Yaklaşık iki aydır akademik çalışmalarımdan dolayı kısa bir ara vermek zorunda kaldım.
İşte o ara ardından yeniden sizlerle olacağım, dilimiz döndüğünce, kalemimizden mürekkep akmaya devam ettikçe yazmaya, sesiniz olmaya gayret edeceğim inşallah.
Malumunuz bir süre yazmayınca yazılacaklar da haliyle birikiyor o yüzden inşallah peyderpey sizlerle paylaşacağım bu biriken konuları.
*** *** *** ***
İki durak konusuyla başlamak istiyorum bu haftaki yazıma;
Batman Stadı, kentin en gözde yapılarından biri, her maçta binleri ağırlayan nadiden eserlerden biri.
Maçlar olmayınca sıkıntı yok da malum maç sezonunun başlamasıyla yeniden stadyum bölgesi hareketlenmeye başladı.
Maçtan saatler öncesi toplu taşıma araçları stadyuma taraftar taşıyor, maç bitiminde de yine taraftarları kent merkezine taşıyor ancak ne yazık ki stadyum çevresinde korunaklı bir durak yok.
Hava sıcak olsa 40-45 derecenin altında bekliyor insanlar, kışın da yağmur, kar vs. altında bekliyor insanlar.
Mesele sadece sıcak-soğuktan korunma değil, Allah muhafaza burada kazaya da davetiye çıkar.
Bir diğer durak sorunu da Havaalanı karşısındaki okullarda eğitim gören öğrencilerin sorunu.
Sabahın erken saatlerinde toplu taşıma araçlarını kullanan öğrenciler, otobüsler havaalanı kavşağından değil de sanayi kavşağından döndüğü için mecburen sanayi durağında inmek zorunda kalıyor ve dakikalarca yürüyor.
O cadde sıradan bir cadde değil, uluslararası bir yol ve günlük binlerce araç o yoldan geçiyor.
Ya durağın kavşağa yaklaştırılması ya da toplu taşıma araçlarının en azından belediye otobüslerinin sanayi kavşağı değil de havaalanı kavşağından dönmesini sağlamak elzem olmasa gerek.
Bizler işin profesyonelleri değiliz, buralara durak yapılmasını engelleyen yasal bir şeyler var mı onu da bilmiyoruz doğrusu ancak ortada bir gerçek var o da iki noktada da durak probleminin olduğudur.
*** *** *** ***
Yol yoksa kaldırım var!
Kent malumunuz her geçen gün büyüyor, gelişiyor, genişliyor,
Hayat şartlarının iyileşmeye devam etmesiyle beraber bugün neredeyse evinin önünde aracı olmayan yok.
Bu da beraberinde şehirde bir trafik keşmekeşliği getiriyor.
Burada sadece Gültepe Kavşağı’nda karşılaştığım manzaraya dikkat çekmek istiyorum;
Bu kavşakta diğer kavşaklar gibi mesai saatinin sona ermesiyle birlikte yoğun bir trafiğe maruz kalıyor.
Gültepe Kavşağı’ndan araçla seyrederken uzun kuyruk vardı belki bir belki iki ışık bekleyecektik bu da takriben 2 dakika olsun.
Ancak her ne hikmetse adeta kendilerine her şeyi mübah gören şehir içi minibüs sürücüleri yaya kaldırımına çıkıp yola paralel seyretmeleri görünce doğrusu bakakaldım.
Düşünün ki sizin için yapılmış yaya kaldırımında yürüyorsunuz ve bir anda karşınızdan minibüsler geliyor üstünüze doğru…
Gerisini düşünmek bile istemiyorum.
Minibüs sürücülerine yönelik adap, usul, diksiyon, toplu taşıma aracı kullanımı gibi birçok alanda eğitil verilmesi çözüm olur mu bilmiyorum ama denemekte fayda olacaktır.
kesinlikle kural tanıyan yok.istedikleri yerde durup kalkıyorlar 30 saniye aracınla bi dur göreceksiniz yaptıklarını bazıları