye sunuyor, TBMM’nin gündemini meşgul ediyor.
Sanki koskoca TBMM’nin başka işi yokmuş gibi.
Muhalefet olmak çamur atıp iz bırakmak değildir tam aksine muhalefet olmak birinin yanlışını gösterip ortaya çözüm önerisi koymaktır.
Ama nerdeee… kime diyorum ki.
Ne yazık ki Türkiye’deki muhalefet bu, elimizde bu var, Mahmut Tanal Var…
Ey seçilmiş insan Tanal!
Size göre “binlerce öğrenci sürgünde”
Peki, Batıraman kampüsü kurulduğu zaman neredeydiniz? Diye soracam ama “o zaman ben vekil değildim” diye mırıldandığınızı duyar gibiyim Sayın Tanal!..
Batıraman Kampüsünü sizin kaba tabirinizle sürgün yeri olarak görüyorsanız o zaman rektörde, yüzlerce akademisyen ve idari personel de “sürgünde” onları ne yapacağız, nereye koyacağız?
Üniversitenin arkasında köklü bir banka olsa, yüksek gelirli gayrimenkulleri olsa, sahil kentlerinde kiralayabileceği katma değeri yüksek yerleri olsa daha sayayım mı Sayın Tanal, emin olun bu kampüsü buradan alır başka yerlere götürürdü belki.
Ama “Olmuşla ölmüşe çare yok” derler ya Sayın Tanal bu da öyle bir şey işte.
Bu saatten sonra da karalamak yerine yolun sonundaki batıraman kampüsünün önünü açmak için gelin Mardin-Savur’a uzanacak bir yol için önerge verin, “kampüs daha yaşanılabilir hale nasıl getirilebilir” onun için önerge verin, verin de verin…
Ama artık düşün bu kentin yakasından da 90’lı yıllardan beri ötelenmiş ancak son yıllarda da bir ivme yakalamış olan bu kenti karalamayın lütfen.
Yıllarca kaynakları teröre aktarılarak karanlıklara mahkum edilen ama bugün o karanlık günlerinden kurtulmuş olan bu kenti, daha iyi yerlere çıkarmak için kentin valisi, rektörü, kurum müdürleri, STK’ları her biri bir yandan çalışırken bu şekilde saçma sapan önergelerle adamların motivasyonunu düşürmeyin lütfen.
Emin olun size bu karalama haberlerini ulaştıranlar, cep telefonuyla 1-2 kare saçma sapan fotoğraf karesi çekip sizleri de meşgul eden insanlar iyi niyetli olsalardı kendi kentlerini karalamazlardı.
Bugün yaşadığı yere, eğitim aldığı yere (alıp almadığı da belli değil) ihanet eden yarın size de ihanet eder.
Ha şunu da söyleyeyim emin olun bu üniversitede çok güzel şeyler de oluyor.
“İcathane”yi yapanlar onu babasının evine götürmeyecek onu da söyleyeyim.
“İcathane” hemen kapatıldığını iddia ettiğiniz ancak açık olan okuma salonunun bitişiğine yapıldı. Üstelik içinde öğrencilerin yararlanabileceği, laboratuvarlardan tutun okuma köşelerine, çalışma alanlarına, kütüphanesine, kafesine kadar her şey olacak.
Bunu kimin yaptığı çok mu önemli?
Anladığım kadarıyla “sizin derdiniz üzüm yemek değil bağcıyı dövmek”
Yahu bırakın artık da insanlar iş yapsın.
Bu önergeler sadece üniversiteyi değil aynı zamanda kenti de kötülemekte, karalamakta.