Yıl 1960, yer Dominik Cumhuriyeti. 1930'da ülke yönetimini ele geçiren Rafael Trujillo diktatörlük yönetimini sürdürüyordu.
Dominik Cumhuriyeti'nin Cibas bölgesinde dünyaya gelen ve Mirabal Kardeşler olarak tanınan üç kızkardeş Patria, Minerva ve Maria Teresa, eşleriyle birlikte Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele veriyordu. Patria 1960 yılının Haziran ayında Clandestine Hareketini kurdu ve diğer kız kardeşler de bu harekete katıldı. Sembol haline geldikleri diktatörlük karşıtı mücadelelerinin çeşitli zamanlarında ağır baskılara maruz kaldılar ve hapis cezalarına çarptırıldılar. 1960 yılının Kasım ayı başlarında Trujillo ülkede iki tehlikenin varlığından söz etti: Kilise ve Mirabal Kardeşler!
Tarih 25 Kasım 1960'dı. Üç kız kardeş tecavüz edilip öldürüldüler. "Araba kazasında" öldükleri duyuruldu. Mirabal kardeşlerin öldürülmesinden bir yıl sonra Trujillo karşıtı hareket, diktatörlüğün sona ermesini sağladı.
1981 yılında Kolombiya’nın Bogato şehrinde bir araya gelen Latin Amerikalı ve Karayipli Kadınlar Kongresinde, Mirabal Kardeşler’in anısına 25 Kasım tarihi “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” olarak ilan edildi. Latin Amerika’nın ilerici kadınlarının bu kararı, aslında faşist diktatörlüklerin şiddetine karşı kadınlar cephesinden bir mücadele ilanıydı. Mirabal kız kardeşlerden birinin kod adının “Kelebek” olmasından da esinlenerek; o günden sonra üç kız kardeş, gerek Dominik’te gerek dünyada "Kelebekler" adıyla anıldılar.
1981’den beri 25 Kasım, kadına karşı şiddetle mücadele etme günü olarak anılıyor. Bugün, kadına yönelik şiddetin devlet şiddetiyle nasıl iç içe geçtiğini gösteren ve kadın dayanışmasının şiddetle mücadelede en önemli dayanak olduğunu ifade eden bir gün olarak tüm dünya kadınlarının sokaklara çıktığı bir gün. Dünyanın her yerinde kadınlar bugün için eylemler, yürüyüşler ve kongreler düzenliyor. 1999’da ise Birleşmiş Milletler bugünü resmi olarak "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" ilan etti.
Evet bugün 25 Kasım. Bugün dünyadaki kadınlar en temel hakları olan yaşam hakkı başta olmak üzere diğer hakları için de alanlarda olacaklar. İran’da son olarak Mahsa Amini’nin öldürülmesinden sonra başlayan protestolar tüm dünyaya yayılmış durumda. Kadına yönelik şiddet sadece fiziksel olmamaktadır. Halen birçok kadın okul okuyamamaktadır. Dışarı çıktığı zaman birçok ahmak tarafından sözlü ve fiziksel tacize uğramaktadır.
Kadınlar rahatça dışarı çıkıp dolaşmak istiyor, okul okumak istiyor, her şey den önemlisi anlaşılmak istiyor. Kadını itaat etmesi gereken bir varlık gibi gören ataerkil sisteme karşı isyan halindeler. Sadece istedikleri insanca eşit bir şekilde yaşamak. Kadına şiddet insanlığa ihanettir.
Tebrik ediyorum. Güzel bir yazı olmuş